Mehmet Ali KOÇKAYA Bu şiiri her okuduğumda buruklaşır boğazım düğümlenir, gözerim yaşarır.Abdulkadir abi nin ne kadar haklı olduğunu her geçen gün daha iyi anlarım.. 2013-10-30
Ğeribler Kenti
Seni gördüğümde, içerim yanar,
Seslenirem sana, sen ağlama yar,
Kurumuş Anzele, Hamravat, pınar,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Anlatsam geçmişi, zaman yetmiyor,
Gülistan kalmamış, bülbül ötmüyor,
Hiçbir belde senin yerin tutmuyor,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ben u sen karanlık, Hançepek ıssız,
Bağları virane, bağbanı sessiz,
Hem eşi, dostu yok, hem de çaresiz,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Gazi köşkü mahzun, güz akşamında,
Şad akmıyor Dicle nehri, yanında,
Mardinkapı şen olmuyor sonunda,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Kırklardağı diye bir yer var mıdır?
Hevsel bahçaları tarumar mıdır?
Belli değil, kış mıdır, bahar mıdır?
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Saraykapı yıkık, sokakları dar,
Aslanlı çeşmenin yerinde duvar,
Gazel olmuş, dağda duman yeri var,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ne Yenikapıda kalmış atlılar,
Ne fincanı durur, ne etrafı var,
Dillere takılmış, vallahi o yar,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ne meclisi kalmış, ne âlimleri,
Ne ipek şalları, ne kilimleri,
Memleket unutmaz, o zalimleri,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Dörtkapıdan, kimler girmiş buraya,
Taşı gibi rengi çalmış karaya,
Derman imiş, meyankökü yaraya,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Komşular darılmış, bizlere küsmüş,
Eyvanda cümbüşlü, fasıllar kesmiş,
Baharın nesimi, başka tür esmiş,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Çay önünde vardı, karpuz bostanı,
Kara hübür bitmiş, kalmış yabanı,
Ğeriblerle dolmuş, şehrin her yanı,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
İçkale hıraba, kopmuş kapısı,
Merhametsiz elde, çökmüş yapısı,
Kalplere kazılı, gerçek tapusu,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ağlayan gözümde, yaşım kan oldu,
Fiskayaya baktım, içim yan oldu,
Seni seven, inan yarım can oldu,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Şark bülbülü Celal, yaş destanında,
Anlatmış hayatı, hayal sonunda,
Yatacağız bir gün, senin koynunda,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Saygılarımla.
Haziran_2010
Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri:
Kalbimde, gönlümde, ruhumda varsın.
Senden ayrı durmak, ölümden beter.
Yıllar geçti, hala uzaklardasın.
Oralardan, beni düşünmen yeter.
Bende bıraktığın izler, çok derin.
Sen olmasan bil ki, umudum biter.
Madem sıla değil, gurbettir yerin,
Bir selam, bir haber, bir nefes yeter.
Senle dolu hatıraları, sensiz
Düşünemem, inan ki aklım yiter.
Gözyaşım dökülse buruk, çaresiz
Anılarda sen ol, bu bana yeter.
Saygılarımla.
Ağustos_2009
Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Makamına yürürken, on binlerle beraber
Herkes ayakları üzerinde, sen ise el.
Kara haber ulaşınca anaya, yavukluya.
Yürekler dağlanıyor, gözyaşları da sel.
Yiğidim, girdin özlediğin toprak bağrına
Ölümle randevusu vardı, fidan bedenin.
Merminin deldiği yer, şeref madalyasıdır.
Sevgiliden ayrılıp, dosta yalnız gidenin
Bugün bayram sabahı, aslan parçası,
Namaz sonrası geldim, bak mezarına.
Soğuk taşı yıkayan annenin duyguları
Okşayıp, koklayarak yel üfürür narına.
Kutlu olsun bayramın, bekle bizi orada
Sıramız geldiğinde umarım yanındayız.
Çiçeklerin sulandı, temizlendi otların.
Rahat uyu ki bizler, Şehit vatanındayız.
Bu mubarek mertebe, herkese şamil ise
Toprak koynunda yatmak, aynı ana kucağı.
Yürürken Tanrısına, üstünde kan elbise
Bir elinde bayrak var, bir elinde bacağı.
Peygambere komşuluk, çoğuna nasip değil
Gösterdin heybetini, ölüme gülenlerle.
Cesaretin, sonsuza dek yükselirken sema ya,
Şeref duyacak mahşer, kefensiz gelenlerle.
Parsa toplayanlar varsa, dökülen kandan
Zannederler bu ateş, onları yakmaz.
Görev sırası gelip, yola çıkmayanlardan
Allah sorar hesabını, karşılıksız bırakmaz
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Musalladan mezara, en üst makam dünyada.
Gören selama durur, Padişah da Kral da.
Teneşirde ön mola, bezle bağlı parmaklar
Kefen üniforması, kim bilir neler saklar.
Sonra mezar tarlasında, bulunur ona bir yer.
Üstündeki otları, sular hep kimsesizler.
El açıp okunursa, bir Fatiha bir dua.
Nasiplenir belki de, şurada yatan mevta.
Dün gibi değil miydi, çocukluktaki anlar.
Bizlerden farklımıydı, mezarlıkta yatanlar.
Hesap kitap seninle, sade bilgi ulaşır.
Cenneti, cehennemi herkes sırtında taşır.
Affı yok hak yiyenin, yüzü hep kapkaradır.
Gitmeden helalleş ki, kurtuluşa çaredir.
Namaz, oruç ve de hac, Müslümanlığa yetmez.
Adam gibi değilse, cennet de kabul etmez.
Saygılarımla
Haziran-2008
Ecz.Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK