Eğitim Sitesi

Yolcusu Olmuşsun Kendi Kendinin Şiiri

Yolcusu Olmuşsun Kendi Kendinin

Yarından ümitsiz, geçmişe küskün

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.

Sen “ümit varsın” ya, hayatta baskın

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Akıl tımarhane, gönül serseri

İrade itenek ileri geri

Ruhuna haydi “ol” dendikten beri

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Düşmüşsün ardına bitmiyor sürek

Kaderin bu senin, söze ne gerek

“Hep benleştik, hep yalnızız” diyerek

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Dünya gurbetinde, Hadımköy’desin

Göçmen kuşu musun, acaba nesin?

Kendin bildiğinden beri böylesin

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Âlem yaratıldı dendi yolculuk

Gökyüzünden yere indi yolculuk

Üzülme hayatın kendi yolculuk

Yolcusu olmuşsun kendi kendinin.



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri:

Öyle Ya

Zaman ki ne zaman, nasıl edersin

Kendiyle kavgalı olsun öyle ya!

Günahlar onunsa kime ne dersin

Akılı obadan alsın öyle ya!



Tanrı dağlarından inmiştir düze

Hoyrat bakışlarda gelmiştir göze

Sevda ki ne sevda olmuştur bize

Koy ver sevdalara salsın öyle ya!



Gözlerin içine saplansa da ok

Atarda tutanda, boşboğazlık çok.

Erler şehit olur haberleri yok

Bu düzen yıkılsın, solsun öyle ya!



Bacılar, kardeşler seslenin hele

Seslenin de nefes gitmesin yele

Bilin, biraz sonra kopar velvele

Söz ki düğüm düğüm dolsun öyle ya!



Siz dursanız bile gönlünüz durmaz

Gönlünüzde sen-ben, ikilik vurmaz

Gönül şüpheliyse cennete varmaz

“Git” de belasını bulsun öyle ya!



Yaşı kemalini bulduğu zaman

Hayali karlı dağ, umudu duman

Bilirdi ki kardeş, el olduğu an

Saçını başını yolsun öyle ya!



Sevgiyi nakşeder sözün, işlerin

Taşımak zor gelir yağar taşların

Deme ki “nedendir”? Gözde yaşların

Ağlamışım işte, n’olsun öyle ya!



Görülen şu gayret, görülen heves

Şairin şiirdir aldığı nefes

İster doluyla yağ, ister rüzgâr, es

Sen de benim gibi kulsun öyle ya!



Zülfikar Yapar Kaleli


Zülfikar Yapar KALELİ

Türkmenem?

Türkmenem

Seni bilmem, Türk menem

Vatanımda vatansız,

Öliyirim Türkmenem



Yaniyirim

Ateş, alaf yaniyirim

Arkama bakıp bakıp,

Türk geliy saniyirim



“Su dayandı

Bent vurdım su dayandı”

Telafer yangınına,

Su töhtüm su da yandı



Telaferim

Gelmiyirsiz aferim

Siz sızı duymasaz da

Yanıyir Telaferim



Ağladım,

Guzum öldi ağladım

Biz bize gardaşık ya!

Size umut bağladım…



Yerim,

Yıllar var ağı yerim

Vicdanınız sızlasın! !

Kimsesiz yanıyerim



Öziyim

Yanan özin köziyim

Aleviyim, sünniyim

Ben Türklüğün özüyim



Gahramanlar

Nerdesiz gahramanlar! !

Arhamda kimseler yok

Garşımda ki ne anlar.



İnana,

Gan ağlıyir her ana

Bir horyat söyliyim ki,

Belkim gardaş inana



Derde yanar!

Türkmanım derde yanar

Namert yüzüne vurur,

Ah! Arham derde yanar! !



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Ak Ölüm?

Ruhum ruha ram olmuş, kemiğe ete değil

Gam örgülü her bakış, bekleme ki yaz gelsin.

Sevdikçe sevdim ama gönülden öte değil

Kurumuş beyaz gülüm,'zemheri' ayaz gelsin.



Mehmet can pazarında, Mehmet suskun niçin de!

Mehmet bir mesaj yazar, gecenin tam üçünde

Mehmet mezar başında, Mehmet mezar içinde

Duaya kalksın eller, ardından niyaz gelsin.



Gönüller bayrak alı, sitemler karaçalı

Bir yanım yeşil koru, bir yanım mavi yalı

Muhabbet cemindeyim, etrafım yaren dolu

Kâinata göz gezdir, sivrisinek saz gelsin.



Gül şehrini seyreden aşığa plan kurar

Aşığın zara düşer, güllere seni sorar

Sırrın okyanusunda şifreyi sevgi kırar

İzzeti ikramına, beş bin kurban az gelsin.



Asalet boynu bükük, asilde maya küskün!

Doğada üç telaşa, güneş var aya küskün.

Ferhat Şirinden ayrı, çöller Leyla’ya küskün

Ak ölüm kara giyer, akıbet beyaz gelsin.



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Yolcusu Olmuşsun Kendi Kendinin Şiiri