Eğitim Sitesi

Tahta Masa Şiiri

Tahta Masa

Bu gün ben yine gittim beraber gezdiğimiz yerlere

Sanki nazar değmişti

Eski güzelliklere.

Ağaçlar yaprağını dökmüş, otlar sararmış solmuş..



Bizim o tahta masamız hala yerindeydi

Onca seneler sonra seninle beni bekler gibiydi

Nereden bilecekti bizim ayrıldığımızı..



Senden bahsettim ona hüzünlendi

Mutlu bir hayatı var dedim biraz sevindi..



Onun tek dileği vardı, bizim beraberliğimizdi

Onun üstünde içtik yıllarca, sıcak çaylarımızı

Birlikte dilek tutardık

Fallara seninle bakardık, o tahta masada..



O bizim için canlı bir arkadaştı

Yıllar sonra yine derdimi ona açtım..



Sen yoksun buraların tadı tuzu kalmadı

Yanmıyor ışıklarım sen gittiğinden beri

Soldu bak umutlarım senden ayrı düşeli

Ne hayaller kurardım seni sevdim seveli

Yıkıldı gitti hepsi ben seni kaybedeli..



Hiç umut vermeseydin, gönlüme girmeseydin

Sana tutkun şu kalbi, harabe etmeseydin

Ben sana hiç kızmadım istesemde kızamadım

Nereden bilecektin benim yaşadığımı

mevsimlerce her yerde seni aradığımı..



Yıllar önce seninle istemeden ayrıldık

Bir daha izimizi aradık bulamadık

Sen başka bir ülkede ben başka bir ülkede

Yıkılmışsın duydumki şehit haberlerimle..



Ölmeyeni öldürmez derler yüce yaradan

Kolum koptu ölmedim yıllar geçti aradan

Bunda senin suçun yok böyle yazmış yaradan..



Şu kalbime acılar buram buram dolsada

Bu sevdaya şahittir o eski tahta masa

Seni çok seven kalbim unutmaz asla seni

Ne evlilik ne ölüm silemez kalbimdeki yerini..





Makedonyalı Şair..27.09.2012..

Ramazan ÇALIŞKAN Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ramazan ÇALIŞKAN Şiirleri:

Tahta Masa

Bu gün ben yine gittim beraber gezdiğimiz yerlere

Sanki nazar değmişti

Eski güzelliklere.

Ağaçlar yaprağını dökmüş, otlar sararmış solmuş..



Bizim o tahta masamız hala yerindeydi

Onca seneler sonra seninle beni bekler gibiydi

Nereden bilecekti bizim ayrıldığımızı..



Senden bahsettim ona hüzünlendi

Mutlu bir hayatı var dedim biraz sevindi..



Onun tek dileği vardı, bizim beraberliğimizdi

Onun üstünde içtik yıllarca, sıcak çaylarımızı

Birlikte dilek tutardık

Fallara seninle bakardık, o tahta masada..



O bizim için canlı bir arkadaştı

Yıllar sonra yine derdimi ona açtım..



Sen yoksun buraların tadı tuzu kalmadı

Yanmıyor ışıklarım sen gittiğinden beri

Soldu bak umutlarım senden ayrı düşeli

Ne hayaller kurardım seni sevdim seveli

Yıkıldı gitti hepsi ben seni kaybedeli..



Hiç umut vermeseydin, gönlüme girmeseydin

Sana tutkun şu kalbi, harabe etmeseydin

Ben sana hiç kızmadım istesemde kızamadım

Nereden bilecektin benim yaşadığımı

mevsimlerce her yerde seni aradığımı..



Yıllar önce seninle istemeden ayrıldık

Bir daha izimizi aradık bulamadık

Sen başka bir ülkede ben başka bir ülkede

Yıkılmışsın duydumki şehit haberlerimle..



Ölmeyeni öldürmez derler yüce yaradan

Kolum koptu ölmedim yıllar geçti aradan

Bunda senin suçun yok böyle yazmış yaradan..



Şu kalbime acılar buram buram dolsada

Bu sevdaya şahittir o eski tahta masa

Seni çok seven kalbim unutmaz asla seni

Ne evlilik ne ölüm silemez kalbimdeki yerini..





Makedonyalı Şair..27.09.2012..


Ramazan ÇALIŞKAN

Yozgatlı Yakup

Yerini yurdunu bırakıp Yakup

Göç eyledi düştü gurbet ellere

Yozgatın gülüydü can otağında

Gönüller dostuydu gül yüzlü Yakup..



Çalışmaktan yana sıkıntı etmez

Haramı hileyi Yakup hiç bilmez

Yirmidört saat çalışsa of/Aman demez

Dürüstler diyarı Yozgat'lı Yakup..



Göç eyledi düştü Yakup yollara

Bir lokma ekmek için İstanbul'lara

Çalışıp didinip rızk'ın bulmaya

Karar verdi Yakup mutlu olmaya..



Aylar yıllar geçti özlem birikti

Eşi çocukları gözünde tüttü

Düştü Yakup yollara Yozgata gitti

Özlemler hasretler böylece bitti..



Yakup karar verdi yaşamak için

Dönecek İstanbul'a yansada içi

Bu hayat gavgasında var olmak için

Tası tarağı toplayıp düştü yollara

Köyünden yurdundan çok uzaklara

Yaşam savaşı için İstanbul'lara

Göç eyledi gitti can dostum Yakup..



Makedonyalı_Şair Ramazan Çalışkan..


Ramazan ÇALIŞKAN

Benin Köyümde

Elektirik yoktu benim köyümde

Gaz lambası lüx'tü kandil'in yanında

Ay ışığımız vardı bizim

Yıldızlar aydınlatırdı köyümün taş sokaklarını

Bakkal manav bilmezdik

Ekmeği evde pişirir, meyveyi dalından yerdik

Katığımız olmazsa olmazımız tarhana çorbamız

Üstüne kuru fasülyemiz baş tacımız.



Akşam karanlık çökünce yatar

Sabah güneşiyle kalkardık

Çapalar elde, erken giderdik tarlalara

Güneş tepeye vurmadan,



Sabah çiğ düşmüş otların üstüne

Duman duman her taraf

Menekşe kokuları yayılıyor etrafa

Bülbüller şarkılarına erken başlamakta

Benim Köyümde...





Güz gülleri açar, erguvanlar başka kokar

Cırcır böceği tuturmuş, yine aynı şarkıyı çalar

Eylülde yaprak dökümü başlar

Gider yemyeliş güzellikler

Sarı sarı yapraklar yerleri örter.



Kış gelir çile başlar

Sert geçer köyümün kışları

Kar kapatır kapıları

Hayvanlar mahsur kalır ahırlarında

Sıkıntılar başlar,

Samanlar yazdan hazırlanmazsa.



Sevinçli anlarımızda olur o kış günlerinde

Bir kuzunun dünyaya gelişi

Unutturur çekilen tüm çileyi

Hele bir'de meleyişi

Sanırsın yürekten ana baba deyişi

İşte hayat böyledir. Benim Köyümde...



Makedonyalı Şair_Ramazan Çalışkan...

13.08.2014:

Ramazan ÇALIŞKAN

Tahta Masa Şiiri