1.Kaynak, pınar.
2.Bir şeyin çıktığı yer.
Online Genel Türkçe Terimleri Sözlüğü
Nesneleri sıkıştırmaya yarayan araç.
"Bir mengeneye ihtiyacımız var."
Kudüs'te, çok eskiden gelen peygamberlerin yaptırdıkları meşhur mabet.
Kâbe'nin de içinde bulunduğu en büyük ibadet yeri.
Bir kimsenin geçimini sağlamak için sürekli yaptığı iş.
Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık.
"Babamın her zaman metanetini koruduğunu gördüm."
"Şu an bize düşen güçlü ve metanetli olmaktır."
Bir yazıyı biçim, anlatım ve noktalama özellikleriyle oluşturan kelimelerin bütünü. Basılı veya el yazması parça, tekst(text).
Savaşta başı dış darbelerden koruyan, demir çelik vb. yapılmış başlık, tolga.
Cami, mescit gibi yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış olan oyuk veya girintili yer.
Birinden gördüğü iyiliğe karşı kendini borçlu sayan, gönül borcu olan kimse, gönül borçlusu.
Çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen ışık, gölge ve oylum duygusu, yansıtılmayan küçük, renkli resim sanatı.
Kendisine miras kalan, varis.
Aynı veya farklı türdeki birden fazla atomun bir araya gelmesiyle oluşan atom kümesi.
Bilimsel alanlarda özel bir konu veya sorun üzerine yazılan inceleme, tek yazı.
1- İnsanları hayran bırakan, tabiatüstü sayılan olay.
2- İnsan aklının almayacağı olay. Peygamberlerin peygamberliklerini ispatlamak için gösterdikleri, Allah tarafından verilen olağanüstü hâller.
Göçmen, Mekke'den Medine'ye göç eden Müslümanlara verilen ad.
Savaş.
Yazar.
Hayal etme.
Şakalaşmaktan, şaka yapmaktan hoşlanan.