Yalnızlıktan
Bakıyordum göllere kendimi.
Yalnızlıktan.
Tren
Güzler de geçer.
Ömürden.
Kışlar.
Yazlar.
İlkbaharlar.
Son durakta durur vakti kalbin.
İner yolcu ömür treninden.
İstasyonda kimseler kalmamıştır artık yaşamdan.
Suya Bakar Gelincik
Su ister.
Vakti geldiğinde.
Gelincik.
Gül açar yanaklarında.
Suya bakar gelincik.
Ne Yapar Susuz Gelincik
Kökleri susuz.
Ne yapar gelincik.
Su ister.
Belki Bir Gün Gidersek
Gemiler geçmez buralardan.
Deniz nedir?
Bilmeyiz.
Doğu'da doğmuşuz.
Belki bir gün gidersek.
Görürüz.
İzler Taşır
Orada yaşadığın.
Zamanla yürüdüğün yerler.
Zamandan izler taşır.
Ekmek
Ekmek alıyorlar.
Ekmek veriyorlar.
Ekmek yiyorlar.
Ekmek dağıtıyorlar.
Ekmek satıyorlar.
Ekmek yapıyorlar.
Çiçekler
Çiçekler.
Çiçekliklerde.
Dağlarda.
Yol boylarında.
Sınırlarda.
Saksılarda.
Balkonlarda.
Çatılarda.
Susuzluğunu Giderirdi
Savrulan çöl kumlarıyla kaplanan kervan yollarında.
Susuzluğunu giderirdi insanoğlu vahaların sularında.
Develerle yolculuğunda.
Yıllarla.
Yazdığı.
Deve
Çöllerinde altın göklerinde.
Develer giderdi.
Uzaklığımıza.
İnsanlığa.
Ben yokken.
Suda Kaldı
Yazdı.
Yazdıkça.
Güle hasretini giderdi.
Çölde.
Suda kaldı.
Hasreti.
Çay
Dolanır çay ülkemin her yerini.
Sıcak yüzlerle tepsilerde.
Bardaklar içinde.
İçilir toprağın tat kattığı.
Canlanır canlanır koyu sohbetler.
Söylem
Söylem olarak kaldı.
Aşkımız.
Kırık
Kırmızı eldivenlerini aşkla döktü yüzüme.
Yüzümüzde, aşikar kırık sözler.
Baktıkça
Aynalarda yazar görüyorum.
Yüzümden baktıkça.
Seçim
Filler tepişir her tarafta.
Seçim günleri yaklaştığında.
Hortumları yetişmiyordur, söndürmek istemezler birbirlerinin yangınlarını, körükle hızlandıran kıvılcımları.
Sonunda beklentileridir topu topu istedikleri.
Bülent Tüsen
Bülent TÜSEN