Muzu Ve Narı Bozmayalım
Bu kazançla yetinin ve bırakın bizleri,
Muz ve nar orijinal, görme bu meyveleri…
Katmayın artık zehir katmayın artık hormon!
Çöplerimiz yığılı yıktı bizi GDO’n…
Yenilsin ve içilsin Rab’bimin nimetleri,
Açlığı başardınız aldınız lanetleri…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK Şiirleri
Kediler İçin Mutfağımı Salona Taşıdım
Baktım sığamıyoruz, ev şahsımız için dar,
Kedileri düşündüm sakın yapmayın ihbar...
Eşyalarım eskidir değersiz şeylerdendir,
Sonra haklı çıkamam, şahsım üzülebilir...
Bekleyen kedilerin barınakları da yok,
Şefkat gösteriliyor, karınlar daima tok...
Mutfağımı ayırdım, onlara tahsis ettim,
Yerleri mescit gibi bizzat sadeleştirdim...
Haleflikseler serili, açık kutular da var,
Yün fanilalarımdan, serili çok yataklar...
Gerçi içi çok soğuk, girsin ve barınsınlar,
Mamayı yere döktüm yesin içsin doysunlar...
Günde bir paket gider, üç dört kilogram kadar,
Odadakiler hariç, onlar da alışanlar...
Odam ayrı yerde onlar ev kedilerim,
Battaniye içinde, onlarla beraberim...
Kışı geçirmem gerek, usul düşünüyoruz,
Çoğu kez çaresizim, yanlış mı yapıyoruz?
Tek suçumuz onlardır, başka da suçumuz yok,
Sen her ne yaparsan yap, göze pek batmazsın çok...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Sahiplenilmeyenlerin Hakları
Mahkemeleri de yok, tüm hakları yenilir,
Bunlar haksızlığa gelenler, bir Rableri var,
Acınmaz katledilirler, sokaklara atılırlar,
Ahirete ulaşacak, yalnızca tek ruhları var.
İbadetlerimiz güzel, fakat eksiklerimiz çok,
Kapında aç bir köpek, dövüştüren oğul var.
Masum yaralanmış, Rab'den korkumuz yok.
Sinek konar, kurt düşer, bu yürekler yakar.
Bugün yemek yapmışım, önüne getirmişim,
Yakından bakıyorsunuz, belli tehdit altında,
Yiyemez inler durur, güvendiği tek kişiyim,
Köpeğin ne yapmış derim, itaatinin dışında?
Hiç mi duymayız hadisleri, Rab ayetlerini?
Hayvanı aç bırakmış, açlıktan da öldürmüş,
Resul ona bildirmiş, hem günah işlediğini,
Hem de acı sonun cehennemde beklediğini.
Başka bir günahkâr, çölde köpeğe rastlar,
Köpek ki çok susamış, kuyunun da yanında,
Susuzluğunu bilir, kadının yüreği sızlar,
Sırf su içirdi diye, o kul şimdi Rab katında.
Hayvanda da onur var, sözüme karşı çıkma,
Bunlar da bizler gibi, Rab'be ibadet ederler,
Küsen kedileri gördüm, alıngan bir köpeği,
Kuşların da kalbi var, Rab'bi tesbih ederler.
Kuşlara saygı göster, doğal dengeyi bozma,
Vahşi hayvan da olsa Rab merhamet eder,
Yaşama haklarını var, sakın ola ki kaldırma,
Ödenmez kul haklarını, Rab'be varır ödetirler.
Haksız yere öldürme, Rab'bim hesap soracak,
Rab'bim kuşun da Rab'bi, kuş ki davacı olacak,
Hadis'i şerif yazmaz mı serçeyi öldürenden?
ALLÂH(c. c.) kıyamet gününde, hesap soracak.
İslâm'da örnekler var, bir ölçü alınmalıdır,
Yavruları alınmış, kuş bize çok şey anlatır,
Peygamberin çabası, yuvasına koydurtmuş,
Merhameti savunmuş, ümmete anlatmıştır.
