Sana Olan Aşkımı Noterden Tescilmi Edeyim
Öyle birini sevin ki, gün onunla başlasın.
Gözleriniz uykudan uyandığında
aklınıza ilk gelen, 'sevgili, ey sevgili, canım sevgili' derken;
yüreğiniz,
şiiriniz dudağınızdaki terennümünüz o olsun.
Ağaçlar, yaseminler,
yediverenler, günebakanlar onun kokusunu sunsun benliğinize.
Gün yine onunla bitsin.
Güneş guruba yürürken, uyurken ve de 'seni seviyorum' derken
alternatifsiz o olsun.
İŞTE BEN öyle sevdim seni.
Şu anda çok uzaktasın, beni düşünüyor musun, bilmiyorum? Ama ben hep seni düşündüm bugün, hiç aklımdan çıkmadın, attığım her adımda, yaktığım her sigaramdaydın....
Seni öyle çok özlüyorum ki, zaten çok uzaklardaydın,
bugün klavyeme dokunan parmaklarım bile sana kavuşamadı...
Bugün bir başka hüzün çöktü yüreğime, ne yapsam,ne etsem silinip atılamadı.
BiN yIl ÖmRüM oLsAyDi, BiN YiL sEnI SeVeRdIm.. BiN yIL sEnI sEvSeYdIm BiN YiL DaHa IsTeRdIm...
Hep Seni düşünüp hep sana yazdım.
Martılar olurdu mısralarımda, denizi yararak ilerleyen vapurlar, çocuk sesleri, genç sevgililerin taze bakışları, toprak kokusu, çimen rengi, albatros ve de aşk celladının kemendine takılan kaytanlı, fosforlu sözler…
Sen şiir gibiydin, mısraya benzerdi bakışların.
Gülünce çiçekler açardı yanaklarında, bahar olurdu, yaz olurdu.
Sen sevdiğim, yitip gitmesini istemediğim mevsimdin.
Karlı kış geceleri sımsıcak şöminem, umudum, ekmeğim, aşım, kimseyle paylaşmadığım arım, züllü yarınımdın.
Sen benim masmavi göğümdün.
Gün olur kitaptın avuçlarımda okunan, gün olur şemsiyeydin yağmurlardan koruyan ve gün olur “bendin”,
Bakışlarını en çok sen olmayı düşlediğimde seyrettim.
Tebessümün okyanuslar kadar derin, baharlar kadar narin.
Seviyordum seni tepeden tırnağa.
En çokta bakışlarına hayrandım bakarken gözlerimin rengine.
Ve bir şeyler akardı o an coşkun bir sel gibi yüreğime.
Seninle dolardı tüm azalarım.
Yeni uyanmışçasına bir tüy gibi hafiflerdim esrik bakışlarında.
Kanat çırpardım, mutluluk denen o kutsanmış sevdayla sarmaş dolaş olurdum, bulutlarda gezinirdim, göğe, maviliklere değerdi başım.
Ancak bu kadar sevdim noterden tescilli bir aşk değil bu en gerçeğinden organik bir aşk SÖYLE daha ne yapayım aşkı şekle sokmadan gel bana sevdiğim BİR ADIMDA sen at.
RIZA KARATAŞ
Rıza KARATAŞ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Protez Bir Aşk Bizimkisi...
Dişiniz hasar gördüğünde uzmanına gider ölçülerinizi verir
Kemik porselen yada altın diş yaptırırsınız tam ağzınıza uyacak şekilde..
Aynen yaşadığımız ilişkilerimiz gibi..
önce elimizdekini koruyamamaktan yıpranmasına izin verdikten sonra aklımız başımıza gelir.
Oysa her gün ilgilenseniz dişinizle, temiz tutsanız soğuk sıcak aynı anda içmeseniz o diş çürümeyecek gerekli besinlerini verseniz çürümeyecek ilişkileriniz gibi tıpkı
Eşinize erkeğinize dişinize gerekli özeni göstermek ilgi göstermek zorundasınız sahiplenmekle iş bitmiyor sonra protez birine sahip olursunuz dişiniz gibi.
İlişkileri yürütmek güçtür elbet ama aşk varsa olayları olduğu gibi kabul etmek lazımdır..
