Eğitim Sitesi

Gidersin Şiiri

Gidersin

Muhannettir benim sohbetim sözüm.

Söylerim kırılır çeker gidersin.

Sanma ki sabırlı, yumuşak yüzüm

Gönlüne gam keder eker gidersin



Hoyrat bakışımla gelirsin dize.

Kışlık tohumunu ekersin güze.

Baharı ne yaptın deyince size.

Kaşını bir yana yıkar gidersin



Bir tespit yaparım alınma hemen.

İşte Bağdat şurda, şurada Yemen.

Yola çıkmamışsın gözlersin emen

Sözü boğazına tıkar gidersin



Sözü kızıştırıp ölçüden çıkar.

Yazarım diyerek çevrene bakar.

Boğaz düğümlenir, yaşların akar.

Gözünü yamaca diker gidersin.



Amirin çağırır eşin çağırır.

Ahbabın çağırır işin çağırır.

Beni de sadece düşün çağırır

Uyku baskın düşer akar gidersin.



Ne çok yakın oldun tutunabildin

Ne çok uzak oldun unutabildin

Ne bir soru sordun ne cevap bildin

Yükün yükten ağır çöker gidersin



Irmak olup ovaları süsle gel

Bir şiiri sabır ile besle gel

Unutmadan beni dahi sesle gel

Derdin Kaleliye döker gidersin



NOT: Bu şiir bir sohbetin bir yanıdır.

Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri:

Hüznümdesiniz

Toprak ana ile devlet babayı

Birbirine kattım, yoğurmaktayım.

Şüpheler, kaygılar sardı obayı

İş çileden çıktı bağırmaktayım.



Her gönül bir makam, vatan ki ana

Gönül gözüm bakar anadan yana

Seslendim sunama çıksın meydana

Seni hissetmekte, soğurmaktayım.



Beşiğimi vatan ana salladı

Devlet baba açığımı kolladı

Kader beni her gurbete yolladı

Öz ağzımdan dokuz doğurmaktayım.



Kerkük'te Türkmen'in dalları kırık

Kırım’ın, Çeçen'in kolları kırık

Doğu Türkistan'ın dilleri kırık

El açtım sultanı çağırmaktayım



Doğurmaz olaydı bizi analar

Bizi sevmesinler artık sunalar

Her birinin elindeki kınalar

Karardıkça âlem sanır aktayım



Şafakla birlikte bir sabah erken

Güvendiğim dağın karı erirken

Ah! Hikmet bağının gülü kururken

Bir kenarda türkü çığırmaktayım.



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Yıldızlama

Yarda seyrek sakal, yerde karınca

Derlemiş, denk etmiş azın azını

Tavukta hasretlik göğe varınca

Örselemiş keloğlanın kazını



Saksağana akıl verir kel karga

Saksofon methiye düzerken orga

Ayak basmayınca beyler. Kadırga

Ot bürümüş, ıtır örtmüş yüzünü



Kedi palazlanmış haram süt ile

Çakal yoldaş olmuş uyuz it ile

Kavgası var pirelerin bit ile

Kene var ki unutturmuş izini



Göle dadanınca ördek kaçığı

Karabataklarda döşün pöçüğü

Dikten dalar boynuzlunun küçüğü

Manda çalar aygır atın sazını



Cılız oğlak karıştırmış yuvayı

Akbabalar mesken tutmuş ovayı

Bu sene gömüye girmemiş ayı.

Tilki tutmaz olmuş han’ın sözünü



Semaya yükselir tül ince ince

Örümcek mahirce ağı örünce

Şivan düşer akreplere görünce

Yanılır, iğneler kendi dizini.



İtler ürer, keyfi olur kurtların

Yola çıksa ardı gelir dertlerin

Nefesi kesilir iki cırtların.

Üzerinde yırtar kaputbezini



Göğü kuzgunların göçü bürümüş

İzan sarp, yol yalın, yaya yürümüş

Harami kurtların içi çürümüş

Unutmuşlar haysiyetin yazını



Kartallar kargaya ömrünü sormuş

“Bu akıl işidir” cevabı almış

Altta köstebeği görünce dalmış

Kargaya vakfetmiş yürek közünü.



Martılar hamsiye hücum edende

Uykulu ayılar homurdar inde

Derler ki; “siper al, bir yere sin de.

Bir hamlede çıkar çaylak gözünü”



Kuyruğuna girmiş sivrisinekler

Bir tekmede sütü döker inekler

Bağımıza bağban olmuş dönekler

Yellozlar da çeker olmuş nazını



Çöplüğün arkası olunca yokuş

Çınarın dibine tuz döker baykuş

Haramzadeler ki, haremi alkış

Duyar hayat bulur, yazar tezini



Tazılar beğenmez körpe etini

Çullukçular arka tutar çetini!

Denilmedi daha sözün bütünü

İşte, söz yitirmiş sözün özünü



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Reşadiye?de

---------------Karadağlı Dursun Elmas’a--

Memleket sevgili tutkudan öte.

Bülbüller ötüyor Reşadiye’de

Doyumsuz hamaset katmışlar süte

Hasretim tütüyor Reşadiye’de



Senden ayrılalı yüzüm gülmedi

Kör talihe kılıç çaldım ölmedi

Sitemim var Ankara’ya bilmedi

Bir nesil bitiyor Reşadiye’de



Bunca kahır, bunca çile başımda

Ayağım kapanda hile başımda

Baş olmaktan uzak bile başımda

Bir bu dert yetiyor Reşadiye’de.



Bacamız var tandır yanıp tütmüyor

Horozumuz tavuk olmuş ötmüyor

Artık anlamaya gücüm yetmiyor

Dost hüzün satıyor Reşadiye’de



Ah İstanbul yetim yurdu, arpalık

Bakıyoruz işte hep alık alık

Bugünler hüzünlü, yarın bulanık

Sevdiğim yatıyor Reşadiye’de



Ey! güneşin oğlu, ayın torunu

Zamana ok atan bayın torunu

Şu uykucu asrın sayın torunu

Güneşler batıyor Reşadiye’de



Zülfikar Yapar Kaleli

Zülfikar Yapar KALELİ

Gidersin Şiiri