Eğitim Sitesi

Büyüme Çocuk Şiiri

Büyüme Çocuk

Şu yalan dünyanın tatlı varlığı

Öğüdüme uy da büyüme çocuk.

Sevenlerin bir gün düşman kesilir

Öğıüdüme uy da büyüme çocuk.



Yürü, koş, gez, dolaş dünya hep senin

Gül, ağla, neşelen, hüzünlen, sevin

Tek varlığı sensin baba- annenin

Öğüdüme uy da büyüme çocuk.



Yaptıkların hepten hoş karşılanır

İyi de kötü de desen yutulur,

Dövsen de sövsen de hep alkışlanır

Öğüdüme uy da büyüme çocuk.



Her yüzüne gülen kuyunu kazar

Güvendiğin yere bir bir kar yağar

Gerçek dost ararsın nafile, naçar

Öğüdüme uy da büyüme çocuk.



Kötün ben olayım sözümü dinle

Başa çıkamazsın sen bu halinle

Dar eder dünyayı, yerler seni de

Öğüdüme uy da büyüme çocuk



Tecrüben olsa da görebilseydin

Bu halkı hayatı bilebilseydin

Lüzum yok demeye sen büyümezdin

Öğüdüme uy da büyüme çocuk.



Biliyorum bunlar yalan geliyor

Gerçeği,hayatı,halkı bilmiyor

Büyüme diyorum, halâ büyüyor,

Gözünü seveyim büyüme çocuk.

Hidayet GÜRAKAN

KARMA ŞİİRLER Şiirleri

  

zeynep ama güzel olmuş 2015-02-26

zeynep bnce cokkk uzuunnnn 2015-02-26

nursema çok güzel 2009-10-03

funda şenarslan bence cok güzel zaten mustafa kemal her zaman herşeyin en iyisini yapar 2008-01-17

Serdar Yıldırım Mantaliteyi aklım almadı. Hayır, çocuk büyüyecek. Okuyacak, öğrenecek. Öğrendiklerinin ışığında ülkesinin insanlarına yararlı olacak. Korkaklık yok, cesaret var; barış yok, savaş var. Savaşın kendini geliştirmek için vereceğim savaş olmalı. Atatürk'ün Çocukluğu-4 hikayesini oku. Sitemizde var. Atatürk köşesinde. Hayata bakış açını geliştirir umarım. Gelecek seninle olsun. 2006-09-04

Merve ALTINTAŞ Yaa nası büyümesin sanki elinde hehehe =) Tabi şaka bi yanaa ! iğrenç bi espiri yaptığmn frkndayım..=) aslnda güzel br şiir.. Kşke grçkten hep çock olark kalsak.. Dert yok tasa yok.. Hayatta nelerle karşılaşacağmzı hiç bilemeyiz.. Kşke hiçbr şeyin frknda olmasak.. ! Günahsız masum olsak.. 2007-11-18

yunus beğenilen şiir 2005-02-10

Yazılan son 7 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 7 yorum yazılmış.

Benzer KARMA ŞİİRLER Şiirleri:

Akasya

Gülün gözlerinden, baktım geceye
Ateşten bir yoldu, gördüm Akasya
Türkü'nün umudu, düşmüş heceye
Kaçamak yüzümü, sürdüm Akasya

Donmuş gülüşlere, öfkeler çöker
Gölgesi olmayan, bir şafak söker
Dilim  yüreğime,  tövbeler  döker
Ruhun eşiğinde, durdum Akasya

Dağları   simsiyah,  isler  korkutur
Nehirlere  binmiş, sisler  korkutur
Korkunun gözünü, hisler korkutur
Zamanı  vuslata,  kurdum Akasya

Hırsımdan kar üşür, incinir sesler
Dağılır  yalnızlık, kaybolur pes-ler
Toprağı  öperken,  kuytu nefesler
Yüreğin mekanım, yurdum Akasya

Zeki BEKAR

KARMA ŞİİRLER

Kadrolu Yalnızlar İçin

unuttuklarınızı soruyorum
hiç hatırlamak istemediklerinizi
teninize iz bırakanları
ve izinizi taşıyan tenleri

görmesenizde sezdikleriniz var mı sizin
unutmasanızda unutur gibi yaptıklarınız

dualarınız var mı
ya duvarlarınız

gidenleriniz
çekip gidenleriniz oldu mu sizin
hiç beklemeden
bir şey söylemeden

elinizde kalan gidişleri soruyorum
yüreğinizde ki bitişleri
kimin hayali kaldı gözlerinizde
o kalp o yarayı kimden aldı

aşkı en son kime hapsettiniz
ya da kime terkettiniz aşkı

siz
siz birinin sonu oldunuz mu hiç
ya da bir şiire konu oldunuz mu
yoksa siz hep terk mi edildiniz

