İnsanlık Bilginin Peşinde
İlk çağlardan, bu zamanlara kadar.
Evreni araştırdı, filozoflar.
Neden ve niçin diye, hep sordular.
Neden yok oldu birden, dinazorlar?
Diojen, Sokrates, Aristolatales.
Anaksimenes, Pisagor, Thales.
Bütün düşünürler, sorguladılar.
Görmediler şüpheciliği, abes.
İnsanlar, neden dünyada var oldu?
Bazıları bu rüyada, kayboldu.
Hepsi övdü, insani erdemleri.
Bazısı, da bu davaya, baş koydu.
Bilgi en kıymetli, değer sayıldı.
İnsanoğlu, bu tespite bayıldı.
Yıllarca bilginin, peşinden koştu.
Bilgiler, bütün evrene yayıldı.
Mesut Yüksel
Mesut YÜKSEL Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Tac Mahal
Yüreğim, bir mabed gibi
İnşa etti seni...
Saflığından ördüm duvarlarını.
Gözlerinden yaptım pencereleri.
Güzelliğinden yükselttim kubbelerini.
İçine inciler kattım, süsledim onu.
Gülüşünden düşen, gülleri diktim bahçeye.
Şah Cihan görseydi,
Kıskandırdı bizi...
Seni, yere göğe sığdıramadım.
Yüreğimde, sana yakışır bir;
Tac Mahal yaptım...
Sultanı sen, şahı ben.
Saltanatı ise aşkımız...
Mesut Yüksel
Mesut YÜKSEL
Diller
Atalar, söylemiş sözü.
Bin düşün, bir konuş diye.
Budur işin, gerçek özü.
Söylerken, dikkat et dile.
Söz çıkar, ağızdan hızla.
Sanki, öfkeli bir hırsla.
Bak, hâkim ol, sen kendine.
Hükmet, söze ve diline.
Kalpleri, yıkıcı olma.
Gönüller, kazanıcı ol.
İnsana, kırıcı olma.
Hep ona, sen yapıcı ol.
Yalan diller, ah bu diller.
Ona İnanır, bak kimler?
Kimi sanki, bal peteği.
Kimi, pek zehirlidirler.
Mesut Yüksel
Mesut YÜKSEL
Geceler
Geceler, bak sanki, siyah bir yorgan.
Bilmeliyiz, bu vakitte, yol yordam.
İnsan, kendiyle, baş başa kalıyor.
Yalnızlık boynumda, yağlı bir urgan.
Ne içerledim, ne içselleştirdim.
Dört duvar, yoldaş oldu, gecelerde.
Yalnızlığımı, kişiselleştirdim.
Anlattım, şiirde ve hecelerde.
Geceler, yalnızların, tek dostudur.
Karanlıklar, örter mi günahları?
Yalnızlığın, iyilere kastıdır.
Tutar mı, acı çekenin, ahları?
Mesut Yüksel
Mesut YÜKSEL