O saf temiz aşkları özledim
Henüz çocukluk günlerimdeki
Henüz al yazmalım selvi boylumu, Almancının karısını, yılanların öcünü seyretmeden
Bilmeden ilişkileri hesapları masumca sevdiğimiz günleri özledim.
kızların adı arzu yada alev yada yosun değildi belki miyase Fatma elif gülizardı ama gülüşleri hep candandı gülüşlerinde hiç acı yoktu..
hepimiz siyah önlük giyerdik hatta lastik ayakkabı giyerdik çorabımız belki olmazdı, yamalıklı pantolonla sevgilimizin yanından geçmekten utanmazdık, utanmazdık ama dik dik de bakmazdık utangaçlık vardı
Kızların saçı hep siyahtı ya ortadan ikiye taranırdı.
Ya da anaları belik yapardı iki tane ama uzun olur oğlan saçı gibi olmazdı.
Çeşmede karşılaşırdık bize toprak testiden su ikram ederlerdi hele birde seviyorsa sizi
Türküdeki gibi
“URUN URUN KAŞ ALTINDAN BAKINCA CAN TELEF EDERDİ”
O gece o bakışlarla uyurdunuz kalbiniz bir dahaki karşılaşmaya kadar küt küt atardı
şimdiki gibi aşkınız bir cep telefonun ucu kadar yakın değildi.
onun için daha çok düşünür daha çok özlerdiniz.
Öyle fazla beklentileriniz yoktu yada beklentileriniz doğayla uyumlu idi
Bronz ten yada sıfır beden
Bunlarda neydi
Elma yanaklı,kalçalı,perçemli olsun yeterdi. Kalıba sokmazdınız aşkınızı
şimdi kalıplar var
Kadınlar işi gücü olsun uzun boylu olsun yaşı benden büyük olsun eh evi arabası da olursa fena olmaz.
Erkekler aman göbekli falan olmasın
Selülit varis vb olmasın eh hayat müşterek çalışsın çalışsın ama evine de zaman ayırsın öğretmen olursa fena olmaz yani diyerek eğitim fakültelerinin puanını tavan yaptılar.
Sonra herkes siparişlerine göre birini buldu genelde tabi ama yinede mutlu olmadılar
ALLAHTAN sanal denen bir olgu çıktı
Başladınız burada aramaya
Onda gördüğünüz eksikliği yıpranmışlığı burada gidereceksiniz güya eh hani kolayı da var uymazsa size protez dişiniz gibi çıkarır koyarsınız bir kaba en fazla......
Rıza Karataş
Rıza KARATAŞ
Erkeklerden Davacıyım..
ERKEKLERDEN DAVACIYIM..
Bir kadını sevemeyen sevmesini sevişmesini bilmeyen bilmediği halde bir kadını hükmü altına alan erkeklerden davacıyım.
Bir kadının ruhuna hitap etmeyen
Onda boşluk yaratan erkeklerden davacıyım.
Sadece kendi cinsel ihtiyaçları için seviyor gibi yapıp bir kadını eş yapan sonrada ondan sadakat bekleyen erkeklerden davacıyım.
Bir kadınla konuşmayan anlaşamayan onu başka ortamlara sürükleyen erkelerden davacıyım.
KULAĞINA hatta diline küpe takan erkelerden,
konuşurken ay diyen konuşanlardan...
kadına el kaldıran hatta bununla yetinmeyip yumruk atan aciz erkeklerden davacıyım.
bir kadına sahip olmak için ilk başlarda onurunu pas pas yapan erkeklerden davacıyım..
dedikodu yapan çocuk gibi ağlayan erkeklerden davacıyım.
sarhoş olup etrafı dağıtan erkeklerden davacıyım.
çocuğunun rızkını içkiye kumara şans oyunlarına yatıran kadını akşama ne pişirsem diye düşündüren erkeklerden davacıyım.
Sonra kadın kötü oluyor,
Oysa onu öyle dolduracaksın ki her halinle
Boş zamanında bile hiç kimseyle hiç bir şeyi paylaşmayacak oturup seni hayal edecek bunu sağlayacaksın kardeşim.
