Vara Gönül...
Bu yol Ashâb-ı hâl yolu
Bu yol erbâb-ı dîl yolu
Bir gül etraf diken dolu
Vara gönül güle ere...
Kalp zikirle şifâ bula
Baş fikirle sefâ bula
Dâim amel ihlas ola
Vara gönül bala ere...
Kul kulluğun bile gerek
İman ile dolu yürek
Ukbâ için azık derek
Vara gönül mala ere...
Daim koşa yorulmaya
Coşa coşa durulmaya
Dünya fâni kurulmaya
Vara gönül yola ere...
Çizgimiz Hakk'ın çizgisi
Saf saf kulluğun dizgisi
Sine de sevdâ ezgisi
Vara gönül bola ere...
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Unutamadım...
Kirpiklerim ıslak, gönlümse buruk
O tatlı günleri UNUTAMADIM
Hayali cihana değer bir sevda
Daldıkça maziye UNUTAMADIM
Tuna boylarını, Maveraünnehri
Kosova, Niğbolu, Buhara şehri
Yavuz'u, Fatih'in içtiği zehri
Ben içmişim gibi... UNUTAMADIM
Türk gölü olmuşken bütün Akdeniz
Tüllenen yamaçlarda o günlerden iz
Şimdi buruk, şimdi garip ve şimdi sessiz
Yutkunupta durdum... UNUTAMADIM
Kâbe garib; ağlar Mescîd-i Aksâ
Peygamber kabrinden kalkıp da baksa
Dinden mi çıktınız? der! diye, yoksa
Ter bastı alnımı... UNUTAMADIM
Serap görüyorduk; vallahi serap
Nereye el atsak, orası harap...
Şu sazın teline bir kırık mızrap
Vuranı düşündüm... UNUTAMADIM
Önümde çileli bir dâva eri...
Benimkinden öte... derdi kederi
Ne zaman baktıysam yaşlı gözleri
Ümit verdi yine... UNUTAMADIM
Hamdolsun Allah'a lutfetti yine
Gönüller yeniden akmada dine
Gün gelir kavuşur yar sevdiğine
O günün hayalini... UNUTAMADIM
Şimdilerde yeni bir diriliş var...
Rabb'im lutfeyledi bu işte iş var
KUTLU YARINLARA doğru gidiş var
Gönül yangın yeri... UNUTAMADIM
Mehmet Ali KULAT
Kar Taneleri
Pencere önüne oturdum bugün
Dışarıya baktım; buruk ve üzgün
Bir gelin misali sandım ki düğün
Kocamış dünyaya kefen mi acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Sanki örtmek için hızlı yağıyor
Kararmış her şeyi örtmek istiyor
Her yan pırıl pırıl göz kamaşıyor
Beşerin suçuna örtü mü acep;
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Elimde bir bardak içimde çayım
Madden sağlamım da ruhen hastayım
Kâinat kitabını bir okuyayım...
Hakkımda ne yazar; bilmem ki acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Hata, günah, kusur... asırlar boyu
Çirkef ve rezalet... her yan kopkoyu
Beşere son ümit! Bir gusül suyu
Kocamış dünyaya kefen mi acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Her şey beyaz giydi kalmadı kara
Rahmet hakim oldu bütün dağlara
Benimse dertlerim hep sıra sıra...
Ümit fidanlarına yarar mı acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri...
Meleklerin kanat çırpması gibi
Süzülüp inmede sessiz kuş gibi
Neler anlatmakta bir kitap gibi
Kar çiçeklerine yorgan mı acep?
Lapa lapa yağan kar taneleri..
Mehmet Ali KULAT
Yanarken Bosna Hersek...
Yanıyor Bosna-Hersek, her yan kan gölü olmuş
Kesmişler dallarımı; yaprağım, gülüm solmuş...
Avrupa ortasında, vampir misali vahşet...
Bin bir türlü tecavüz; korku, panik ve dehşet...
Yâ Rab! Ne gün-son günü? Bu zulmün bu çilenin
Süngüyle çıkarılır... anne karnında cenin!
Kesif kan kokusu her yan, barut kokuyor bulut!
İnsanlık!.. çoktan öldü; yamyamlardan yok umut!
Bir Müslüman öldürmek... en büyük sorunları
Kazıklı voyvodanın kazıklık torunları...
Kesmişler bir anayı; kucağında çocuğu...
Dayanmak yürek ister, gözyaşı buğu buğu!
Açlıktan ölmüş bebek; soğuktan donmuş ayak...
Tel örgülü kamplarda... çile, işkence, dayak!
Yüzlerce her gün ölü, hani "insan hakları!"
Neden görmüyor Batı, Müslüman tutsakları...
Nerde "hür dünya" bugün, niye çıkmıyor sesi?
"Medeni Amerika"nın(!) kesildi mi nefesi?
Müslümanların diye yıkılırken mezarlar...
Hani kanarya seven; gazeteci-yazarlar?
Ne oldu "Hümanizma?" Bak ölüyor bebekler...
Geçiyor mu boğazdan havyar dolu yemekler?
Yıkmışlar camileri, han, hamam, okul harap...
Kimsesiz kimselere yardım sendendir Yâ Rab!
Yiğit Bosna Herseklim, "Allah Rızası" gayen
Cennet ucuz değildir, İman; en ulvi payen!
Şehid; kanıyla yazar rahmet dilekçesini...
... Ve Rahmettir çözecek, esir kelepçesini!
Mehmet Ali KULAT