Omuzumuzdaki Yük...
Her tarafta rezalet; herşey belden aşağı
İnsanlar ya paranın, ya makamın uşağı...
Karı-kız, açık saçık, şeytan oku kalplere
İnsan; belhum a'dal'de, benzer oldu kelplere
Tavansız kumarhane; kazı-kazan, piyango
Loto, toto... yetmezse; ganyan ve bingo-bango
Televizyon, sinema, tiyatro, film, müzik...
Şerefli bir ümmetken ne hale düştük yazık!
El, kol, ayak, göz, kulak; aleyhte veya leyhte
Dünya ahrete tarla, gerisi boş ve sahte...
Arınmalı! Günahtan, tevbeyi nasûh ile...
Hesap günü gelipte her şey gelmeden dile
Kur'ânî bir çizgide yeniden diriliş bu
Peygamberin izinde en şerefli bir iş bu
Makam mansıp hastası; maddenin tutsakları
İstiklale erecek! Beşerin uşakları...
Yevme lâ yenfeû'ya hazırlanma işidir
Gerçek pehlivan kişi; nefsi yenen kişidir
Belhum a'dal'e düşmüş pejmürde güruhları
Âlâyı illiîne yüceltmedir ruhları...
İman, amel ve ihlas bu hizmetin temeli
Rızayı Hakk'a erme, mü'minlerin emeli
Bu dava karşısında; küçüktür her büyüklük
İhsan-ı İlâhi bu! omuzumuzdaki yük!
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gün Ola...
Tohum toprağa düşende...
Gün ola harman istiyor!
Gönül ki nâra düşende
Yanmağa ferman istiyor!
Yol ki çetinlerden çetin...
Kula sabır, kalbde metin
Dirilişi bu milletin!
Koç ola kurban istiyor!
Dirilten O! Çürüten O!
Nice burnu sürüten O!
Kaldırıp da yürüten O!
Kulluğu kuldan istiyor!
Yeis bitti, geldi ümit.
Geldi bahar... toprak münbit
Dilde tekbir tesbih, tahmid
Ayaklar derman istiyor!
Hücre hücre her zerresi...
Kulluk kulun vazifesi
Zikir ola her nefesi,
Rabb; kuldan iman istiyor
Nazar kıldı nice velî
Bak çağladı iman seli
Elbet çıkar üç-beş deli
Çaresiz SULTAN istiyor!
Zaman herkeste izâfî
Dert Allah'tan Allah şafî
Tüm herşeye Allah kafi
Gayriyi şeytan istiyor
İman takikî olmalı!
Amel hakîki olmalı!
İhlas tabiki olmalı!
İllâda aman! istiyor
Yalnız O'na kul olmalı...
Yalnız O'nunla dolmalı...
Herşeyi O'nda bulmalı...
Tüm herkes O'ndan istiyor
Mehmet Ali KULAT
Öldüren Gaye...
Gözde damla damla şule olmuş yaş
Derinlik... kalp ile akılda savaş...
Uykuya hasretlik rüyaya özlem
Saçta beyaz kıllar, ilerliyor yaş
Gönül gözümüzü kapatan perde...
Aralanır kalkar isen, zikre seherde
Tefekkür ufkuna kutlu yolculuk
Ruhun kanatlanır hep perde perde
Rahmete ermek mi? Zahmete visal
Asıl olan kulluk; gerisi masal!
Aşk-ı memnû değil, aşk-ı hakikî
Ölüm hem pek acı, hem dosta visal!
Rızaya ulaşmak bir tatlı gaye
Çile yudum yudum bu yolda pâye
Ümit ve korkunun kesiştiği yer!
"Ene'l Hakk" cinneti, öldüren gaye!
Mehmet Ali KULAT
Ne Gerek...
Aşk ateşi gözde pınar
Sîne sevdâ ile yanar
Rabb kulunu dâim sınar
Coşmak gerek taşmak için
Bu yol uzun, bu yol çetin
Bitmemeli sadâkatin
Sığınağın hablu’l metîn
Tutmak gerek olmak için
Bu yol; yolu velîlerin
Ebû Bekir Sıddıklerin
Ömer, Osman, Ali’lerin
Bilmek gerek gitmek için
İman kimde ise güzel
Gerisi son güzde gazel
Gir bu yola durma tezel
Girmek gerek bulmak için
Kurtul dünya çabasından
Makam mansıp davasından
Sıyrıl varlık libasından
Ölmek gerek olmak için
Aldanma dünya malına
Baş koy hakikat yoluna
Zikret salına salına
Dolmak gerek dalmak için
Hakka kulluk yüce pâye
Hizmet eyle sarıl sâye
Yalnız rıza ola gâye
Olmak gerek ölmek için...
Mehmet Ali KULAT