Sabır
Asık suratla karşıladı beni evvelki akşam
Neşeyle selam verdim, dedi: Olsun kısa.
Aylarca dolaştım hâlime ağladı anam,
Mana gülüverdin,ruhum bürünmüşken yasa.
Atak davranmış benden önce, sanki birisi
Gafil mi sandın ki beni, hemen inanayım.
Dudaklarından dökülenler de yalan serisi
Ah! Gözler olmasa hani, vicdansız sanayım.
Duruldu sular, akmam diyor Seyhan ırmağı,
Itırlı çiçekler grev yaptı,kokmuyor artık.
Ses yok, ötmüyor kuşlar, tabiat sır yumağı,
Essela demeden müezzin insaf et artık.
Yareliyem,hem de gönülden, merhem bulunmaz,
Hicrana dayanamaz kalbim,imdat İlâhî!
Aklımı koru benim, derde derman bulunmaz.
Nazenîne vicdan, bana sabır ver Ya Rabbi.
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Sanmışım
Sanıyordum ki her inişten sonra çıkış,
Her zahmetten sonra rahmet,
Yokluktan sonra bolluk gelir.
Kıştan sonra bahar gelir,
Sanıyordum…
Ne kolaylık var, ne rahmet, ne bolluk,
Gözümü nereye çevirsem hep yokluk…
Kalmadı artık hayatımda bahar ve yaz
Olmayacak bundan böyle hiçbir güzelde naz.
Bahar düşman, kader düşman, aşk düşman,
Benim olmakla kaderim pişman.
Ben lanet okuyacakken felek okuyor,
Dertler örümcek olmuş, ufkumu dokuyor.
Güneş de nefret eder oldu benden,
Ne zaman bakmak istesem,
Selam vermek istesem,
Gizlenir kara bulutların ardına.
Yetişir hemen şimşekle yıldırım yardıma.
Boğmak ister suyla yoğrulmuş çamurda...
Sanıyordum ki ben bütün kötülükleri yenerim,
Çünkü kendimle baş başayım,
Kendimle barışığım!
Ama sadece sanmışım…
Oysa aklım kalbimle düşman,
Vicdan mantığımla düşman.
Âşık SEYHANÎ
Uyanamadın İstanbul!
El ayak tutmaz, vücut yerde sürünür
Âlem acır hâle, hep zavallı görülür
Aydınlık karanlığa, karanlık aydınlığa bürünür
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Dil söyler, hâl çırpınır, ses çıkmaz şaha
Gözden kan dökülür başlar eyvaha
Alın toprakta, medet eder Allah’a
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Umut fakirin ekmeği, hâyâl tuzu
Yazan bozar, bozan yazar, böyle alın yazı
Hayat henüz oynamadı son kozu,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Mazlum kanser olmuş verem olmuş kime ne…
Ne ah etti kâr ne vah dedemle nineme…
Halimi havale ettim bilinmezi bilene,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Allah isterse zerreyi kürre, küreyi zerre eder
Zehri şifa eder, bertaraf olur keder
Gönlünü ferah tut, etme kendini heder
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Herkesin derdi kendine yeter
Berikinin derdi öbüründen de beter
İlâhi yumruk bir gün diyecek :”Yeter!”
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Âşık SEYHANÎ
Biz
Siz bilmezsiniz,
Sizin için uzaklarda, çok uzaklarda
Dua okuyan diller
Alkış tutan eller,
Sevgiyle çarpan yürekler
Ufukta sizi gören gözler var
Siz bilmezsiniz.
Sevinin, coşun, heyecanlanın!
Sevin, umut edin, teşekkür edin!
Karamsarlık yok artık ne size ne bize,
Gönüllerle kenetlendik birbirimize.
Hiçbir olumsuz durum,
Bozamaz moralimizi,
Kıramaz belimizi,
Bükemez bileğimizi
Çünkü biz; sen, ben değiliz:
BİZİZ…
Biz, çıkar gözetmeden
Hiçbir söz etmeden severiz…
Âşık SEYHANÎ