Eğitim Sitesi

Kara Dünya Şiiri

Kara Dünya

"Gökyüzünün başka rengi de varmış"
Bana ne?

Çöp kovası devrilmiş sokağın sonunda
İçinde bir kedi ağzında kılçık
Dışında torbasını dolduran bir kadın
Mücadele ediyor bir köpekle
Çıkmıyor sesi,
Belli ki boşa tüketmeyecek
Çocuklara ayırdığı nefesini.
Kapkara gözlerinden akan
Kapkara yaşlar
Derin izler bırakmış yanağında
İçine dünyalar sığan.
Sığamamış mesut insanların dünyasına
Hatta hiç dalmamış mutluluk hülyasına
Kızgın değil, kırgın değil,dargın değil
Duyguları körelmiş zamanla
Gözlerinin sönmüş ışığı
Karaymış dünyası,kapkaraymış dünya.

Dünyanın başka rengi de varmış!
Bana ne?

Åşık SEYHANĪ

Âşık SEYHANÎ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Âşık SEYHANÎ Şiirleri:

Kara Dünya

"Gökyüzünün başka rengi de varmış"
Bana ne?

Çöp kovası devrilmiş sokağın sonunda
İçinde bir kedi ağzında kılçık
Dışında torbasını dolduran bir kadın
Mücadele ediyor bir köpekle
Çıkmıyor sesi,
Belli ki boşa tüketmeyecek
Çocuklara ayırdığı nefesini.
Kapkara gözlerinden akan
Kapkara yaşlar
Derin izler bırakmış yanağında
İçine dünyalar sığan.
Sığamamış mesut insanların dünyasına
Hatta hiç dalmamış mutluluk hülyasına
Kızgın değil, kırgın değil,dargın değil
Duyguları körelmiş zamanla
Gözlerinin sönmüş ışığı
Karaymış dünyası,kapkaraymış dünya.

Dünyanın başka rengi de varmış!
Bana ne?

Åşık SEYHANĪ

Âşık SEYHANÎ

Bayram!

Kimse çalmasın kapımı, evde yokum.

Bayrama mı geldiniz,

Kutlamaya,

Sevinci paylaşmaya…?

Hangi bayram,hangi sevinç?

Bayram yıldızlardan da ötede.

Kimse gelmesin açmam, açamam kapıyı…

Açamam kapıyı, dıştan kilitli,

Anahtarını dağa atmışlar,

Dağ yanmış kül olmuş...

Çilingir de getirmeyin açamaz kapımı,

Felek mühürlemiş, efsunlamış.

Güneşin önüne de perde çekmiş,

Karanlığa mahkûm etmiş beni.

Anladınız işte açmam,açamam kapıyı.

Duvarlar üstüme üstüme geliyor,

Ne kadar da küçükmüş dünya..

İşte hepsi dört duvar

Ha çivili tahta, ha demirli beton,

Ne fark eder?

Çiviyi çakan da sağlam çakmış canım!

Ne yel götürür, ne sel alır.

Canlı çıkamaz dışarı, ceset içerde kalır.

Gelmeyin, yoklamayın kapıyı açmam,açamam.



Bak, karanlık nasıl çöktü pencereme,

Geçen bütün günlerden daha karanlık içerisi.

Birazdan baykuşlar öter,

Karabasanlar çöker, kâbuslar başlar,

Ve ardından kafama kafama atılan taşlar…

Çığlık çığlığa sesler, bağrışmalar, haykırışlar:

Atın, gözüne gözüne!

Görmesin güzelliği.

Atın, yüzüne yüzüne!

Kalmasın güzelliği,

Atın, dizine dizine!

Çıkamasın çamurdan…

Atın, atın!..

Atın, yakanızdan düşsün!

Gömülsün bataklığa, çıkamasın oradan.

Anladınız işte, vurmayın kapıma

Açmam,açamam kapıyı.



Sonra uyanırım.

Dünyaya sabah olmuş.

Yine neşeli, yine mutlu insanlar.

Mutlu yatmışlar, mutlu kalkmışlar.

Büyükleri ziyarete gidiyorlar…

Bu sefer duymadım ayak seslerini

Kapımın önünde.

Sessizce geçip gidiyorlar,

Burunları kapalı…

Ne kokuyor, kokan ne?

İşte şuradan geliyor, içerden,

Adamın köpeği mi öldü acaba?

Haber verin polise, kırsın kapıyı.

Ben demiştim zaten

Bu evde insan yok diye.

Anladınız işte,

Zorlamayın açmam,açamam kapıyı.



Sesler daha net geliyor şimdi.

Ama insanlar neden kızgın bu kadar:

Neşemizi bozdun uğursuz!

Gönlümüzü soğuttun,

Apartmanı kokuttun,

Çocukları korkuttun!

Bayramda da ölünür mü!?

Artık kimse gelmez kapıma,

Çalmaz zilimi.

Kimseye sormayın, sorulmasın adım.

Bayram, bayram!.bağırın siz,

Benim tükendi nefesim.

İyice örtün üstümü, duyulmasın sesim.

Tamam, rahat olun, gidin artık!

Korkmayın açmam, açamam örtümü.

Bağladım ben Mevla’ya gönlümü.

Âşık SEYHANÎ

Dedim-dedi

Dedim yare gözlerine bakayım.

Dedi bana yüreğini yakarım.

Dedim yare saçın neden siyahtır,

Dedi bana ona bakmak günahtır.

Dedim yare ellerini tutayım,

Dedi bana ellerimi sarayım.

Dedim yare dudakların şeker mi,

Dedi bana yoksa seni çeker mi?

Dedim yare bu naz sende nedendir,

Dedi bana bu naz benim huyumdur.

Dedim yere bu huy senden çıkar mı?

Dedi bana ecel bana yakın mı?

Âşık SEYHANÎ

Kara Dünya Şiiri