Töre
Küçücük bir kız vardı mavi iri gözlü
Evin gözbebeği
Yıllar geçti kocaman gelinlik kız oldu tam onbeşinde
Büyükler karar verdi anlaşıldı altmışında dedeyle
Hayır olmaz dedi kim dinlerdi ki onu
O da kaçıverdi öylesine yirmisinde delikanlıya
Büyükler söz verdi namus temizlenecekti
Yoksa ne derlerdi konu komşuya
Nasıl bakarlardı elalemin yüzüne
Bir candan daha değerli değillerdi ama
Namus vardı ya ortada
Aradılar buldular haber saldılar töreden
İnanmadı biliyordu da inanamadı
Nasıl kıyarlardı ki gözbebeklerine
Kardeşi geldi yanına elinde kocaman bir hediye
Aslında şaşırmadı da inanamadı
Hadi gezelim biraz bahçede kiraz toplayalım dedi
Hayır demedi olacakları bile bile
Kardeşi oracıkta verdi hediyeyi
Yirmibir bıçak darbesi tam can evine
Yalvardı bebeğime vurma kıyma ona
Korumaya çalıştı olabildiğince
İki ay sonra bir kızı olacaktı
Kim dinlerdi ki onu töre namus varken
Bir köy yasta kuşlar ağaçlar yasta
Kirazlar kan ağladı bu acımasızlığa
Haber saldılar babaya namus temizlendi töre kazandı
Yürekten midir bilinmez ama
Kime ne ki can benim töre benim namus benim
Lanetler olsun böyle töreye böyle namusa
Elif KAYA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Umutsuz
Bu gün her şeyi sildim
Yaşadıklarımı duygularımı
Yakıp kül ettim hayallerimi
Bu gün onu gördüm
Yabancı hiç tanımadığım birisi
Öncesi bir iki kez karşılaşmışlığımız var sadece
O da mecburiyetten
Kuru tutuk zoraki bir merhaba
Yüzü soğuk ve yabancı
Bakmadım yüzüne bakamadım
Kırılmışlıktan pişmanlıktan ve utanmaktan
Şöyle bir göz ucuyla
Çizgilenmiş alnına ağarmış saçlarına baktım
Donuk soğuk bir hoş geldin
O da mecburiyetten
O da bakmadı bakamadı
Bilmem utanmaktan bilmem pişmanlıktan
Bekledim gitme kal desin
Ne o söyledi ne ben bekledim
Bekli de umutsuzluktan
Hoşçakal bile demedim diyemedim
Sesiz sedasız usulca ayrıldım
Geçmişi hapsettim yüreğimin derinliklerine
Bir daha çıkamazlar ki artık gün yüzüne
Güneşli günlere
Elif KAYA
Bu Gün
Bu gün unutmak istedim seni sana inat
İnandırmak için kendimi
Sensiz de mutlu olabileceğime
Sinemaya gittim sahili dolaştım
Dalgaların kuşların sesini dinledim
Martıları yakamozları
Gün doğum ve batımını izledim
Gökyüzündeki renkleri saydım
Tablolar yaptım rengarenk renk
Seninle ya da sensiz ne fark ederdi ki
Nasıl olsa ben değil miyim?
Denize âşık gök yüzüne tutkun olan
Ben değil miydim mutluluktan boğulan
Ne fark ederdi ki Seninle ya da sensiz
Ama biliyor musun sensiz ben değilmişim
Ben seninle benmişim
Şimdi deniz boş gökyüzü boş
Meğer ben sensiz bomboşmuşum
Ben seninle sarhoşmuşum bir tanem
Elif KAYA
Töre
Küçücük bir kız vardı mavi iri gözlü
Evin gözbebeği
Yıllar geçti kocaman gelinlik kız oldu tam onbeşinde
Büyükler karar verdi anlaşıldı altmışında dedeyle
Hayır olmaz dedi kim dinlerdi ki onu
O da kaçıverdi öylesine yirmisinde delikanlıya
Büyükler söz verdi namus temizlenecekti
Yoksa ne derlerdi konu komşuya
Nasıl bakarlardı elalemin yüzüne
Bir candan daha değerli değillerdi ama
Namus vardı ya ortada
Aradılar buldular haber saldılar töreden
İnanmadı biliyordu da inanamadı
Nasıl kıyarlardı ki gözbebeklerine
Kardeşi geldi yanına elinde kocaman bir hediye
Aslında şaşırmadı da inanamadı
Hadi gezelim biraz bahçede kiraz toplayalım dedi
Hayır demedi olacakları bile bile
Kardeşi oracıkta verdi hediyeyi
Yirmibir bıçak darbesi tam can evine
Yalvardı bebeğime vurma kıyma ona
Korumaya çalıştı olabildiğince
İki ay sonra bir kızı olacaktı
Kim dinlerdi ki onu töre namus varken
Bir köy yasta kuşlar ağaçlar yasta
Kirazlar kan ağladı bu acımasızlığa
Haber saldılar babaya namus temizlendi töre kazandı
Yürekten midir bilinmez ama
Kime ne ki can benim töre benim namus benim
Lanetler olsun böyle töreye böyle namusa
Elif KAYA