Kaderde Yusuf çıkacaksa tahta
Merdiven olur kuyularda sular.
Sebep olur da zindanda bir rüya
Tarumar olur yıkılır pusular.
Burhan KADAH
“Bu sensin” dedi
Vurdukça kayalara köpüren su.
Yitirmiş annesini
Sarp kıyılarında Ege’nin
Gömmüş öksüzlüğünü
Toprağına Anadolu’nun
Ama deşmeye gör yarasını
Yine köpürür azgın sular
Yokluğunda bir ilacın.
O aşk değil,
Sevda hiç de değil;
Yakalanmış kartalın pençesine
Yırtılmış tırnakları
Kana bulamış her bir yanını…
“İşte bu sensin” dedi;
Telaşlandıkça
Gönlüme çöken tutku.
Burhan KADAH Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Kaderde Yusuf çıkacaksa tahta
Merdiven olur kuyularda sular.
Sebep olur da zindanda bir rüya
Tarumar olur yıkılır pusular.
Burhan KADAH
Ateş değil güneş değil
Aşktır beni böyle yakan
Ata değil kardeş değil
Bu sevdadır beni yıkan
Sarar gibi bir öksüzü
Sardı beni bu sıcaklık
İçimde bir dinmez sızı
Küle döner aşktan yanık
Dellen gönül sallan gönül
Durma durma düşün gönül
Güller gibi dallan gönül
düştü başın gönül.
Sussam içim parçalanır
Tutuşur da yanar dilim.
Durmaz yürek kıpırdanır
Bu aşk deli eder halim.
Anarım hep gündüz gece,
Geceleri Gün Eden’i
Sonsuzluğu düşündükçe
Kul ediyor bu aşk beni.
Burhan KADAH
Yıllar önce,
Bir zindan kurdum gönül kal’emde
Ördüm nefretle, duvarlarını
Dokudum kinle, surlarını
Sonra
Sararcasına bir yarayı
Mahkum ettim sevdayı:
Buğulu gözlerimle
Sûzinak destanlar içinde....
...
Nasıl çarparsa dalgalar yara
Vurdukça vurdu zaman
Köhneyen duvarlara,
Unuttum sandığım sevda
Yüklendi surlara.
Ardından
Güzelim hücrem
Sayende
Yaşadı bir yeşil deprem,
Ne sur kaldı , ne duvar
Yıkıldı demir kapılar;
Şimdi
Bir büyük firar var:
Canlar koparıp da canımdan
Kaçtı sevda,
gönül zindanımdan...
Burhan KADAH