Son Arzu
Bugün son
yarın sabaha
Ara ki bulasın beni
Bu gidişin dönüşü yok
Gelsin uğurlasın beni
İpin ucuna geleyim
Bir vakit öyle kalayım
Güneş doğmadan öleyim
Seher vakti asın beni
Kimseyi ortak bilmesin
Yanında kimse kalmasın
Bu zevkten mahrum olmasın
İpte o sallasın beni
Lambayı mumu söndürün
Yüzümü güne döndürün
Kanım donmadan indirin
Dilim dilim kesin beni
Sevdamı dışında tutun
Gözümü gönlümü satın
Leşimi yollara atın
Aç köpekler yesin beni
Erdal Ercin
Erdal ERCİN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ağlarım
Deli gönül gördüğüne vurulur
Her sevdaya umut bağlar
Sarılır
Ve hepsinde yolda kalır
Yorulur
Aşk dikeni gül gibidir
Ağlarım
Gözlerimi bir kör duman bürür de
Durduramam göz yaşlarım yürür de
Düşmanım geçerken selam verir de
Ciğerparem el gibidir
Ağlarım
Sevda günden güne daha derbeder
Çünkü zaman kötü
Gün günden beter
Herkes dar gününde bırakır gider
Bu can aşka kul gibidir
Ağlarım
Erdal ERCİN
Ben Öldüm
Dün beni Irak’ta vurdular
Alnımın ortasından vurdular
Demokratik bir tüfekten çıkan
Özgürlükçü bir kurşunla vurdular
Akşamüstüydü
Siyah bir torba vardı elimde
Pide götürüyordum iftar için
Başım dikti
Ve sağlam basıyordum yere
Eylem hazırlığında
Bir direnişçi olduğumu sandılar
Dün Afganistan’da kellemi uçurdular
Beni diz çöktürdüler
Ve arkamda sıra sıra durdular
Allah diye diye vurdular
Onlar gibi değilim diye yaptılar
Başkalarına ders olsun diye yaptılar
Kanıma boğdular bedenimi
Dün Etiyopya’da yüz üstü düştüm
Bir kabileli kurşunuyla düştüm
Toprağa bulanan yüzüm ağardı
Henüz kodlanmamış bir virüs dolaşıyordu kanımda
Ve üç gündür amansız bir gurultu karnımda
Emekleyen bir çocuk gibi
İki büklüm düştüm
Öylece kaldım
Dün Kuzey Kutbunda okyanusa battım
Kayığımı batırdılar
Av mevsimi değildi
Akşamdan aç yatırmıştım çocukları
Kendim aç yatmıştım
Sabah erken çıkmıştım balığa
Bıçak gibi kesildi soluğum
Boğulmadan önce dondum
Dün beni Gabar’da pusuya düşürdüler
Sırtımdan hançerlediler
Kalleşçe kustular kurşunlarını
Al bayrak gibi dalgalandım ilk önce
Ve bir dağ gibi yıkıldım yere
İnsan
Küllerinden doğan bir kuş değildir
Denize savrulan bir taş değildir
Ve asla milyarlar içinde bir baş değildir
Bir ana doğurmuştur insanı
Sevgiyle
Emekle
Kanla
Canla yoğurmuştur
Dün nerede birini vurdularsa
Göçüp gitti bir yerleri içimin
Dün nerede vurulduysa biri
Ben öldüm
Erdal ERCİN
Sevmeyi Bilmeyen
Sevgi tarlasında sarı buğdayım
Biçmese sevmeyi bilmeyen beni
Köle pazarında prangadayım
Seçmese sevmeyi bilmeyen beni
Bir çift kürek olsam salın üstünde
Viran bir köy olsam yolun üstünde
Tahta köprü olsam selin üstünde
Geçmese sevmeyi bilmeyen beni
Irmak olsam büklüm büklüm bükülsem
Bulut olsam gök yüzüne çekilsem
Bir yudum su olsam yere dökülsem
İçmese sevmeyi bilmeyen beni
Erdal Ercin
Erdal ERCİN