Ta o zamanlar bile, insanlar çok zalimmiş,
Ok ile öldürülür, hedefe isabet ettirilirmiş,
İnanan müminler ki peygamberi dinlemiş,
Derhal yasaklanmış, bunlar sona erdirmiş.
Hayvan damgalanmasın, kulak kesilmesin,
Fazla yük yüklenmesin... gibi yasakları var,
Peygamberimizden nakledilen çok hadisin,
Hayvan hakları ile evvelden de bir ilgisi var.
İlerlerken, MUHAMMED(s. a. v.) 'in ordusu,
Yolları üzerinde, anne bir köpek görürler,
Köpek yeni doğurmuş, bir sürü de yavrusu,
Bir de nöbetçi dikilir, yollarını değiştirirler.
Belki bir mümin görmez, köpeği ezebilir
Veyahut köpek ürker, kasıtlı çiğnenebilir,
Dağılıp kaybolmasın, yavrular ezilmesin,
Resul böyle düşünür, ordusu itaati bilir.
Rahatsız edilmemiş, hatta ürkütülmemiştir,
Çünkü mümin canlıya, kötü duygu beslemez,
Köpek bile ümmettir, kulluğu Rab'biyledir,
Eziyete, işkenceye ALLÂH(c. c.) izin vermez.
İslâmiyet söyler, hiçbir can öldürülemez,
Müslümansan iyi geçin, mahlûkatın hepsiyle,
Rahatsız dahi etme, Rab'bim bunu affetmez,
Mecbur da zannetme, bize boyun eğmeleriyle.
Merhametli ol ki, Rab'bim merhamet etsin! ,
Rab'bimden merhameti, sen hiç istemez misin?
Birçok Müslüman vardır, güvercinleri için,
Vakıf, dernek kurmuşlar, yem serpilmesi için.
Derisini almak için, masumları katledersin,
Elbise, kemer, kürk manto, deri vs. istersin,
Rab'bin sana vermedi, sen ki cinayet işlersin,
Resul bunları yasaklar, biz müminler bilsin!
Hayvanını sağdın, yavrusunu da düşün, der,
Tırnaklarını kes, hayvanın tenini çizme, der,
Koyunların burunlarını sil, ağıllarını temizle!
Kalın altlık ser, iyi muamele et! Der emreder.
Yük hayvanları bile, belli miktar yük taşır,
Taşıyamayacağı yükler sınırlandırılmıştır,
Çünkü ilahi emanettir, iyi davranılmalıdır,
Uygunsuz tasarruflardan, kaçınılmalıdır.
Sen hayvanı dövüştür, birbirine kızıştır,
Masum kulu aldatıyor ve kışkırtıyorsun,
Horoz dövüşü, deve güreşi, bir hak mıdır?
Sonra nasıl ödersin, kul hakkını yiyorsun.
Yüzüne bile vurman, kesin dille yasakken,
Dövme yapma, kulağından çekme, derken,
Rab'be itaat etmiyor, Rab'bi dinlemiyorsun,
Şefkat etmek yerine şefkati engelliyorsun.
Sahabe açtır, resulse anlar, kaç kişisiniz, der,
Üç kişiyiz diye cevap verir! ALLÂH(c. c.) resulü sorar,
-Evde kedi var mıdır? Kedimiz de vardır! der.
Dört kişilik yemek verir, kediyi de fertten sayar.
Sahiplenilmeyenler dedim bir Rab'bin canlarıyız,
Sahiplenenler de var, Rab'bim razı olur inşallah.
Yoksa azabı çok ağır, imkânsızdır helalleşmemiz,
Müsamahasını alamadan gidene hem ne eyvah!
...
(1999)
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Yürüyen Merdivenlerimizce Yutuluyoruz
Masumane basarsın marketin girişinde,
Ya da bir alt geçitte eve girercesine…
Yürüyen merdivenler sanki dehşet saçıyor,
Üstüne binenleri acımadan harcıyor…
Yoksa onlar tuzak mı bizler için konulmuş?
Yok, edilmemizde kural oluşturulmuş…
Adım atan yutulur diğer taraftan yere,
Derin girdap içine hiç bilinmezliklere…
Belki de geçiş yeri mekân boşluklarına,
Ana gemi içinde zamansız alanlara…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK