Eğitim Sitesi

Dökül Şiiri

Dökül

Dökül, lisanının buruk sesi
Mahcubiyetin asık suratı
Dökül, cemalin korkak gülüşü
Dikenli gülün çekilmez nazı

Dökül, sağır sessizlik
Duvarlardan usul usul
Cenneti tepeleyen ibadet kürsüsü
Dökül, çatlak aynanın avurtları

Ölümsüz gece, hiçlik zamanı
Tane tane dağıt, alevin kıvılcımını
Dökül ey namsız söz dalaşı
Dalsız ağaç, iklimsiz su başı

Dökül, acının kahpe sırdaşı
Muradın tutuşan çehresi
Makamsız mevki sahibi
Dökül, penceresiz hane kapısı

Mavi deryanın kıyısız haritası
Küfür namesi, çapak tarlası
Haramın borç hanesi
Ve hırsızın diri bakışı

Dökül, yokluğun tınısı
Göğe saldıran kuş sürüsü
Uzakların köhne rıhtımı
Ve avucumun üçüncü çizgisi

Rakı sofrası, şarap mahzeni
Derdin çetrefil huzuru
Yaşamın isli mazereti
Ufuk ötesi, öykünün kurgusu

Dökül, kibrin ünlü harfi
Kafeste tenin çıkmazı
Fikirsiz aklın oynak yeri
Dökül hükümsüz cehennem dibi

Dökül, kara sevdanın ağır kaybı
Zifir saçlarının mühürlü düğümü
Dökül, şebin karartma duruşu
Ve yalnızlığın göğe asılı urganı

Dökül ölümün vakitsiz ısrarı
Güzele meylin iflası
Lokmanın bedelsiz izahı
Dökül aşkın ayrılığa ifşası

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri:

Eski Yüz

Dünya dikeni içinde gizli bir harman
Nice insan gördüklerinden pişman
Seni sevmek bir çınar gibi büyümek
Sözünü dillendirecek bilmem hangi lisan

Karanlığın şem´i tutuştu yandı
Yıkıldı makamım bir güzele kandı
Bütün ışıklar bir yol bulup söndü
Şiir öldü mısralar dul kaldı
Ve kırmızı şarabı terk etti
Güneşi doğuran gülüşün bitti

Hesapsız mevsim bozuk bir hava
Yaralandı düşlerim kaldım yaya
Aynalara bakmadan yüzüm eskitti
Ateşim yanmadan kül oldu gitti

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Bir Soluk

Gece yazmaya elverişli
Aşk ve hüzün dip dalgalarda
Durmadan yer değiştiriyor aynalar
Saltanatın ferman buyurdu
Gülüşünde yarayı özledim
Gök derin
Mısralar yıldızlarda asılı
Koparıp koparıp
diziyorum şiirime

Haydar Şahinbay

Haydar ŞAHİNBAY

Sonrası

Sonra susmayı öğrendim
Ve alışmaya her şeye
Deli sözcükleri gömmeyi öğrendim
yüreğimin matemine
Kesmeyi cümleleri orta yerinden
En öfkeli anımda yutmayı heceleri
Küfrü ıslatmadan kurutmayı
Sessiz fısıltıları öğrendim
Rüzgarın denize esen boğumlarında
Gürültülü yalnızlıklarda,
kulaç atmayı öğrendim en okkalısından
Ve görmeden bilmeyi
Sona varmadan inmeyi öğrendim
Her kalabalıktan
Sustum yağmur yağdı
Sustum gece açtı yıldızlar
Ben yokluğunda avunmayı öğrendim
Yer çekimine inat
Düşürmeden göz yaşımı masaya
Ağlamayı öğrendim içeriden
Özlemeyi külünden tutuşturarak yangını
Yanmayı öğrendim bir daha ölmemek için
Bırakışlarını en sevdiklerimin
Ben bende sustum
Sustukça söz oldum ben bedende
Görmeden en büyük acıyı
Dünyanın bir yerinde
Acıya hiç demeyi öğrendim
Düşünce baş üstü bir tenhada
Salıncak kurmayı öğrendim beyaz kağıtlardan
Ve tutup parmaklarımdan umudu öğrendim
Avuçlarımda biriktirirken mektuplarını
Sonra üşümeyi
Ve uçan kuşlardan medet ummayı
İçimde dertleri istif ederken gülmeyi
Öğrendim işte her piçliği
Şiir yazmayı öğrendim
Yüklemsiz mısraları sıkarken yumruklarımda
Ve ben seni öğrendim
Ayrılırken bıraktığın ayak izlerini sevmeyi
Her yaradan bir merhem öğrendim bilmediğim

//h.şahinbay//

Haydar ŞAHİNBAY

Dökül Şiiri