O kadında uçurum oluşturmayacaksın ne ruhen ne de cinsel
Senden güzel sözler bekliyorsa gerekirse şair olacaksın
Senden tükenmeden sevişmeni bekliyorsa sende sorun varsa tıbbı kullanacaksın hiç utanmadan....
ama onu asla ortada bırakmayacaksın aldatmanın hiç bir türünü yaşmayacaksın,yaşatmayacaksın
Onun için Oxford bitirmen gerekiyorsa bitireceksin
Her konuda suçu ona atmayacaksın
Sonra bizi de siz gibi biliyorlar ya
Ve zaten aklı karışık kadın yanına yaklaştırmayarak kimseyi cezayı yine kendine kesiyor
Kadını esir yapmayın
Kadına hitap edin özgür bırakın bakın hayatınız ne kadar güzelleşecek
Ha bu arada bazı anlaşılmaz kadın da yok değildir
Yıllar yılı onun adını dahi hatırlamayan bir adamı hala kalbinden silmeyecek kadar beceriksiz duygudan yoksun ama onunda babası erkekti.. kadını yetiştiremeyen ona gerçeği yakalama cesareti vermeyen
O ne der bu ne der diye önce kendini düşünen
Ama hayat bir film değil başa sarıp yeniden yaşayamazsın
Ve ödünçte almazsın.
Babam anama ne olur vay çocuklarım derken ömür biter
O dediklerin senin için hayatından vazgeçmez.
ERKEKLERDEN davacıyım.
Kadını muhtaç eden erkekten davacıyım...
Rıza Karataş
Rıza KARATAŞ
Sana Olan Aşkımı Noterden Tescilmi Edeyim
Öyle birini sevin ki, gün onunla başlasın.
Gözleriniz uykudan uyandığında
aklınıza ilk gelen, 'sevgili, ey sevgili, canım sevgili' derken;
yüreğiniz,
şiiriniz dudağınızdaki terennümünüz o olsun.
Ağaçlar, yaseminler,
yediverenler, günebakanlar onun kokusunu sunsun benliğinize.
Gün yine onunla bitsin.
Güneş guruba yürürken, uyurken ve de 'seni seviyorum' derken
alternatifsiz o olsun.
İŞTE BEN öyle sevdim seni.
Şu anda çok uzaktasın, beni düşünüyor musun, bilmiyorum? Ama ben hep seni düşündüm bugün, hiç aklımdan çıkmadın, attığım her adımda, yaktığım her sigaramdaydın....
Seni öyle çok özlüyorum ki, zaten çok uzaklardaydın,
bugün klavyeme dokunan parmaklarım bile sana kavuşamadı...
Bugün bir başka hüzün çöktü yüreğime, ne yapsam,ne etsem silinip atılamadı.
BiN yIl ÖmRüM oLsAyDi, BiN YiL sEnI SeVeRdIm.. BiN yIL sEnI sEvSeYdIm BiN YiL DaHa IsTeRdIm...
Hep Seni düşünüp hep sana yazdım.
Martılar olurdu mısralarımda, denizi yararak ilerleyen vapurlar, çocuk sesleri, genç sevgililerin taze bakışları, toprak kokusu, çimen rengi, albatros ve de aşk celladının kemendine takılan kaytanlı, fosforlu sözler…
Sen şiir gibiydin, mısraya benzerdi bakışların.
Gülünce çiçekler açardı yanaklarında, bahar olurdu, yaz olurdu.
Sen sevdiğim, yitip gitmesini istemediğim mevsimdin.
Karlı kış geceleri sımsıcak şöminem, umudum, ekmeğim, aşım, kimseyle paylaşmadığım arım, züllü yarınımdın.
Sen benim masmavi göğümdün.
Gün olur kitaptın avuçlarımda okunan, gün olur şemsiyeydin yağmurlardan koruyan ve gün olur “bendin”,
Bakışlarını en çok sen olmayı düşlediğimde seyrettim.
Tebessümün okyanuslar kadar derin, baharlar kadar narin.
Seviyordum seni tepeden tırnağa.
En çokta bakışlarına hayrandım bakarken gözlerimin rengine.
Ve bir şeyler akardı o an coşkun bir sel gibi yüreğime.
Seninle dolardı tüm azalarım.
Yeni uyanmışçasına bir tüy gibi hafiflerdim esrik bakışlarında.
Kanat çırpardım, mutluluk denen o kutsanmış sevdayla sarmaş dolaş olurdum, bulutlarda gezinirdim, göğe, maviliklere değerdi başım.
Ancak bu kadar sevdim noterden tescilli bir aşk değil bu en gerçeğinden organik bir aşk SÖYLE daha ne yapayım aşkı şekle sokmadan gel bana sevdiğim BİR ADIMDA sen at.
RIZA KARATAŞ
Rıza KARATAŞ