Eğitim Sitesi

Sen? Şiiri

Sen?

Gönlümü mest eden o endamın var ya!

Kırlarda dolaşan nazlı bir tay gibisin.

Bana ‘Vazgeç!’ deme; unutamam asla!

Her sabah buluştuğum bardakta çay gibisin.



Sana nasıl mecburum yâr; ah bir bilsen!

Vuslata erdirip beni, şu hasreti bir silsen.

Hüzün dolu ömrümde, umudun adısın sen!

Karanlık gecelerimde, gökteki ay gibisin.

Ahmet YANIT Şiirleri

  

ferda İSMAİLİN SÖYLEDİĞİME KATILIYOM 2022-12-20

tahsin ÖZ her sabah buluştugum,güneş gibisin;çayla degiştirebilirsin..başarılarının devamını dilerim.. 2013-10-25

yalnız kurt güzel ama biraz basit gibi yinedegüzel devamını bekliyorum 2005-07-26

ismail çokgüzelşiirama çay yerine başkasözkoysanız mesela canıma cankatan gibisin felan yani 2005-06-19

Ahmet Alptekin Ahmet Bey, aramıza hoşgeldin.

Sana nasıl mecburum yâr; ah bir bilsen!
Vuslata erdirip beni, şu hasreti bir silsen.
Hüzün dolu ömrümde, umudun adısın sen!
Karanlık gecelerimde, gökteki ay gibisin.

Çok güzel bir dörtlük. Diğer şiirlerini de okudum, başarılarının devamını diliyorum.
2005-06-19

Yazılan son 5 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 5 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:

Nasıl Unutsun Bu Gönül Seni?

İnce bir sızı var benliğimin ücralarında

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?

Senin yaktığın ateş dolaşır hücrelerimde

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Sensizlik her günümde keder, her anımda matem,

O nazlı hayâlin gözümü ilişiyor her dem,

“Ben unuttum.” demek bile hatırlamaktır madem,

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Şimdi “Meçhûl”e döndü, “Sevda” diyarımın adı,

Yüzümde tebessümün, inan, izi kalmadı,

Hâlâ damağımdayken o dudaklarının tadı,

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?



Hep sana çıkıyor, uğradığım bütün sokaklar,

Gecenin büyüsünde, mehtapta bile yüzün var,

Dilimde ayrılığa isyan, içimde volkanlar…

Söylesene yâr! Nasıl unutsun bu gönül seni?

Ahmet YANIT

Gurbetten?

Yüreğimde fırtınalar kopuyor şimdi,

“Ne hâldesin?” deme yâr; bilmiyorum.

Dağladın mı ne yaptın bu gözlerimi,

Senden başka güzel yok; görmüyorum.



Bilmem ki, nasılsın şimdi sılada,

Anıyorum seni Rabb’e her duada,

Kulak verip dinlediğim tüm şarkılarda

Yokluğun bir hançer oluyor; ölüyorum…

Ahmet YANIT

Aşk Ve Ayrılık

Yüreğimize çocuksu bir heyecan düştü önce,

Hayatımızı, yeni doğan bir güneşin

O tatlı sıcaklığıyla ısıtıyorduk.

Onun yanında olmadığımız zaman,

Her yer “gurbet”ti.

Yalnızca yârin sînesini

“Sıla” addediyorduk…

Gözlerimizdeki parıltı, umut saçıyordu.

Sonra yüreğimizde yangınlar,

Sonsuz nârlar çıkmaya başladı.

Koyun koyuna terlemelerin sayısı,

Gün-be-gün artmaya başlamıştı.

Buluşma yerlerinde vuslat ânını,

Kalbimizin o telaşlı atışlarıyla

Muhasebe ediyorduk.

Sonra, o geldiğinde,

Sanki “her şey” onunla birlikte geliyordu…



Hâlâ ellerim titrer,

O ellerini ilk defa ve usulca

Elimin içine aldığım günü yâd edince.

Hâlâ dudaklarıma bir yangın düşer,

O bal dudaklarını acemice tattığım gün hatırıma gelince…



Sonra mı?

Bir acı poyraz esti, yalnız onu biliyorum.

Şimdi, neden “beklenmediğimi” düşünsem,

Mahzun, yorgun bir çehreyle

O sisli hatıralara dalıyorum…



Bundan sonrası için yalnız şunu söyleyebilirim:

Gelen bu zemheri ay’ı,

Epey uzun süreceğe benzer…

Ahmet YANIT

Sen? Şiiri