Türk?e Atatürk Gerek
Alparslanla Elçibey Kürşad’ın otağda
Atsız Beğ doludizgin göründü Tanrıdağ’da
Bak geliyor Kurtbala, Pir-i Türkistan oğlu
Aha Süleyman Özmen, zincirle kolu bağlı.
Çayda çıra çalacak Gençosmanoğlu gelsin
Dursun Önkuzu yürü, hüzünlü kalpler gülsün
Nerdesin İmamoğlu, gözlerim dolu dolu
Sen gittiğinden beri, yitirdik doğru yolu.
İsmail Gaspıralı, Zeki Velidi Togan
Dündar Taşer, Arvasi gözlenmekte an be an
Azerbaycan’da her can, Anadolu’da Eken
Galip Erdem diyor ki; “alçaktır boyun büken”
Kırımdan Cemiloğlu, Balkandan Sadık Ahmet
Kafkasyalı kan ağlar, Çeçenya umar medet
Tekrarlasın öğüdü Osman’a Edebali! !
Çanakkale’den kalkmış geliyor Mehmet Ali
Fatih gözü burçta, Bayrak Ulubatlı’da
Beyazıt’ın umudu kırk birinci atlıda
Sesleyin Murat Hanı Bağdat yanıyor Bağdat
Kemikleri sızlıyor mezarda ağlar ecdat
Ebussuut Efendi mahkeme kur fetva ver
Basiretsiz başları çamaşır et, ipe ger
Cevdet Paşa’ya deyin bu ana tarih düşsün
Nalıncının örsünde kıvama gelsin, pişsin
Türkistan’da atam var, Nahcivan’da balalar
Kerkük’ü yıkan eller Allah’ından bulalar.
Bütün Türk yurtlarında kan akar oluk oluk
Baştaki basiretsiz, Ne nefes var ne soluk
Bin bir türlü pis tezgâha muhatap Anadolu
Buradan yükselir bayrak, burada turan yolu
Yavuzlaşmalı gençlik, gelinim, oğlum, kızım
Yangına su dökmeyin, yangına ateş lazım.
Türk’e Atatürk gerek, desin “durmayın geri”
Açılsın bahtı Türk’ün “Türk önde Türk ileri”
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Hüznümdesiniz
Toprak ana ile devlet babayı
Birbirine kattım, yoğurmaktayım.
Şüpheler, kaygılar sardı obayı
İş çileden çıktı bağırmaktayım.
Her gönül bir makam, vatan ki ana
Gönül gözüm bakar anadan yana
Seslendim sunama çıksın meydana
Seni hissetmekte, soğurmaktayım.
Beşiğimi vatan ana salladı
Devlet baba açığımı kolladı
Kader beni her gurbete yolladı
Öz ağzımdan dokuz doğurmaktayım.
Kerkük'te Türkmen'in dalları kırık
Kırım’ın, Çeçen'in kolları kırık
Doğu Türkistan'ın dilleri kırık
El açtım sultanı çağırmaktayım
Doğurmaz olaydı bizi analar
Bizi sevmesinler artık sunalar
Her birinin elindeki kınalar
Karardıkça âlem sanır aktayım
Şafakla birlikte bir sabah erken
Güvendiğim dağın karı erirken
Ah! Hikmet bağının gülü kururken
Bir kenarda türkü çığırmaktayım.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Ateş Düştü Özüme
Rehber sensin demişler, palana sarılmışım
Hamaset meclisinde yalana sarılmışım.
Dünyayı kucakladım! Ateş düştü özüme
Dost demiş, kardeş demiş yılana sarılmışım.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Be Oğul?
Gözle yaralayan, su ile kanan
Toprağı kazıyan aştır be oğul
Kolayı zor edip, zorda tıkanan
İzansız akıldır, baştır be oğul
Muhtacı olduğum tek şey bir Allah
Şiiri O vermiş elime silah
Odur yaratanım, O bana ilah
Bu hayatın sonu yaştır be oğul
Bakışır toprakla verir başağı
Rızık olur derya atınca ağı
Haramı görünce indir aşağı
Gören göz, koruyan kaştır be oğul
Dünyaya nazar et, tek bir canandır
Gönlünde yeşeren yüz ki anandır
Nasıl kıyarsın ki, sevdiğin candır
Merhametsiz gönül taştır be oğul
Ana, bacı, yar olduğun bilenle
İzzet iffet var olduğun bilenle
Ağustosta kar olduğun bilenle
Baban sana gönüldaştır be oğul
Benim işim bir âmâya yol olmak
Gönülde yeşermek gönle gül olmak
Tek amacım Hak Teâlâ’ya kul olmak
Gözüm iki çeşme yaştır be oğul
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