Size Bıraktım
Topalı haberci, körü kılavuz
Tutanlar gözü de size bıraktım.
Lağım tortusuyla dolu bir havuz
Batanlar tuzu da size bıraktım.
Niyeti pakılar, sevdası kirler
Ameli bozuklar, yüzü mücbirler
Mukavva adamlar, karton şairler
Atanlar yazı da size bıraktım.
Bulmuşsun geceyi uyu ha uyu
Çiçeklere dökme aman bu suyu
Hakikatten uzak süfli arzuyu
Satanlar izi de size bıraktım.
Dediğim sanadır, sanadır, alın
Yere gelmiyorsa arlanmaz alın
Baykuş özentili, nasırı kalın
Kotanlar düzü de size bıraktım.
Devenin tafrası, atın sidiği
Gözüne sokmalı gergefi, iği
Nefse cilve katan her çirkefliği
Yutanlar sözü de size bıraktım.
Maymun iştahına zikri ayanlar
Şu kış uykusundan uyanmayanlar
Hakikat adına dayanmayanlar
Bitenler közü de size bıraktım.
Dili meymenetsiz, cebinde cukka
Altında yumurta biri bin okka
Zilletteki nefis yüzünden Hakka
Çatanlar sazı da size bıraktım
Okka okka, batman batman sözleri
Tükürsen de kızarmaz ki yüzleri
Atlas karşısında kaputbezleri
Ketenler yüzü de size bıraktım.
İkiyüzlülük yap, baş salla oh de
Vefayı bırakıp sırt dönüp ahde
Mucuğu, gülüşü, öpüşü sahte
Tütenler nazı da size bıraktım
Tıngırtıya kaşık ile koşanı
Tanımam mı burnundadır nişanı
Etrafımda işte her perişanı
Katanlar azı da size bıraktım.
Biliniyor aslen gönül eyleri
Görmüş müdür şarkımızda köyleri!
Kolhoz paşaları, şerik beyleri
Ötenler cazı da size bıraktım.
Murat, olmak ise malum basında
Çokları feryatta, yokun yasında
Fındık zadelerin gam tarlasında
Yatanlar sizi de size bıraktım.
Aradığım sade hakka uyanı
Sağduyuya telsim tarafı, yanı
Elinin tersiyle şöhreti şanı
İtenler özü de size bıraktım
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Diyemem
Kendime atlastan bir dünya ördüm
Tül sarayda mutlu oldum diyemem
Atılan taşları yaralı gördüm
Taşın esrarını bildim diyemem
Dosta selâm saldım, olmaz oralı
Boynum bükük kaldı, ciğer yaralı
Felek sillesini vurdu vuralı
Hakikate nazar kıldım diyemem
Gözündeki yara gördü yâr beni
Sitemliydi, yara sürdü yar beni
Bir vefasız yâra verdi yâr beni
Sahrada Leyla’yı buldum diyemem
Dünyanın kaç kulaç boyuyla eni
Gaye idrak etmek bu serüveni
Gecenin zülfünde gündüz güveni
Ben bendeki pası sildim diyemem
Dünyanın ahvali kor beni derde
“Her hale tahammül göster” der birde
Yaşamanın yalan olduğu yerde
Kırk boşaldım, iki doldum diyemem.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Gül Üstüne
Gülden güzel, gülden ak
Gülden öte son durak
Bülbül yanar gül solar
Gülden kalınca ırak
Mecnunu çöl üstüne
Keremi kül üstüne
Ol Sultanın nurudur
Söylenir gül üstüne
Hayali huzur bulmaz
Gülden siz asla olmaz
Bülbül gülü hırpalar
Gözünü gülden almaz
Gönül var gülden uzak
Gülden güllere tuzak
Bir el değse kızarır
Bazen al, bazen de ak.
Pahası elden güzel
Vahası çölden güzel
Hamuru aşk iksiri
Dahası gülden güzel
Gülden murat gül diye
Muhannet der “böl” diye
Gül’den güzel bezemiş
Aşkı vermiş gel diye
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Onun Sevgisi....
__Ona MSN de irticalen dedim ki! _
Yıllar oldu sen gideli bilirsen
Yediğimiz aşımıza zam düştü.
Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen
Bina çöktü, başımıza dam düştü.
Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var
Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var
Şimdi yâdımızda Deli Dudu var
Yollarımız Halep gibi, Şam düştü.
İster “oh” de, ister anla halimi
Bu ayrılık büker oldu belimi
Kapadım ağzımı, kıstım dilimi
Arsız gönül kurşunlara ram düştü.
Maviye meylettim, sarıya küstü
Mora gönül koydum, aka gün kesti
Duygularım bu kez zamansız esti
Deli poyraz kavuruyor sam düştü.
Kötü ne olacak iyilik baygın.
Artık sokaktaki kediler saygın.
Kapkaç dedikleri değilmiş soygun.
Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü.
Melül, mahzun bakmak iyilik ise.
Neden sakalını kazıtır köse?
Böyle “iyi günler” sade desise.
Sen gideli gönlümüze gam düştü.
Artık azca düşüyorum hataya
Çünkü halim yazmıyorum siteye
Yavaş yavaş gidiyoruz öteye
Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