Eğitim Sitesi

Sultanım... Şiiri

Sultanım...

SULTANIM...

Hasretim dağlar gibi; özlemim derya misal

Ersem yar iklimine... o an, cennete visal!

O mübarek köyüne varsaydım boynum bükük

Hediyem günahlarım; sırtımda kambur büyük

Yüzler sürsem izine, aksın gözyaşım sel sel

Kalbimi teskin eder; uzanıp gaybî bir el

Varlığın varlık sırrı; cezben meczûp eyledi...

Ben kim? kıymet bilmek kim? Aşkından olsam deli!

Sana medhiye yazmak... ben bunu beceremem

Lakin hasretin hicrân; özlemin bitmez elem!

Misk-u amber halt etmiş, duysa idim kokunu

Değişmem dünyalara köyünün tek tozunu

Varsam; yeşil kubbene, girsem bâb-u selam'dan

Andan sonrası haldir, tâkat bitti; kelamdan...

Cezbe hâli sorgusuz! Lâkin, edeb; Emr-i Hakk

O mübarek iklimde, her an nurlu bir şafak!

Ötesinde dil durur, ten tınmaz batsa inne!

İşte matlûp bu ola! Gönülde mutmainne!



Mehmet Ali KULAT -1988

Mehmet Ali KULAT Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Mehmet Ali KULAT Şiirleri:

Gün Ola...

Tohum toprağa düşende...

Gün ola harman istiyor!

Gönül ki nâra düşende

Yanmağa ferman istiyor!

Yol ki çetinlerden çetin...

Kula sabır, kalbde metin

Dirilişi bu milletin!

Koç ola kurban istiyor!

Dirilten O! Çürüten O!

Nice burnu sürüten O!

Kaldırıp da yürüten O!

Kulluğu kuldan istiyor!

Yeis bitti, geldi ümit.

Geldi bahar... toprak münbit

Dilde tekbir tesbih, tahmid

Ayaklar derman istiyor!

Hücre hücre her zerresi...

Kulluk kulun vazifesi

Zikir ola her nefesi,

Rabb; kuldan iman istiyor

Nazar kıldı nice velî

Bak çağladı iman seli

Elbet çıkar üç-beş deli

Çaresiz SULTAN istiyor!

Zaman herkeste izâfî

Dert Allah'tan Allah şafî

Tüm herşeye Allah kafi

Gayriyi şeytan istiyor

İman takikî olmalı!

Amel hakîki olmalı!

İhlas tabiki olmalı!

İllâda aman! istiyor

Yalnız O'na kul olmalı...

Yalnız O'nunla dolmalı...

Herşeyi O'nda bulmalı...

Tüm herkes O'ndan istiyor

Mehmet Ali KULAT

Altın Neslin Hatırasına...

Budanan "ulu çınar" taze filize durdu...
Özünü bulur oldu; bu aziz şehid yurdu!
Zifiri karanlığın ardında "fecr-i sadık!"
"Işığın hamalları" seherlerde uyanık
Baş koymuşlar bir yola; up-uzun çertefelli
Ukbâdaki yerleri sîmalarından belli!
Bazen "Yusuf'dur adı; Kenan'ın illerinde
Nâmı "Altın Nesil"dir nicenin dillerinde;
O "ışık süvarisi!""akıncı" olur bazen
Nebi!.. kardeşlerim der, sırtın sıvazlar zaten
Onun katığı çile! ızdırap nafakası...
Cennetten kevser sunar, Cibril'den ilham tası
Kalbde "iman-ı yakîn""sırtta hizmetin teri!"
Çevrilmiş ötelere!.. yaşla dolu gözleri!..
Mesîh edâ bir nefes, mehdî enfâz bir soluk!
Sohbeti Hızır ile, şiâr-ı Rabb'e kulluk!..
"Gecenin ruhbanları"!.. "gündüzün fursanları";!..
Semâdan gelmiş gibi!.. yazmaya destanları...
"Ahirzaman garibi!"; Nebî dilinde adı!..
"Fatih-i Feth-i Mübîn"; bu da Kur'an'ın yâdı...

Mehmet Ali KULAT

Yiğidim...

At oynatırdı ecdadım; üç kıtada nal sesleri...

Sayesinde kesilmişti küfrün çatlak nefesleri!

Ebû Bekir gibi sıddîk, ve Osman misâli; hilim,

Ömer'e hasret adalet, Ali'yi bekliyor ilim!

Hamza'yı özlemiş meydan, Abdullah bin Cahş olmalı

Zaman; tersine dönüpte... şanlı Mus'ab'ı bulmalı

Habbab bin Ered benzeri; muallim olunsa herhal

Ne kadar sergerdan varsa; gelirdi Hak yola derhal!

Hanzale bin Amr gibi ol! Kevserler yıkasın seni

Sen Şahadet yudumlarken, melekler biçsin kefeni!

Halid bin Velîd'in aşkı; sinende kıvılcım ola!..

Yüklen bu aziz misyonu; yüreğin imanla dola!

Ah yiğidim bir tanısan! deden Yavuz'u Fatih'i

Abdulhamid cennetmekân, Kanunî muhteşem dâhî

Ahenk verirdik cihana; nizâm-ı ilâhi ile!

Hayrandı adaletimize... o günün kâfiri bile...

Denizlerde at sürerdik, gemi yürüttük karada

Hak ileydik gecelerde, gündüz halkla bir arada

Sonra zevk-u sefâ devri, çürüdük biz içten içe

Vahdet gitti, fitne geldi! Bölündük ki nice nice...

Üç asırlık bir uykuda... Ashab-ı Kehf bize misal!

Derken Rabb'im lutfeyledi; yeni doğuş kutlu visal!

Başa kondu devlet kuşu; Nebî "tûbâ li'l gurebâ!" der.

Bu fırsatı kaçıranlar; "Yâ leytenî küntu turebâ!" der.

Mehmet Ali KULAT

Sultanım... Şiiri