Eğitim Sitesi

Kervan Şiiri

Kervan

Bir çok deve bir merkep başlarında,

Yükün aldı, düştü yollara kervan.

Irmak kenarında, su başlarında,

Oturup dinlendi, su içti pınardan,

Kaynağın arayıp sormadı kervan,



Eşeği önlerine rehber etti,

At ile devenin zoruna gitti,

Geçitli dağlarda yolları yitti,

Etrafını sardı toz ile duman,

Nice haramiye bac verdi kervan.



Bazen kârı oldu, bazen zararı,

İnsanlarla doldu taştı hanları,

Fedailer kolladı sarp dağları,

Kum saati ters döndü, değişti zaman,

Bir gidip,bir geldi bu yolda kervan.



Yıllar geçti koca ömür çürüdü,

Tüccar yük vermedi ayak sürüdü,

Harami yol kesti, itler ürüdü,

Yine de yol aldı ardına bakmadan,

Kalktı yürüdü durmadı kervan.



Çölleri geçerken Mecnun’ u gördü,

Bağrında bir ateştir yanıyordu,

Gözleri dolarak Leyla’yı sordu,

Kervancı da doldu, yutkundu bir an,

Gördüm diyemedi kahroldu kervan.



Ticaret ayrıldı bilmem kaç kola,

Ne han kaldı, ne gurbet, ne sıla,

Dönüp baktı gidip geldiği yola,

Katarlar dizilmiş, dönmüş o devran,

İzini yitirdi kayboldu kervan.

Ahmet ALPTEKİN Şiirleri

  

melike gündüz çok güzell ve acıklı 2013-07-10

ılkın hamıtzade cok ıyı muhtesem 2005-02-16

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:

Sitem

Ufkumu sardı kapkara bulutlar

Söndü gitti o güzelim umutlar

Kötüler toplanmış halay başına

Ben kan ağlarım, onlar bayram kutlar.



Sormayın gardaşlar yaram derinden

Yoruldum, sıkıldım, bıktım ilinden

Kargalar anlamaz bülbül dilinden

Mor güller kahrolur, kozalar patlar.



Sabır taşım çatladı beklemekten

Gurbet ellerinde hasret çekmekten

Bizlere pay düşer mi hiç gülmekten

Acılarım artar, dertlerim katlar.



Bunca yıldır verdiğimiz emekler

Kimler, kimden, nerde ,bilmem ne bekler

Bir söz ile kırılırmış yürekler

Gönüller burkulur, sineler çatlar.


Ahmet ALPTEKİN

Koca Çınar

Kökün toprağın derinliklerinde,

Kuvvet almak için sarmalamışsın.

Gözlerin göğün maviliklerinde,

Dallarını bulutlara salmışsın.



Nice zorluklara göğüs germişsin,

Bir set gibi durmuşsun önlerinde,

Heybetinle bu günlere ermişsin,

Ne hatıralar saklı geçmişinde.



Yaşın kaç senin, söyle koca çınar?

Kaç kişi gelip dinlendi gölgende?

Kimi, kimleri gördün koca çınar;

Şu karşıki pınardan su içende?



Aşıkların sırtını okşadın mı?

Soluklandı mı altında insanlar?

Sevda ateşiyle hiç yandın mı?

Yüzüne güldü mü dönüp bakanlar?



Neden tek başınasın bu tepede?

Hangi balta kesti arkadaşını?

İnsaf yok muydu onu tutan elde?

Nasıl ayırdı senden yoldaşını?





Ah!.. acılar depreşir yüreğimde,

Seni garip ve mahzun gördüğümde,

Bir mezarcık yerin var mı ey çınar!

Sırlarım bohçalanıp geldiğimde?

Ahmet ALPTEKİN

Ne Sandın

Dört bir yanımıza pusular kurdun

Sessizliğimi hep teslime yordun

Gökten el edip çağıranlar gördün

Yükselen bayraklar iner mi sandın.



Feryatlar, figanlar yürekler dağlar

Sel oldu kanımız, Kuban’da çağlar

Kanayan yaramız kabuk mu bağlar

Verdiğin acılar diner mi sandın.



Dayamış sırtını sarp dağlarına

Sarılmış Elbruz’un yamaçlarına

Kurşunlar yağdırsan bile başlarına

Kafkaslar korkup da siner mi sandın.



Hazır bekler kamam, yamçım, eyerim

Çıkmaz aklımdan öz vatanım, yerim

Gün gelir atıma yine binerim

Gönlümdeki ateş söner mi sandın.



Bu devran dönecek böyle yürümez

Kararan gözleri korku bürümez

Menzile varmadan inan ölünmez

Alptekin davadan döner mi sandın.


Ahmet ALPTEKİN

Kervan Şiiri