unutmayı kim öğretti size söyleyin
ihaneti kim ezberletti
artık sevmesenizde
hala rüyalarınızda gördükleriniz var mı sizin

söyleyin
bilmem hangi sokakta ve banklar üstünde
kimin ismini yana yana karaladınız bir kenara
ya da unutulduğunuz o caddede ve yine yağmur altında
kimi buruşturup attınız bir tarafa
söyleyin


yıllar sonra döndükleriniz oldu mu sizin
yollar aldıklarını geri verdi mi
peki değer miydi bir hiç için
söyleyin

yalnızlığı size kilitlediklerinden beri
artık geceler hiç bitmiyor değil mi

şimdi
her sabah uyandığınızda
yanınızda olmayan o kişiden
artık nefret ediyorsunuz değil mi

biteceğini bile bile başladığınız aşkları soruyorum
ben demiştim dediğiniz o anları
hep yanındayım diyenlerin yokluğunda
ve yüzlerce ölü varken yüzünüzde
ne yapacağınızı bilmeden dolaştınız mı sokaklarda

söyleyin
iyi ki yapmışım dediğiniz hatalarınız var mı bu hayatta
onu hatırlarım diye dinlemediğiniz şarkılar
yine ağlarım diye izleyemediğiniz filmler
kafanızın karıştığı durumları soruyorum
okuyup okuyup anlamadığınız kitapları
gözlerinizin boşluğa daldığı anları
uzaklara
hani çok uzaklara
başınızı bir omuza yaslamayalı çok oldu değil mi
ya da kalkıp gitmeyeli birinden
bir kalp yangınından arta kalan duygularınızla
siz
gitmek istediniz mi hiç

iyi niyetinizi kaybettiğiniz anları soruyorum
kara kaplıya kaydettiklerinizi

sizi kandırdığını zannedenlere inanmış gibi yapıp
belki bir gün düzelir diye sabrettiniz mi hiç
ama bazılarının büyüdüklerini hiç göremediniz değil mi

hatıralar baş ucunuzda nöbet tuttu hep
çünkü o sizi hep unuttu
unuttu değil mi
hani bazen bir sigara yakıp bir şarkı açarsın ve susarsın
hani o şarkı senin söylemek istediklerini söyler ya hani
işte anlaşılmak tam da böyle bir şey değil mi

bilirim
hala kokladığınız elbiseler vardır elbet
ya da unutabilmek için hiç gitmediğiniz yerler

söyleyin
birine kendine iyi bak dediniz mi hiç
hoşçakal diyebildiniz mi
kendine iyi bakabildi mi peki
hoşçakalabildi mi

her yeni aşkta hep aynı ezberi yaşıyorsunuz değil mi

söyleyin
en başa dönüp te yeniden yaşanmak isteyen hayat mıdır
peki yaşadıklarını inkar eden adam mıdır
adam mıdır söyleyin

içinizde öldürdükleriniz oldu mu sizin
tarihe gömdükleriniz
inkar etmeyin
kalbiniz mezarlık gibi değil mi
ve bu mezarlıkta artık bir ölü için dahi boş yer yok değil mi

lafı ağzınızdan alan şarkılarınız mı sizin
hayallerinizi erteleyip masadan kalktıklarınız
yalan duymamak için soru sormadığınız kişileri soruyorum

hani burda öpmüştü sizi
hani şurda çiçek vermişti
şimdi
aynı kişi
binlerce kez çoğaltıp hüzünleri
size milyon kere öldürüyor değil mi

göğsünüzün daraldığı anları soruyorum
kalbinizin sıkıştığı
söyleyin
firar etti mi aklınız hiç
peşin uçup gitti mi
lanet olası usulca yaklaşan uğursuzluk size de uğradı mı hiç

ya gözleriniz
kimi görmezden geldi geçenlerde
ya o denildiği zaman aklınıza kim geldi

en önemlisi siz
beklediniz mi hiç
hiç gelmeyeceğini bile bile
gözlerinizi tavana çakıp
onun yattığı tarafı boş bırakıp
ve resimlere bakıp bakıp
kahretsin
beklediniz mi hiç

uyku tutmayan anlarınızı kime anlattınız en çok
ve kim gerçekten anladı sizi söyleyin
suç benim dediniz mi hiç kendinize
suç benim

kırılgan mektuplar yazardınız ya hani
hani katiyen gönderememek için
adresi yoktu
ve kokusu
ve teni

sizi sizden
habersizce alıp götüren
o kişiden
artık nefret ediyorsunuz değil mi

yüreğinizin sızladığı anları soruyorum
göz bebeğinizin titrediği
ne varsa birden bire koyar ya hani
yıkar geçer ya herşey
yıllar geçmiş olsa da üstünden
ardından hala garip garip
el salladıklarınız var mı sizin

