Eğitim Sitesi

Bu Toprak (Kerkük) Şiiri

Bu Toprak (Kerkük)

Ağlamaktan gözlerinin yaşı kurumuş

Matem tutanların vatanıdır bu toprak!

Yıllardır çektiği yürek yakan acıya

Acı katanların vatanıdır bu toprak!



Şanlı bir tarihe kanlarını katarak

İmza atanların vatanıdır bu toprak!

O şehitlik hırkasını giyip sırtına

Gelip yatanların vatanıdır bu toprak!



Allah’ın emrinde, Peygamberin yolunda

Nura batanların vatanıdır bu toprak!

Temiz ruhunu binbir secdeyle yıkayıp

Hakk’a satanların vatanıdır bu toprak!

Turan AKBULUT Şiirleri

  

burhan ben bu şiiri çok sevdim benimde şiirim olsun burhan keskin 2008-12-19

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Turan AKBULUT Şiirleri:

Kerkük

Bir sevdayı getirip yüreğime kazdılar

Adını da kalbime KERKÜK diye yazdılar.



Bu sevda masallarda yaşanır sanıyordum

Ben yıllardır bu şehri gönlümde arıyordum…



Efsanedir bu şehrin hep taşı ve toprağı,

Hüzünlü ağaçların gam kokar her yaprağı…



Bu şehrin toprağına her gören sevdalıdır

Türkülerde söylenen, KERKÜK’ün feryadıdır…



Vatanına sevdalı bir nesil yaşar burda,

Kahraman yüreklerden; ummanlar taşar burda!



O yürekler coştu mu; tarih ardınca yürür…

KERKÜK, Anadolu’nun bir mukaddes mührüdür!



Ne mutlu, şehit olup bu toprakta yatana!

Bu şehrin insanları sevdalıdır vatana!



Vatan için ölmeden bu toprakta yatılmaz!

Türk’ün toprağıdır bu, başkasına yâr olmaz!



Ona uzanacak el; tam kökünden kırılır!

Bayrağına yalnızca şehitleri sarılır!



Ne olaydı, bir gün, bu toprakta öleydim…

Ben de şehitlerin yanına gömüleydim!



Ah KERKÜK! Ben sana gönülden sevdalıyım…

Bu dünya durdukça, sana sahip olmalıyım!

Turan AKBULUT

Efkarlı Öykü

Gözlerinde toplanmış hayatın buğusu

Dudaklarında sitemler,

Yüreğin, yaralı bir kuş gibi

Kanat çırpar kafeslerde.

Hürriyet nameleri şakır dilin

Ellerin tutunacak dal arar,

Sırtında hayatın en ağır yükü

Bu seninki, çok efkârlı bir öykü…



Bir yudum sevgi alsan eline,

Kana kana içer susuz yüreğin,

Başını koyacak şefkatli bir omuz,

Sığınacak bir gölgedir dileğin.

Kucağında büyütmüşsün ızdırap çocuğunu

Daha ilkbaharında fidanken

Rüzgâra vermişsin tomurcuğunu…



Bakışların ufukları delecek,

Sitemin doruklarda geziyor

Damla damla suluyorsun gülleri

Unutmak ister gibi yaşanmamış dünleri.

Çığlığın kuyuların en dibinden geliyor…

Dizlerin çırpınmaktan delinmiş

Meğer bu vefasız hayatın

Tüm dertleri seninmiş…



Sır dolu bir sandığa dönmüş yüreğin,

İçinde fırtınalar koparır umman.

İndirmiş yelkenleri gözlerinde gemiler,

Dudakların feryatları fısıldar…

Yolların dikenlere bezenmiş,

Ayakların dolaşır serseri çalılara

Dur ey güzel yüzlü ceylan

Çıkma bu çetrefilli yollara…



Yıllardır sığındığın sükût limanlar

Şimdi dalga dalga vurur sahile,

Seni yaşamaz artık mısralar

Anlatmaksa nafile…

Çöz artık birer birer atılmış düğümleri

Yakana yapışan ellerden kurtul!

Sen, sen ey dalgalı deniz

Gel bu sakin limanda durul…



Eğer bir parça huzursa aradığın,

Şefkatli bir kucakta kaybolmak istiyorsan…

Vefalı bir omuzda uyumaksa dileğin,

Sıcak bir dokunuşa hasretse ellerin

Artık bu karanlık düşlerden uyan…

Gönlündeki buzları sevginle erit,

Bu karanlık geceyi aşkınla dirilt.

Turan AKBULUT

Belki De

Bir uzun gecenin karanlığında

Sabaha kadar hep seni bekledim

Kulağım kapıda, gözlerim yolda,

Çektiğim hasrete çile ekledim.



Gelmedin de yolda kaldı gözlerim,

İnan gülüm yalan değil sözlerim.

Adını bir daha anayım diye,

Takvime bir yaprak daha ekledim.



Belki de sıkılır, bıkarsın diye

Gelir de karşıma çıkarsın diye

Olur ya kızar da sıkarsın diye

Şarjöre bir mermi daha ekledim.


Turan AKBULUT

Bu Toprak (Kerkük) Şiiri