Eğitim Sitesi

Sen De Bir Kulsun Şiiri

Sen De Bir Kulsun

Senin kaşlarınla, senin gözünle

Vurulan da bir kul, sen de bir kulsun.

Senin izanınla, senin sözünle

Darılan da bir kul, sen de bir kulsun.



Senin endamına, senin nazınla

Senin şiirine, senin yazınla

Senin ikiyüzlü körpe kuzunla!

Sarılan da bir kul, sen de bir kulsun.



Senin bu işveli nazın yüzünden

Kadir bilmez fodul sözün yüzünden

Hiç gülmeyen ablak yüzün yüzünden

Yorulan da bir kul, sen de bir kulsun.



Kendini beğenir keşiği sürmez

Aklın havalarda beşiği örmez

Gözün hep yukarda eşiği görmez

Durulan da bir kul, sen de bir kulsun.



Kimse taş üstüne tohum ekemez

Söz ki taştan ağır, filler çekemez

Hırslı gözler bir damla yaş dökemez

Kırılan da bir kul, sen de bir kulsun.



Keşik: Sıra

Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri:

Yıldızlama

Yarda seyrek sakal, yerde karınca

Derlemiş, denk etmiş azın azını

Tavukta hasretlik göğe varınca

Örselemiş keloğlanın kazını



Saksağana akıl verir kel karga

Saksofon methiye düzerken orga

Ayak basmayınca beyler. Kadırga

Ot bürümüş, ıtır örtmüş yüzünü



Kedi palazlanmış haram süt ile

Çakal yoldaş olmuş uyuz it ile

Kavgası var pirelerin bit ile

Kene var ki unutturmuş izini



Göle dadanınca ördek kaçığı

Karabataklarda döşün pöçüğü

Dikten dalar boynuzlunun küçüğü

Manda çalar aygır atın sazını



Cılız oğlak karıştırmış yuvayı

Akbabalar mesken tutmuş ovayı

Bu sene gömüye girmemiş ayı.

Tilki tutmaz olmuş han’ın sözünü



Semaya yükselir tül ince ince

Örümcek mahirce ağı örünce

Şivan düşer akreplere görünce

Yanılır, iğneler kendi dizini.



İtler ürer, keyfi olur kurtların

Yola çıksa ardı gelir dertlerin

Nefesi kesilir iki cırtların.

Üzerinde yırtar kaputbezini



Göğü kuzgunların göçü bürümüş

İzan sarp, yol yalın, yaya yürümüş

Harami kurtların içi çürümüş

Unutmuşlar haysiyetin yazını



Kartallar kargaya ömrünü sormuş

“Bu akıl işidir” cevabı almış

Altta köstebeği görünce dalmış

Kargaya vakfetmiş yürek közünü.



Martılar hamsiye hücum edende

Uykulu ayılar homurdar inde

Derler ki; “siper al, bir yere sin de.

Bir hamlede çıkar çaylak gözünü”



Kuyruğuna girmiş sivrisinekler

Bir tekmede sütü döker inekler

Bağımıza bağban olmuş dönekler

Yellozlar da çeker olmuş nazını



Çöplüğün arkası olunca yokuş

Çınarın dibine tuz döker baykuş

Haramzadeler ki, haremi alkış

Duyar hayat bulur, yazar tezini



Tazılar beğenmez körpe etini

Çullukçular arka tutar çetini!

Denilmedi daha sözün bütünü

İşte, söz yitirmiş sözün özünü



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Cilveye Bak, Naza Bak

Hükümdarım diyor bacaksız pire

Foduldaki hakkı bilmez göze bak

Sırça sarayına dadanmış fare

Evlek evlek parsellenmiş düze bak



Tabanvayda unutulmuş kırıtan

Anafor örgüte tabela tutan

Şairciğin sayfasında sırıtan

Kırk dudaktan arta kalan kıza bak



Parsellenmiş, karabasandı günde

Külahın kaybolsun izzete sinde

Cümle cücelerin şer meclisinde

Ayyaşa bak, kodoşa bak, caza bak



Doğru sözü dokuz köye götürsem

Kovandaki sinekleri bitirsem

İkisini bir araya getirsem

Birbirine aşna fişne koza bak



Cıfıtların oynadığı oyunda

Aklın ışığını göster soyunda

Fasıklığı minarenin boyunda

Şu ayyaşın tozuttuğu toza bak



Şu köhne parklarda gecelerken sen

Koynuna sokulur samyeli erken

Sabahlar oluyor, gün doğdu derken

Şu kör göze, şu utanmaz yüze bak



Hamaset gemisi kör meydanında

Asalak beyleri gör meydanında

Fikir kuklaları şer meydanında

Şu namerdin takındığı poza bak



Aygır at yaylada beğenmez otu

Kel ağa ardına gönderir iti

Keçi ki, tenhada sağdırır sütü

Sürtükteki cilveye bak naza bak



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Ateş Düştü Özüme

Rehber sensin demişler, palana sarılmışım

Hamaset meclisinde yalana sarılmışım.

Dünyayı kucakladım! Ateş düştü özüme

Dost demiş, kardeş demiş yılana sarılmışım.



Zülfikar Yapar Kaleli


Zülfikar Yapar KALELİ

Sen De Bir Kulsun Şiiri