gitme kal dediğiniz oldu mu bu hayatta
ya kimin imzası var gülücüklerinizin altında
hıçkıra hıçkıra ağladığınız anları soruyorum



artık uyku
uyutulduğunuzu anladığınızdan beri hiç
hiç değil mi

hiç sevmemiş gibi yaptınız ya hani
hani kaybetmemek için
ne oldu peki söyleyin
(ben söyleyeyim)
yine o şarkıyla gözleriniz doldu aptal aptal
yani böyle her gece konuştuğunuz insanla konuşamayıp
çektiğiniz resimleri ona gönderememek
garip oluyor değil mi

uyanamam diye uyumadığınız geceleriniz var mı sizin
hani gözleriniz yine o imkansız resme bakarken

mezarlıklara bıraktığınız duvakları soruyorum
durupta inmediğiniz durakları
hayalini kurduğunuz dudakları
yani tuzakları
yani elini her gün biraz daha bıraktıklarınızı soruyorum

hesaplarken gidişlerle bitişleri
artık durulur gibi değil değil mi

yani siz
zorundayım zorundasın derken
bir yolun sonuna geldiniz mi hiç

İnsanlık bende kalsın dediğinizde
İnsanlık sizde kaldımı hiç

söyleyin
hani gözlerine bakardınız ya en çok
hani derin bir uçuruma bakar gibi
ben gitmem diye hep söz veren o insandan
artık nefret ediyorsunuz değil mi


siz
dinleyerek eskittiğiniz
ve hep yarım kalan hayallerinizin üstüne yemin etmediniz mi
bir daha sevmeyeceğim
bir daha sevmeyeceğim
bir daha sevmeyeceğim diye

hani o sahile gitmeyecektiniz bir daha
hani o yolda bir daha yürümeyecektiniz
oysa siz dua ederken
hep ondan önce ölmeyi dilerdiniz

avuç içinizin hiç kapanmadığı anlarınız oldu mu bu hayatta
aşkı temiz tutmak isterken
kirlendiğinizi hissettiniz mi
acaba şimdi ne yapıyor dediklerinizden nefret ettiniz mi hiç

söyleyin
son pişmanlığın işe yaradığını gören var mı aramızda
ve hiç af etmeyeceğiniz insanlar var mı
benim var

Turgut Sakin

KARMA ŞİİRLER

Kabul Edildi İstiklal Marşı

Çarpışıyordu yurdun dört yanında Mehmetçikler
Can veriyordu milleti için birer birer
Nice ocaklar söndü yaşandı nice keder
Kanlarımızla başardık bizimdir bu zafer

Almıştık milletçe bu yurdu memleketi
Anlatılmalıydı bu zafer bu ulu sevgi
Toplandı şairler yazmak için İstiklali
Bütün vatandan yüzlerce şiir geldi

Mehmet Akif yazmıştı en güzelini
Ama istemiyordu o ödülü hediyeyi
Para için mi yazmıştı bu şiiri
Sadece vermek istiyordu millete en iyisini

Ama Mehmet Akif kararından emindi
Bu marşa ödül verilmesi ona uygun değildi
İşe koyuldu sonunda mecburen Hasan Basri
İkna edecekti şiiri vermekte Mehmet Akif'i

TBMM'de okunurken Akif'in şiiri
Heyecanlandırdı dinleyen bütün Meclisi
Ayakta alkışladı bütün milletvekilleri
Anlatıyordu bu şiir kazanılan zaferi

Mehmet Akif'in şiiri coşkuyla karşılandı
Bu yüce Türk Milletinin artık bir marşı vardı
Yankılanacaktı bu zafer unutturmayacaktı savaşı
İnletecekti tüm yurdu inletecekti Türk Halkını

Sahiplenmedi Akif bu şiiri yüce marşı
Millete hediye ettiğini nasıl kendine alırdı
Kitabına da koymadı istese de yapamazdı
Çünkü yüce milletin kalbine gömdü bu marşı

Yoktu bestesi marşın ama istiyordu Türk Halkı
Kemal Paşa duymuştu Üngör'ü, Ankara'ya çağırdı
Ulu marşa güzel bir beste yazdı
Sevmişti Türk Halkı besteyi bağrına bastı

En sonunda marşımız bestesiyle hazırdı
Yıllarca ulusumuzun göğsünü kabarttı
Zor günlerde millete oldu moral kaynağı
Her mısrasında milleti coşkuyla ayağa kaldırdı"

Uğur Altay

KARMA ŞİİRLER

Büyüme Çocuk Şiiri