Eğitim Sitesi

İhtimal Üçlemesi Şiiri

İhtimal Üçlemesi

Gönül acısını yakıcı kılan,

Belki özlem, belki hasret, belki düş.

Gülün yaprağını daldan ayıran,

Belki hazan, belki rüzgâr, belki kış.



İki gönlü tutuşturan aracı,

Belki nazar, belki bakış, belki göz.

Derin yaralayan mermiden acı,

Belki cümle, belki kelam, belki söz.



Sisli görüntüden geriye kalan,

Belki gölge, belki perde, belki tül.

Seher vakti suskunları şakıtan,

Belki sümbül, belki reyhan, belki gül.





Şubat - 2009

Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK

Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri:

Beni Sensiz Bırakma

Sen gidersen yıkılır, dolaştığım sokaklar,

Sen gidersen kaybolur, hayalde salıncaklar

Sen gidersen kül olur, içimde fotoğraflar,

Sana sesleniyorum, beni sensiz bırakma.



Sen gidersen şiirler, yetim kalır gecede,

Sen gidersen bu beden, yangında, işkencede,

Sen gidersen kemancı, durmaz kırık hecede,

Sana sesleniyorum, beni sensiz bırakma.



Sen gidersen dökülür, saksılara çiçekler

Sen gidersen saklanır, baharda kelebekler

Sen gidersen darılır, göklerdeki melekler,

Sana sesleniyorum, beni sensiz bırakma



Sen gidersen, kararır gökyüzünde yıldızlar.

Sen gidersen, silinir gönlümdeki yaldızlar,

Sen gidersen haykırır, öksüzlüğü yalnızlar,

Sana sesleniyorum, beni sensiz bırakma.



Doğum günümde sen ol, bana eşsiz hediye.

Nice yılları kazı, yüreğine al diye,

Çağır beni usulca, ne olursun gel diye,

Sana yalvarıyorum, beni sensiz bırakma.



Saygılarımla.



Şubat_2007

Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK


Abdulkadir Nur GÖRDÜK

Bebecik

Gün ağarmadan, bir çocuk doğuyordu

Çok uzaklarda

Medeniyetin ulaşamayacağı kadar yüksek

Yolun yetişemeyeceği kadar uzak

Fakir bir köy burası

Yaşamaya ilk adımını atarken

Yürekleri parçalarcasına

Onu bekleyen zorlukları bilir gibi

Kaderini kabullenmiş ağlıyordu bebecik

Zaten doğumu yada ağlaması

Kimse için önemli değildi ya

Daha birkaç günlükken

Sırtına bağlanmıştı anasının

Çalışmaya giderken tarlaya

Nasırlı elleriyle bağrına basardı anası

Kimi zaman

Kızgın güneşte emzirmek

Alnındaki terleri silmek için

Uğraşır dururdu gün boyu

Tarlada başlamıştı yürümeye bebecik

Yalınayak

Tarlaydı onun her şeyi

Oyun bahçesi,oyuncağı, okulu

Tüm dünyası tarlada şekilleniyordu

Şimdiden başlamıştı

Kıraç toprakla boğuşmaya

Bir akşam hastalanmıştı bebecik

İçindeki sefaleti,suskunluğu atmak ister gibi

Öksürüyordu boğulurcasına

Komşu kadınlar nane,ıhlamur deyip

İlaç hazırlarken kendilerince

Tarlaya gidemediği için

Sessizce ağlıyordu bebecik

Oyuncağı kırılmış çocuk misali

Kaderine isyan ediyordu gizlice

Başucunda hocaların okuması da

Fayda etmemişti bir türlü

Kasabaya inmeye karar verilirken

"belki fakiriz dersek doktor para almaz" diye

Umutlanıyordu anası

Yılların yorgunluğunu

Sefaleti,acıyı

Unutuvermişti bir anda

Gözlerinden süzülen yaşlarla

Akıvermişti sanki yaşamından

Gözyaşı bittiğinde

Aydınlanmıştı her taraf

Umut,çare dolmuştu

Tek göz odaya

Sabaha dek.

Oysa…

Gün ağarmadan o gece

Bir çocuk ölüyordu çok uzaklarda

Kavuşmadan gençliğine

Hayalleriyle,

Olmayan oyuncaklarıyla

Vedalaşmadan

Doktorun ulaşamayacağı kadar uzak

Yolsuz…

Okulsuz…

Ve..

Kapkaranlık …

Yaslı bir köy burası…


Abdulkadir Nur GÖRDÜK

Oğul

Sana kurşun sıkanlara bu sözüm,

Kırılsın,kopası elleri oğul.

Canın feda ettin,istikbal için,

Konuşmasın,tutulası dilleri oğul.



Genç yaşında,göz yummadın zulüme,

Nara attın,meydan saldın ölüme.

Allah derken,boğazında düğümlendi kelime,

Fırtınaya dönsün ,yelleri oğul.



Çürüsün içleri,hem dışları da,

Kavrulsun yazları,hem kışları da,

Yar olsun düzleri,yokuşları da,

Vahalardan arınsın,çölleri oğul.



Sarıp,sarmaladım çocukken seni,

Yüreğim dayanmıyor,acın hep yeni.

Bu gözyaşı,bu hasret bitirdi beni,

Saksılarda kurusun gülleri oğul.



Her öğünde süslüyordun soframı,

Şimdi deşip,sağlıyorsun yaramı,

Kader elbet,bekliyorum sıramı,

Olmasın ,yeryüzünde külleri oğul.


Abdulkadir Nur GÖRDÜK

İhtimal Üçlemesi Şiiri