Yalnızlar Kıyısında
Sen korkalar korkağı, hak hukuktan korkarsın.
Erdemler bataklıkta (!) beziyorsun ey vah ey!
Dalkavuk rağbetinde kovukta kalan karsın.
Peş peşe karıncalar diziyorsun ey vah ey!
Ölümün gözüne dik bakmaya çalışıyor
Hayallerin körkütük, hürlüğe alışıyor
Özgürlük meydanında özürler buluşuyor
Yalnızlık kıyısında geziyorsun ey vah ey!
Güneş menzile varmaz, ayı karartmaz bakın
Hasrete gidenlerin eline verin çıkın
Boğazına ay takın, alnına yıldız çakın
Ölümünün resmini çiziyorsun ey vah ey!
Bu arkadaşlık, dostluk, çileye tezgâh açtı
Ne bir mal satabildi, ne hayal kuşu uçtu
Geride dört kuzucuk, kendi uçmağa göçtü
Elli dört yıla zehir eziyorsun ey vah ey!
Erdem: Yiğitlik ve doğruluk niteliklerinin genel adı
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Türkmenem?
Türkmenem
Seni bilmem, Türk menem
Vatanımda vatansız,
Öliyirim Türkmenem
Yaniyirim
Ateş, alaf yaniyirim
Arkama bakıp bakıp,
Türk geliy saniyirim
“Su dayandı
Bent vurdım su dayandı”
Telafer yangınına,
Su töhtüm su da yandı
Telaferim
Gelmiyirsiz aferim
Siz sızı duymasaz da
Yanıyir Telaferim
Ağladım,
Guzum öldi ağladım
Biz bize gardaşık ya!
Size umut bağladım…
Yerim,
Yıllar var ağı yerim
Vicdanınız sızlasın! !
Kimsesiz yanıyerim
Öziyim
Yanan özin köziyim
Aleviyim, sünniyim
Ben Türklüğün özüyim
Gahramanlar
Nerdesiz gahramanlar! !
Arhamda kimseler yok
Garşımda ki ne anlar.
İnana,
Gan ağlıyir her ana
Bir horyat söyliyim ki,
Belkim gardaş inana
Derde yanar!
Türkmanım derde yanar
Namert yüzüne vurur,
Ah! Arham derde yanar! !
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Dil Etti Beni?
Sırrı hakikatin yârine vardım
Gönüller okşayan el etti beni
O cihanda birdi, eyledi yardım
Arısız, kovansız bal etti beni
Emir dedi, hissedilir, duyulur
Ölüm olsa yoluna baş koyulur
Sultan yasa yapar şeksiz uyulur
Söyleyeyim diye dil etti beni.
Ben nasıl kızarım, sözüm kızarır
Yüzüne bakınca yüzüm kızarır
Bülbül dala konar özüm kızarır
Muhabbet bağında gül etti beni
Bu yalan dünyanın ahvali yazık
Ömür ki, üç eğri, dört doğru çizik
Bana gönül verdi ezik mi ezik
Düşkünler yurduna yol etti beni
Ardıç ağacının görkemi güzel
Nedir ki meyvesi, döker mi gazel?
Tepetakla eder görünmez bir el
Tutunayım diye dal etti beni
Vuslata yaklaşır insan an be an
Kainatta zikir, en büyük nişan
Tek ülkü, tek rehber Rasûl-ü Zişan
Lâyık değil idim bol etti beni
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Onun Sevgisi....
__Ona MSN de irticalen dedim ki! _
Yıllar oldu sen gideli bilirsen
Yediğimiz aşımıza zam düştü.
Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen
Bina çöktü, başımıza dam düştü.
Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var
Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var
Şimdi yâdımızda Deli Dudu var
Yollarımız Halep gibi, Şam düştü.
İster “oh” de, ister anla halimi
Bu ayrılık büker oldu belimi
Kapadım ağzımı, kıstım dilimi
Arsız gönül kurşunlara ram düştü.
Maviye meylettim, sarıya küstü
Mora gönül koydum, aka gün kesti
Duygularım bu kez zamansız esti
Deli poyraz kavuruyor sam düştü.
Kötü ne olacak iyilik baygın.
Artık sokaktaki kediler saygın.
Kapkaç dedikleri değilmiş soygun.
Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü.
Melül, mahzun bakmak iyilik ise.
Neden sakalını kazıtır köse?
Böyle “iyi günler” sade desise.
Sen gideli gönlümüze gam düştü.
Artık azca düşüyorum hataya
Çünkü halim yazmıyorum siteye
Yavaş yavaş gidiyoruz öteye
Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