Yolcusu Olmuşsun Kendi Kendinin
Yarından ümitsiz, geçmişe küskün
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Sen “ümit varsın” ya, hayatta baskın
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Akıl tımarhane, gönül serseri
İrade itenek ileri geri
Ruhuna haydi “ol” dendikten beri
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Düşmüşsün ardına bitmiyor sürek
Kaderin bu senin, söze ne gerek
“Hep benleştik, hep yalnızız” diyerek
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Dünya gurbetinde, Hadımköy’desin
Göçmen kuşu musun, acaba nesin?
Kendin bildiğinden beri böylesin
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Âlem yaratıldı dendi yolculuk
Gökyüzünden yere indi yolculuk
Üzülme hayatın kendi yolculuk
Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Öyle Ya
Zaman ki ne zaman, nasıl edersin
Kendiyle kavgalı olsun öyle ya!
Günahlar onunsa kime ne dersin
Akılı obadan alsın öyle ya!
Tanrı dağlarından inmiştir düze
Hoyrat bakışlarda gelmiştir göze
Sevda ki ne sevda olmuştur bize
Koy ver sevdalara salsın öyle ya!
Gözlerin içine saplansa da ok
Atarda tutanda, boşboğazlık çok.
Erler şehit olur haberleri yok
Bu düzen yıkılsın, solsun öyle ya!
Bacılar, kardeşler seslenin hele
Seslenin de nefes gitmesin yele
Bilin, biraz sonra kopar velvele
Söz ki düğüm düğüm dolsun öyle ya!
Siz dursanız bile gönlünüz durmaz
Gönlünüzde sen-ben, ikilik vurmaz
Gönül şüpheliyse cennete varmaz
“Git” de belasını bulsun öyle ya!
Yaşı kemalini bulduğu zaman
Hayali karlı dağ, umudu duman
Bilirdi ki kardeş, el olduğu an
Saçını başını yolsun öyle ya!
Sevgiyi nakşeder sözün, işlerin
Taşımak zor gelir yağar taşların
Deme ki “nedendir”? Gözde yaşların
Ağlamışım işte, n’olsun öyle ya!
Görülen şu gayret, görülen heves
Şairin şiirdir aldığı nefes
İster doluyla yağ, ister rüzgâr, es
Sen de benim gibi kulsun öyle ya!
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Türkmenem?
Türkmenem
Seni bilmem, Türk menem
Vatanımda vatansız,
Öliyirim Türkmenem
Yaniyirim
Ateş, alaf yaniyirim
Arkama bakıp bakıp,
Türk geliy saniyirim
“Su dayandı
Bent vurdım su dayandı”
Telafer yangınına,
Su töhtüm su da yandı
Telaferim
Gelmiyirsiz aferim
Siz sızı duymasaz da
Yanıyir Telaferim
Ağladım,
Guzum öldi ağladım
Biz bize gardaşık ya!
Size umut bağladım…
Yerim,
Yıllar var ağı yerim
Vicdanınız sızlasın! !
Kimsesiz yanıyerim
Öziyim
Yanan özin köziyim
Aleviyim, sünniyim
Ben Türklüğün özüyim
Gahramanlar
Nerdesiz gahramanlar! !
Arhamda kimseler yok
Garşımda ki ne anlar.
İnana,
Gan ağlıyir her ana
Bir horyat söyliyim ki,
Belkim gardaş inana
Derde yanar!
Türkmanım derde yanar
Namert yüzüne vurur,
Ah! Arham derde yanar! !
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Ak Ölüm?
Ruhum ruha ram olmuş, kemiğe ete değil
Gam örgülü her bakış, bekleme ki yaz gelsin.
Sevdikçe sevdim ama gönülden öte değil
Kurumuş beyaz gülüm,'zemheri' ayaz gelsin.
Mehmet can pazarında, Mehmet suskun niçin de!
Mehmet bir mesaj yazar, gecenin tam üçünde
Mehmet mezar başında, Mehmet mezar içinde
Duaya kalksın eller, ardından niyaz gelsin.
Gönüller bayrak alı, sitemler karaçalı
Bir yanım yeşil koru, bir yanım mavi yalı
Muhabbet cemindeyim, etrafım yaren dolu
Kâinata göz gezdir, sivrisinek saz gelsin.
Gül şehrini seyreden aşığa plan kurar
Aşığın zara düşer, güllere seni sorar
Sırrın okyanusunda şifreyi sevgi kırar
İzzeti ikramına, beş bin kurban az gelsin.
Asalet boynu bükük, asilde maya küskün!
Doğada üç telaşa, güneş var aya küskün.
Ferhat Şirinden ayrı, çöller Leyla’ya küskün
Ak ölüm kara giyer, akıbet beyaz gelsin.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