İşlemediği Suç Kalmamıştı
Sanıyor, cennetliğim sanıyor evliyayım,
Yüzünde zerre nur yok sanıyor inançlıyım…
Hak, dersen okumamış iyilik de düşünmez,
Kin veya nefret sızar her lafında üç beş kez…
Vicdan, dersen tanımaz düşüncesi kaskatı,
Acımamalıyız, der anlamaz mahlukatı…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Mahallenin En Yaşlı Kedisi Öldü
Şükür iyi davrandık rıza güttüğümüzden,
Yabani şey de olsa memnunduk her hâlinden...
Aralığa girerdi, halıya tırmanırdı,
Oradan askılığın tepesine çıkardı...
Zulüm düşünemezdik çünkü biz Rab dostuyuz,
Merhamet Rab'bin emri biz, nefis yoksuluyuz...
Maması da önünde bir parça ciğer yerdi,
Dişleri dökülmüştü gözleri görmez idi...
Tüyleri keçeleşmiş bir deri kemikti,
Yaklaşmamız için de bize izin vermişti...
Ara sıra dokunduk bu yabani kediye,
Evcil olsun, demiştik bu uzun misafirliğe...
Temizlememiz için tepki göstermemişti,
Gücü olmadığından bize ses etmemişti...
Elini ve yüzünü keçelerini aldık,
Lama gibi tüyleri tarak ile çıkardık...
Eli yüzü göründü gözleri masmaviymiş,
Katarağın altından böyle görünebilmiş...
Son iki gün gelmedi dedim, herhâlde hasta,
Ön kapıya uzanmış anladım muallakta...
Kedi, zaten vahşiydi ele alınamıyor,
Mutfak geçidi açık on yıldır uğruyor...
Bu yüzden gel, demedim meğer son günüymüş,
Bilsem de gel, diyemem şahsım buna üzülmüş...
İltihaplı gözlerle gücü hiç kalmamıştı,
Balkonuma uzanmış nefes almamaktaydı...
Bahçenin bir yerinde toprağa gömecektik,
Güvenilir bir yerden gözlemleyecektik...
Ne şanslı bir kediymiş götürmüş ve gömmüşüz,
Çok yaşlı dahi olsa yine de üzülmüşüz...
(2016)
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Tozzaklı’Nın Yavrusunun Başına Gelenler
Sekiz yavru olunca saymamız zorlaşmıştı,
Diğerleri de olunca iş çok karışmıştı…
En az yirmi beş kadar iki aylık yavrular,
Birbirine benzeyen hep kuzen yaratıklar…
Bacağına basılmış kırık çıkık oluşmuş,
Miyavlama sesini biz hiç duymuyormuşuz…
Bir yandan da yara tamamıyla kurtlanmış,
Hayvan aç susuz hâlde orada kalakalmış…
Derken, tavuklar bulmuş hareketsiz kediyi,
Deşmeye başlamışlar can çekişen şeyi…
O an kadın fark etti dedi, ölü kedi var,
Tavukları ayırın yoksa mikrop kaparlar…
Dedim, bu hangi kedi onu bir kez görelim,
Hem bir teşhis koyalım hem toprağa gömelim…
Dedik, bu ölmemiştir durumu da çok ağır,
Bacakları morarmış miyavlamaktan sağır…
Yarasında kurtlar var durum oldukça vahim,
Solüsyona bulanmış su ile temizledim…
İlaçlarını verdim kurtlardan arındırdım,
Kurt ilaçları ile bir banyo hazırladım…
Başı hariç daldırdım ılık suyun içinde,
Onu pek de yormadan kuruttum bir şekilde…
Neyse hayvan arındı karnı da doyuruldu,
Ölmemesi için de düzen oluşturuldu…
Beş saat kadar geçti kedi takip altında,
Anne kabullenmedi hareketsiz yatmakta…
Çünkü hâli perişan toparlanamayacak,
Ağır olduğundan ayağa kalkamayacak…
Ertesi günü aldım veteriner hekime,
Göstermelik serumla baktı niyetime…
İyileşemeyecek, bu durumundan belli,
Kedicik gidecekti vaziyet şaibeli…
Onu defnedecektik toprak içerisine,
Yapılanlar yapıldı garibin bedenine…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Sabah Namazı 3
Bir çalar saat ile çok erken uyanırsın,
Günlük işlerin fazla, sırasıyla yaparsın...
Kumandan duvardadır, düğmesine basarsın,
Diğer kumandan yerde, bir kanalı ararsın...
Ses biraz kısılacak, çevren duymamalıdır,
Çevrende kimse yoktur, hassas olunmalıdır...
Üstünü değiştirir, bir bardak su içersin,
Kedilerin maması ve suyunu verirsin...
Bir kısmı ev içinde, ev kedilerindendir,
Mutfağa yönelirsin, penceresi geniştir...
Oracıkta bekleyen, sefil kedilerin var,
Sefil dediysen evsiz, barksız ve mekân sızlar...
Çevre evlerden gelen, sokağın kedileri,
Sürekli karşılanır, yeme ve içmeleri...
Kalmazlar ve giderler, akşama gelecekler,
Yatacakları yer yok, uğrayıp gidecekler...
Birinci kat çatısı, ulaşılan bir zemin,
Yatacak zemin değil, çare yoktur yetinin...
Mama işin aksamaz, tatile hiç çıkılmaz,
Sermayesi helâldir, alın terin aksamaz...
Kediler doyuyor ya, keşke açlık olmasa,
İnsanlar da doymalı, sıkıntılar kalmasa...
Kedilerin doymuştur, şu an ezan okunur,
Bu bir Sabah Ezanı, yüreğine dokunur...
...
(2000)
Mehmet Tevfik Temiztürk
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK