Eğitim Sitesi

Dün Akşam Şiiri

Dün Akşam

Dün akşam yine yıldızları seyrettim,

Yine seni gördüm o yıldızlarda.

Dün akşam yine bir isyân ettim

Seni benden ayıran bu hâin zamana.



Uğraştım, bir türlü uyuyamadım,

Bir türlü uyku girmedi gözüme.

Sonuna kendimi tutamadım;

Feryâdım yükseldi, tâ gök yüzüne.



Sokaklara düştüm senin yüzünden,

Uykuyu unuttum, bir serseri misâli.

Tükenmek bilmez bu sevgin yüzünden

Ateşlere saldım bu yüreğimi.



Anladım: Sensiz yüzüm gülmeyecek,

Sensiz, görmeyeceğim ben güneşi.

Belli ki ömrüm pek uzun sürmeyecek;

Ne de olsa ayrılık, ölümün ikiz kardeşi.

Ahmet YANIT Şiirleri

  

SeLiM ÇoK GüZeLLL... 2005-12-08

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:

Özleyen?

İlkin gözlerin battı gönlüme,

Sonra uçsuz bucaksız bir yangın başladı

Yürek şehrimin orta yerinde.

Önce geceler uzadı, sabahlar olmadı;

Sonra can hiç rahat yüzü görmedi.

Artık ne yana baksam koskoca bir yalnızlık vardı

Ve bir de ışık misâli parlayan,

Karşıma geçip ürkek bir ceylan edasıyle

Gözlerimin tâ içine bakan,

Yüreğimdeki yangına körükle koşan

O mahzun hayâlin…



O zamanlar hiç yüzüm gülmedi ama,

İnan, hiç de ağlamadım.

Gözlerimdeki o bir damla yaştın sen:

Ağlarsam, seni kaybederim sanırdım…



Biliyordum: Bir yangındı bu.

Acıydı, çileydi semeresi.

Ama ben koşa koşa gittim üzerine, bile bile!

Senin için yazdım, senin için yandım

Ve senin için ıslandım o yağmurlu gecelerde.

Seni sevdiğimi fısıldayan bir şarkı vardı daima dilimde.

Sanki yaşayamazdım; sen vardın hep aklımda – fikrimde...



İlkin hayâlini koydum

Gözlerimin gördüğü her zerreye;

Sonra adını gönlümün en derin mahzenine yazdım:

“Yâr” diye…



“Ya şimdi?” diye sorma sakın!

Bende durum hep aynı:

Gönlümdeki yangın

Yokluğundan haz alıp biraz daha büyüyor.

Adın bir şarkı misâli dilimden hiç düşmüyor.

Bağrımda atan yürek her an adını sayıklıyor.

Yine geceler zâlim, uzadıkça uzuyor;

Yine uyku tutmuyor;

Yine hasret yüreğimi dağlayıp duruyor.

Ve benim deli gönlüm tüm bunlara inat,

Yine sana, tek sana her gün dönüp dönüp âşık oluyor…



İşte yine böyleyim:

Yine sensizim, yine yalnızım, yine mahzunum.

Geceler boyu o buzdan yalnızlığın koynunda

Sabahlara kadar üşüyorum.

Ben, Üsküdar sahilinde yine sensiz dolaşıyorum.

Sensizliğin acısıyla feryatlar koparan şu sana sevdâlı yüreğimi

Resimlerinle avutuyorum.

Yokluğuna yazdığım “Hasret Raporu”na

Her gün yeni dizeler ekliyorum…



İstanbul’dan, bu zalım gurbetten

İşte sana yüreğimin feryâdını gönderiyorum:



SENİ SEVİYORUM, SENİ ÇOK SEVİYORUM!...

Ahmet YANIT

Tat Beni

Seninim işte al, ne yaparsan yap,

İster, aşk pazarına götür, sat beni.

Bütün ömrüm zaten hazîn bir kitap,

Bir de aşk acısına, hadi kat beni.



Gönlümdeki sarayın sensin sahibi,

Sarhoşum sayende, divâne gibi.

Sînene sar da şu aciz bedeni,

Durma aşk denizine kaldır, at beni.



Sen yoksun yanımda bî-çareyim ben.

Gece-gündüz adını hecelerim ben.

Gözlerimin içine bakıp yeniden,

Bir sevda nârıyla sarıp, kuşat beni.



Sensizliğin acısı bir dağ, sırtımda,

Yokluğun bir kor, gece boyu koynumda.

Bir ihtiras var şimdi dudaklarımda,

Daha fazla bekletme, hadi tat beni.

Ahmet YANIT

Tarifsiz Sevgi

Sen; sebebi gönül yangınımın alevlerinin

Sebebi sensin, kurduğum tüm cümlelerin.



Yokluğunun boşluğunda hep gezinir durur

Söyle, daha ne kadar boş kalacak ellerim.



Bil ki, hep sana hitap; sanadır tüm şiirler

Gittin, boğazı düğümlendi, cânım dizelerin.



Bir meçhûlden gözüken hayâlin bile eksiltili

Sen bilinmeyen, sen ömrümün gizli öznesisin.



Fikirler anlamsız, nedendir, konu sen olunca

Dili tutuluyor, bildiğim o esrarlı kelimelerin.



Yâr! Güzelliğini bile niteleyemedi sıfatlar

Hakkı yok, yerine geçmeye hiçbir zamirin.



Ben bu denli vurgunken, böyle yanarken sana

Şimdi hangi dizeye sığar söyle, tarifi sevgimin.

Ahmet YANIT

Dün Akşam Şiiri