Eğitim Sitesi

Bir Velinin Kapısında... Şiiri

Bir Velinin Kapısında...

Aslanlara hükmeder...

Keneflerdeki fare

Yahudi sultasında...

Tüm dünya kare kare

Beyt-i Makdîs-i gördüm...

Tutuldum âhûzâre

Bosna’dan Türkistan'e

Mahzun bakan gözlere...

Baktım ümmetin hâli

Heryanı dert yekpare

Kötülüğü emreder

Kula nefs-i emmâre

Gönüller Hakk’tan uzak...

Yürekler yare yare

Mâna ve rûh komada...

Her yana hakim para

Özünden uzak mü’min

Dolaşıyor avâre...

Bir Velî'ye danıştım

Dedim buna ne çare...

Müracaat et! buyurdu

Her işte Peygambere

...Ve yapmamı buyurdu

Kur'an'la istişâre!

Silkinmeli kalkmalı

Olmamalı biçare...

Yepyeni bir diriliş!

Bahar için emâre!..

Mehmet Ali KULAT Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Mehmet Ali KULAT Şiirleri:

Kar Taneleri

Pencere önüne oturdum bugün

Dışarıya baktım; buruk ve üzgün

Bir gelin misali sandım ki düğün

Kocamış dünyaya kefen mi acep?

Lapa lapa yağan kar taneleri...

Sanki örtmek için hızlı yağıyor

Kararmış her şeyi örtmek istiyor

Her yan pırıl pırıl göz kamaşıyor

Beşerin suçuna örtü mü acep;

Lapa lapa yağan kar taneleri...

Elimde bir bardak içimde çayım

Madden sağlamım da ruhen hastayım

Kâinat kitabını bir okuyayım...

Hakkımda ne yazar; bilmem ki acep?

Lapa lapa yağan kar taneleri...

Hata, günah, kusur... asırlar boyu

Çirkef ve rezalet... her yan kopkoyu

Beşere son ümit! Bir gusül suyu

Kocamış dünyaya kefen mi acep?

Lapa lapa yağan kar taneleri...

Her şey beyaz giydi kalmadı kara

Rahmet hakim oldu bütün dağlara

Benimse dertlerim hep sıra sıra...

Ümit fidanlarına yarar mı acep?

Lapa lapa yağan kar taneleri...

Meleklerin kanat çırpması gibi

Süzülüp inmede sessiz kuş gibi

Neler anlatmakta bir kitap gibi

Kar çiçeklerine yorgan mı acep?

Lapa lapa yağan kar taneleri..

Mehmet Ali KULAT

Niyazım...

Su akmaz, çeşme kuru, toprak semaya inat;

Döndüm geriye baktım; zâyi olmuş bir hayat...

Nice suç, nice cürüm... İlâhi! bittim gayri

Öyle daldım ki şerre, göremez oldum hayrı

Günahlar zehirli ok; sinem hep delik deşik

Lakin, yok başka kapı; var mı başka bir eşik?

Câhilim; cehlim bilmez- bir şey sanırdım kendim;

İmtihan dünyasında kaybettim ve elendim.

İlâhî!.. rahmet eyle! susuz kalmış bu çöle...

Niyâzım! lutfedesin, Afv-ü ihsan, bu kula!

Huzuruna gelmişim, günahkâr; yüzsüz yüzüm;

Peşim dolu cürümle, hakikate kör gözüm.

Ah Sultanım, Efendim! İşte kulunun hâli...

Üstelik hâlin bilmez, sanır kendini velî!

İlâhî; Gaffâr, Settâr, Hayy, Rahman, Rahim, Kerim;

Sultan-ı Ebed-Ezel! Merhametin dilerim!..

Mehmet Ali KULAT

Ebşir İhvani...

Bir nesil yetişiyor; Kur'an ile tanışan

Sîmalarda hakikat gamzeden kutlu nişan

Şimdi korksun kafirler, şimdi küfür perişan

Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!

Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!

Toprağa düştü cemre, fışkırdı kardelenler

Bâsu bâde'l mevt gördü, üç asırdır ölenler

Şükür secdesinde hep; bugünlere erenler

Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!

Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!

Akıl nakile teslim, ilim onun zîneti

Amel ihlasla süslü, rızâyı Hakk niyeti

Dün çekilen çileler, bugünlerin diyeti

Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!

Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!

Ölür Ebû Cehilller, doğar şanlı İkrime

Neler lutfeder Allah! Sığdıramam fikrime

Ben gedâyım-Sultan O! Ben bakarım zikrime

Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!

Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!

Gözyaşıyla sulanmış yıllar yılı umutlar

Çölleri gülşen etti, rahmet yüklü bulutlar

Ebşir İhvânî! Diyen Peygamber bunu kutlar

Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!

Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!

Mehmet Ali KULAT

Bir Velinin Kapısında... Şiiri