Turan Akbulut ERDAL BEY, mutlaka tanışmalıyız Çok güzel bir anlatımınız var. Tebrik ederim. 2007-01-03
Gözlerin
Öyle kılıç gibi yüzüme bakma
Beni kandan beter tutar gözlerin
Ben zaten deliyim
Başımı yakma
Sol göğsün altında atar gözlerin
Her gün şafak şafak karşıma çıkar
Beynimi kaynatır
Tenimi yakar
Beni gölge gibi peşine takar
Kızıl guruplarda batar gözlerin
Sancı olur
Yüreğime saplanır
Soluk olur
Yutarcamda toplanır
Zehir olur
Tüm bedenim kaplanır
Ölüm alır ölüm satar gözlerin
Erdal ERCİN Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Erdal ERCİN Şiirleri:
Bir uçsuz bucaksız sevdaya düştüm
Çizemedim sınırını çapını
Öyle bir sancılı yara ki şaştım
Bulamadım merhemini hapını
Ellerim varmıyor bağrıma çöksem
Bu zalim aşkını kalbimden söksem
İlaç olur muydun içimi döksem
Geldim gittim çalamadım kapını
Can bedenden bıktı
Her şeyi serdi
Düşmanı boş verdi
Dostu boş verdi
Ne gelecek derdi
Ne ekmek derdi
Tutamadım bir baltanın sapını
Erdal ERCİN
Ben senin elinden bıktım
Usandım
Ey kara sevdanın kölesi gönül
Düştüm ateşine
Tutuştum
Yandım
Sırtı kara yere gelesi gönül
Deli başım gibi deli olası
Başına olmadık belâ bulası
Beli kırılası
yatıp kalası
bağrını bir kurşun delesi gönül
Sevdayı bulduğu yerde düşesi
Gören gözlerine perde düşesi
Çaresi bilinmez derde düşesi
Çarpına çarpına ölesi gönül
Erdal Ercin
Erdal ERCİN
Dün beni Irak’ta vurdular
Alnımın ortasından vurdular
Demokratik bir tüfekten çıkan
Özgürlükçü bir kurşunla vurdular
Akşamüstüydü
Siyah bir torba vardı elimde
Pide götürüyordum iftar için
Başım dikti
Ve sağlam basıyordum yere
Eylem hazırlığında
Bir direnişçi olduğumu sandılar
Dün Afganistan’da kellemi uçurdular
Beni diz çöktürdüler
Ve arkamda sıra sıra durdular
Allah diye diye vurdular
Onlar gibi değilim diye yaptılar
Başkalarına ders olsun diye yaptılar
Kanıma boğdular bedenimi
Dün Etiyopya’da yüz üstü düştüm
Bir kabileli kurşunuyla düştüm
Toprağa bulanan yüzüm ağardı
Henüz kodlanmamış bir virüs dolaşıyordu kanımda
Ve üç gündür amansız bir gurultu karnımda
Emekleyen bir çocuk gibi
İki büklüm düştüm
Öylece kaldım
Dün Kuzey Kutbunda okyanusa battım
Kayığımı batırdılar
Av mevsimi değildi
Akşamdan aç yatırmıştım çocukları
Kendim aç yatmıştım
Sabah erken çıkmıştım balığa
Bıçak gibi kesildi soluğum
Boğulmadan önce dondum
Dün beni Gabar’da pusuya düşürdüler
Sırtımdan hançerlediler
Kalleşçe kustular kurşunlarını
Al bayrak gibi dalgalandım ilk önce
Ve bir dağ gibi yıkıldım yere
İnsan
Küllerinden doğan bir kuş değildir
Denize savrulan bir taş değildir
Ve asla milyarlar içinde bir baş değildir
Bir ana doğurmuştur insanı
Sevgiyle
Emekle
Kanla
Canla yoğurmuştur
Dün nerede birini vurdularsa
Göçüp gitti bir yerleri içimin
Dün nerede vurulduysa biri
Ben öldüm
Erdal ERCİN