Deyişme L (İncinir)
Kaleli;
Gönül köşesinin bir tarafına
Koymasam incinir, koysam incinir
Sözü derim, sığınırım affına
Saymasam incinir, saysam incinir.
Zemheri;
Gönül köşenizin uygun yerine
Sığınırım inmem fazla derine
Ilıman yer yeter kul Ay_ser’ine
Sarmasan üşürüm, sarsan üşürüm.
Kaleli,
Nere gitsem bu sultanın elinden
Almak için çok uğraştım ilinde
Kurtulamam güllü geven dilinden
Duymasam incinir, duysam incinir.
Zemheri;
Gideceğin o yer gönül hanemdir
Belki geri duruş boş bahanemdir
Senden geliyorsa, en şahanemdir
Sarmasan üşürüm, sarsan üşürüm.
Kaleli;
Bilen iner serzenişin köküne
Gel de dayan zemherinin yüküne
Bana göre muhannetin tekine
Uymasam incinir, uysam incinir.
Zemheri;
Yüküm ağır değil incitmez canı
Bu can incitemez, içten canânı
Hele içten içe sevda yananı
Sarmasan üşürüm, sarsan üşürüm.
Kaleli;
Beni ne anlasın yılan, çıyanlar
Gönlümü gönüllü olanlar anlar
Kaleliyi bağışlasın duyanlar
Caymasam incinir, caysam incinir.
Zemheri;
Gönlüne gönüllü kılavuz olsam
Ta şah damarının içine dolsam
Zemheri gülüyüm, açmadan solsam
Sarmasan üşürüm, sarsan üşürüm.
NOT: Bu bir ortak çalışmadır.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Deyişme Ll (Nasip)
Dedim:
Bir vâsi kalp işte, dünden tekleme
Kötü bir şey yazmam, sakın bekleme
Söze başka başka mana yükleme
Arsızlar içinden gelmekte nasip
Dedi:
Kalbin mi tekliyor, böbrek mi çürük?
Mide mi gaz yapar, ciğer mi körük?
Dizin mi dermansız, dilin mi yürük?
Nefesin daralır gülmekte nasip.
Dedim:
Kalbin teklemesi sözün gelişi
Söyledim ki olsun yüzün gülüşü
Benim ki sıradan çingene işi
Sözün esrarını bilmekte nasip.
Dedi:
Yaradan dert belâ vermesin başa
Beni ihmal etme, ömrünce yaşa
Artıyı eksiyi tutarsan taşa
Yumruları tek tek dilmekte nasip.
Dedim:
Çok veren elleri aza çıkarmaz
Kafamda pişirir boza çıkarmaz
Allah bu niyetle yaza çıkarmaz
Aksi niyet ise çelmekte nasip.
Dedi:
Yaza çıkar ise, şayet yolumuz
Hasret giderecek sağ ve solumuz
Sarılırsa özlem ile kolumuz
Dizinin dibinde ölmekte nasip.
Dedim:
Artıyı eksiyi hesap eylesem
Zarara uğrarım kârdayım desem
Sen kızarsın senin gibi söylesem
O zaman sızıyı silmekte nasip
Dedi:
Çok veren gönülden, tutmalı ölçü
İstemem arada olmasın elçi
Kırıksa niyetler, bağlıysa alçı
Bir sana bir bana bölmekte nasip.
Dedim:
Hayıflan, naza çek, yan yana yana
“Fırsatı ganimet” demem ki sana
Aksini söylesem gülersin bana
Çölde kırbaları delmekte nasip.
Dedi:
Delinsin kırbalar sızsın suyunu
Felek murat etsin bozsun oyunu
Gayri terk eder mi huylu huyunu
İkiyi bir edip ilmekte nasip.
Not: Bu bir ortak çalışmadır.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Dil Etti Beni?
Sırrı hakikatin yârine vardım
Gönüller okşayan el etti beni
O cihanda birdi, eyledi yardım
Arısız, kovansız bal etti beni
Emir dedi, hissedilir, duyulur
Ölüm olsa yoluna baş koyulur
Sultan yasa yapar şeksiz uyulur
Söyleyeyim diye dil etti beni.
Ben nasıl kızarım, sözüm kızarır
Yüzüne bakınca yüzüm kızarır
Bülbül dala konar özüm kızarır
Muhabbet bağında gül etti beni
Bu yalan dünyanın ahvali yazık
Ömür ki, üç eğri, dört doğru çizik
Bana gönül verdi ezik mi ezik
Düşkünler yurduna yol etti beni
Ardıç ağacının görkemi güzel
Nedir ki meyvesi, döker mi gazel?
Tepetakla eder görünmez bir el
Tutunayım diye dal etti beni
Vuslata yaklaşır insan an be an
Kainatta zikir, en büyük nişan
Tek ülkü, tek rehber Rasûl-ü Zişan
Lâyık değil idim bol etti beni
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Deli Yar -ll-
“İnsan açken daha zavallıdır.
Bu yüzden daha içten yalvarır.
Namazı yemekten önce kılmalı…”
Tapista
Nasıl tarif etsem, nasıl anlatsam
Dillerde 'deli yar' denen kişiyi
Deyin dostlar nasıl kafamdan atsam
Her nefsi, her şerri yenen kişiyi.
“Her yemekten önce kılıp namazı,
Mutlak çoğa tahvil etmeli azı.”
Her daim dilinde şükür, niyazı
Gönül havuzunda dinen kişiyi
Sanırım seherden az daha erken
Mavi boncuk oldun dosta giderken
Ha bugün, ha yarın ötesi derken
Yüzünü canana dönen kişiyi
Zuhur ile zahir güler, son yanar
Dağda, derelerde duman don yanar
Kalemde “Deli Yar” özde kan yanar
Dersem üzer miyim gönen kişiyi
Hakikatten yana, halveti hakla
Ayağa taş değse gönlünü yokla
Yarabbi rahmet et kıyında sakla
Kötülük görünce sinen kişiyi
Kırklar ile yedi, yetmiş, onda mı?
Hak ayakta, gerçek mahzun zanda mı?
Gök kapalı aradığım tanda mı?
Yoksa candan cana inen kişiyi
Gönen: Nemli toprak
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