Eğitim Sitesi

Kırnav Kalesi Şiiri

Kırnav Kalesi

Bak yıllara meydan okurcasına
Nasılda bakıyor kırnav kalesi
Kütle taşla nakış dokurcasına
Sökülmüş akıyor Kırnav kalesi

Gölgesiyle kura nehrine çökmüş
Ardahan eline zehrini dökmüş
Kara zindanları diş tırnak sökmüş
Ah almış çekiyor Kırnav kalesi

İhanet önünde dağlar mı durur
Demirden duvarlar içini korur
Yüzüne bakınca öfke savurur
Buz gibi bakıyor Kırnav kalesi

Harabe taşları öreni süsler
Karganın uğrağı üstünü pisler
Kaç mezar kaç kırbaç izini gizler
Küflenmiş kokuyor Kırnav kalesi

Çayağzı köyünün sağ yakasında
Yaylanın yolunda dağ arkasında
Ormanı sırtlamış cenk ortasında
Çok canlar sıkıyor Kırnav kalesi


Yaşar KILIÇ

Yaşar KILIÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Yaşar KILIÇ Şiirleri:

Nasihat

Tutar isen benden sana nasihat
Ana baba kıymetini iyi bil
Nasip varsa azda olsa kanaat
Malın kadrin kıymetini iyi bil

Günü birlik dertler gelir yarınla
Çözemezsin para pulun varınla
Bir yastığa baş koyduğun karınla
Çocukların kıymetini iyi bil

İnsanların her bir türlü hali var
Nice evde ölü veya diri var
Bilen var mı yarın kimde deli var
Bugünlerin kıymetini iyi bil

Sırlarını ele güne duyurma
Büyüğüne emir ile buyurma
Oğul kızın mürvetini ayırma
Torunların kıymetini iyi bil

Bacı kardeş bir sofraya çökmedi
Dert bölüşüp aynı derdi çekmedi
İkisi de el sözünden çıkmadı
Kardeşlerin kıymetini iyi bil

Yaşar KILIÇ

Yaşar KILIÇ

Yoruldum

Hayat okul oldu bende okudum.
Hep tahtaya çıka çıka yoruldum.
Dersim felek oldu ezber okudum.
Dişlerimi sıka sıka yoruldum.

Başın hele kaldır göğe baksana,
Gücün varsa yürü hadi çıksana.
Kader bir duvar ağ derler, yıksana.
Bir kaç tuğla söke söke yoruldum.

Saygıda kusur yok, olmaz elbette.
Ekmeği aradık bulduk gurbette.
Başın eğik olur beye hürmette.
Ben el kahrı çeke çeke yoruldum.

Kim beddua etti yüzün gülmesin.
Bir araya iki yakan gelmesin.
Güzel bir elbisen yeni olmasın.
Yırtık yama dike dike yoruldum.

Kuş sesini nehir suyuna katsam,
Baş yastığa koyup bir rahat yatsam,
İçimde korku var götürüp atsam,
Dizlerime çöke çöke yoruldum...

Yaşar KILIÇ

Yaşar KILIÇ

Sülo

İhtibarım yere düşmesin diye
Kendini her yerde överdi sülo
Hiç kimse kapıdan geçmesin diye
Bağ itiyle gezer kovardı sülo

Sülonun küçük bir aynası vardı
Saçını yan döker havası vardı
Kıçında dört büyük yaması vardı
Ağanın kızını severdi sülo

Fabrikaya girdik yine buluştuk
Aynı işte uzun yıllar çalıştık
O gün yoksa biri ölmüş alıştık
Yalandan dizini döverdi sülo

Bir işe yaramaz portifle gezer
Çalışır cihazı elleyip bozar
Kıvrılır aradan sıvışıp sızar
Konuşmaz o günü duvardı sülo

Haftaya dönerdi bize vardiye
Süloya bir önlük geldi hediye
Giymezdi saklardı kirlenir diye
Yağlı pis tulumu sıvardı sülo

Görücüye gittik sönük dediler
Kekeme diline yenik dediler
Bu sümüklü kalık kemik dediler
Kovulduk deyince söverdi sülo

Sülonun sonunda hatçesi oldu
Azeri şivesi lehçesi oldu
Gidip de dönmeyen akçesi oldu
Gözünü BAKÜYE çevirdi sülo

Yaşar Kılıç

Yaşar KILIÇ

Kırnav Kalesi Şiiri