ZEYNEP ARABACIOĞLU YÜREĞİNE SAĞLIK KUZEN 2012-09-27
Feryat
Yüreğimde aşılmadık nice yüksek dağlar var
Her bir dağın zirvesinden dertler çığ olur akar!
Aşsam desem aşılmaz, kaçmak istesem kaçılmaz!
Bendeki bu dertli yürek, hiç kimseye açılmaz!
Gün olur, meltem eser o dağların eteğinden,
Gün olur, kasırgalar bastırır gelir zirveden
Akar gün olurda sular, alır beni götürür!
Bu dertli yürek korkarım bir gün beni öldürür
Her ne desem fayda yok, ah ne söylesem dinlemez.
Derdi olmasa yüreğimin, elbet böyle inlemez…
Yıllardır ararım da; derdime ortak bulamam…
Bende bu yürek varken; bu dertlerden kurtulamam.
İçimdeki yalnızlık bastırır da isyanımı
Hiç kimseye duyuramam, bu sessiz feryadımı!
Allah’ım, ne gün bitecek içimdeki yalnızlık?
Dindir acımı- razıyım, olsa bile bir anlık-
Ya Rab! Bir dost ver bana, halimi anlayan…
Hâldaş olup hâllerime, dertlerime ağlayan…
Anlatamaz derdimi dil, hiçbir gönül anlamaz
Kalemler yazmaz inan, kelimeler anlatamaz…
Artık sustu dilim, gayri derdimi yazmaz kalem,
Bundan öte ben susayım; siz anlayın vesselam…
Turan AKBULUT Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Turan AKBULUT Şiirleri:
Gelin gardaş olalım, sevgiden ağ kuralım,
Kini, nefreti tutup bir kenara atalım,
Muhabbet bir göl olmuş, biz dibine batalım
Diyirem, diyirem de yanım sıra gelen yok!
Dostu düşman bellemeyin, birbirize güvenin!
Arkası muhkem durur; insanları sevenin.
Yüreği rahat olur dost bağına girenin…
Diyirem, diyirem de yanım sıra gelen yok!
Ne istirsiz birbirizden? Niye töhmet edirsiz?
Demir mi ki Mevlana: “Siz benem işte ben de siz!”
Birbirize inanıp niye güman etmirsiz?
Diyirem, diyirem de yanım sıra gelen yok!
Aha sevgi, muhabbet, ahadır da kin, nefret…
Hele sen insanları sevmeye bir gayret et!
“Turan gardaş, o ki ele, sen bu yola devam et!”
Diyirem, diyirem de yanım sıra gelen yok!
Turan AKBULUT
Küçücük ve sessiz odamda oturmaktayım,
Gözlerimle – keyifsiz – resmine dalmaktayım.
Bir anlık öfkenin ateşi var yüreğimde
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Hiçbir teselli çare değil derdime benim,
Baktığım her yerde sanki seni görmekteyim,
Sevdanın sancısıyla şimdi kıvranmaktayım!
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Yok, seni bu kadar sevdiğimi bilmiyordum,
Dargınlıkla öfkemi örterim sanıyordum.
Şimdi, dargınlığın ateşiyle yanmaktayım…
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Böylesi bir ateşi daha evvel görmedim.
İnan, ben senin kadar hiç kimseyi sevmedim.
Şimdi, pişmanlık denizinde çırpınmaktayım…
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Bilmiyorum, sana haksızlık mı yapıyorum?
Ama ne olur anla! Seni çok seviyorum
Şu an, gururumun önünde savrulmaktayım…
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
İçimden ne konuşmak, ne de gülmek geçiyor,
Yüreğim her geçen gün hasretinle eriyor.
Yaralı kalbimi resminle avutmaktayım…
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Bilmem, o temiz yüreğinden neler geçiyor,
Ah! Sanki gözyaşların ciğerime damlıyor!
Her bir damlayı yudum yudum toplamaktayım
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Yumuşacık sesini bir kez duyayım yeter,
Göz bebeğim, hasretin bana ölümden beter!
Ararsın diye haberini kollamaktayım...
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Turan AKBULUT
Ölüm burnumuzun dibinde;
ne yandan gelecek belli değil,
Gel ey aciz nefsim!
Gel sen Hakk’ın huzurunda saygıyla eğil!
Şaşmaz o vakit geldiyse;
ne bir an ileri ne bir an geri,
Ahd-i Mîsak’ta belirlendi o göçün,
hem zamanı hem yeri.
Yok olmak değildir ölüm;
zaman ve mekânın değişmesidir,
Ayrılık gibi görünürse de;
kulun Hakk’a erişmesidir.
Eğer hazırsa azığın,
o yolculuk zahmet vermez insana
Şeb-i Arus Gecesi’dir o güzel gece hem;
İnsan olana!!!
Turan AKBULUT