Eğitim Sitesi

Gözlerin Şiiri

Gözlerin

Nice depremlere ayak diredim

Yıkarsa gözlerin yıkacak beni

Can evime ateş düştü

Söndürdüm

Yakarsa gözlerin yakacak beni



Sarı saçlarına takıldım kaldım

Saçların uzadı

Döküldüm kaldım

Bu şehre mıh gibi çakıldım kaldım

Sökerse gözlerin sökecek beni



Bir tutam saç bağla ipin ucuna

Gönülden uzansın

Boynum saçına

Sevda mahkumuyum dar ağacına

Çekerse gözlerin çekecek beni



Kışın tipisini çekmiş fidanım

Aklını bahara takmış fidanım

Kökü yer yüzüne çıkmış fidanım

Dikerse gözlerin dikecek beni

Erdal ERCİN Şiirleri

  

canisi SENI COK SEVIYORUM BITANEM 2006-01-21

Turan Akbulut Erdal Bey sizi aramızda görmekten son derece mutlu oldum. Tebrik ederim.Şiiriniz çok güzel 2006-01-16

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Erdal ERCİN Şiirleri:

Ben Öldüm

Dün beni Irak’ta vurdular

Alnımın ortasından vurdular

Demokratik bir tüfekten çıkan

Özgürlükçü bir kurşunla vurdular

Akşamüstüydü

Siyah bir torba vardı elimde

Pide götürüyordum iftar için

Başım dikti

Ve sağlam basıyordum yere

Eylem hazırlığında

Bir direnişçi olduğumu sandılar



Dün Afganistan’da kellemi uçurdular

Beni diz çöktürdüler

Ve arkamda sıra sıra durdular

Allah diye diye vurdular

Onlar gibi değilim diye yaptılar

Başkalarına ders olsun diye yaptılar

Kanıma boğdular bedenimi



Dün Etiyopya’da yüz üstü düştüm

Bir kabileli kurşunuyla düştüm

Toprağa bulanan yüzüm ağardı

Henüz kodlanmamış bir virüs dolaşıyordu kanımda

Ve üç gündür amansız bir gurultu karnımda

Emekleyen bir çocuk gibi

İki büklüm düştüm

Öylece kaldım



Dün Kuzey Kutbunda okyanusa battım

Kayığımı batırdılar

Av mevsimi değildi

Akşamdan aç yatırmıştım çocukları

Kendim aç yatmıştım

Sabah erken çıkmıştım balığa

Bıçak gibi kesildi soluğum

Boğulmadan önce dondum



Dün beni Gabar’da pusuya düşürdüler

Sırtımdan hançerlediler

Kalleşçe kustular kurşunlarını

Al bayrak gibi dalgalandım ilk önce

Ve bir dağ gibi yıkıldım yere



İnsan

Küllerinden doğan bir kuş değildir

Denize savrulan bir taş değildir

Ve asla milyarlar içinde bir baş değildir



Bir ana doğurmuştur insanı

Sevgiyle

Emekle

Kanla

Canla yoğurmuştur



Dün nerede birini vurdularsa

Göçüp gitti bir yerleri içimin

Dün nerede vurulduysa biri

Ben öldüm

Erdal ERCİN

Yanmışım

Yüreğimi bir zalime sunmuşum

Diz çöküp el açıp aman diyerek

En kötü günümden yarar ummuşum

Döner devran gelir zaman diyerek



Günlerce susmuşum

Ölüler gibi

Herkese küsmüşüm

Deliler gibi

Çile doldurmuşum

Veliler gibi

Yamanmış bu sevda yaman diyerek



Mecnunum

Leylasız çöle düşmüşüm

Bülbülüm

Vefasız güle düşmüşüm

Ateşe düşmüşüm

Küle düşmüşüm

Yanmışım

Hallerim duman diyerek


Erdal ERCİN

Kara Sevda

Bir uçsuz bucaksız sevdaya düştüm

Çizemedim sınırını çapını

Öyle bir sancılı yara ki şaştım

Bulamadım merhemini hapını



Ellerim varmıyor bağrıma çöksem

Bu zalim aşkını kalbimden söksem

İlaç olur muydun içimi döksem

Geldim gittim çalamadım kapını



Can bedenden bıktı

Her şeyi serdi

Düşmanı boş verdi

Dostu boş verdi

Ne gelecek derdi

Ne ekmek derdi

Tutamadım bir baltanın sapını

Erdal ERCİN

Gözlerin Şiiri