Beyhude
Bir bilsen senin için ben nelerden vazgeçtim…
Ama sen yüreğimi acımadan çiğnedin.
Senin için hayatın zor yollarından geçtim
Bir gün olsun kadrimi, kıymetimi bilmedin…
Kalbimde acıtmadık bir dirhem et koymadın,
Tırnağınla değil de, sözlerinle kanattın.
Yaralı yüreğimi ağlatmaya doymadın,
Gözün aydın, ardında bir beyhude bıraktın.
Şimdi ben gidiyorum, bir daha dönmem geri,
Yeter, uslansın artık, içindeki serseri!
Kalbimde senin için açtığım temiz yeri,
Sözlerinle kirletip, bir meçhule bıraktın…
Turan AKBULUT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ben Ağlarsam
Ben ağladım mı yalnız ağlarım
Şahidi yoktur gözyaşlarımın
Hıçkıramam, haykıramam, bağıramam,
Alamam ezilmişliklerimin intikamını
Firavun değilim, zorlayamam,
Kıramam, acımasızca kalbimi kıranları
Yakamam Nemrut ateşlerini
Tutup kaldıramam, yolumu kesenleri
Ben ağladım mı yalnız ağlarım,
Sileni yoktur gözyaşlarımın
Dönemem sırtımı ezilmişlere
Kulak tıkayamam duyduğum feryatlara
Dayanamam yalvaran bakışlara
Yolda kalmışlara göz kapayamam
Ve göz de yumamam haksızlıklara.
Ben ağladım mı yalnız ağlarım
Bileni yoktur gözyaşlarımın
Gönül verdim mi unutamam
Darılamam hatalarımı haykıranlara
Durduramam dosdoğru yürüyeni
Örtemem gündüzleri, gece gibi
Ve haykıramam aynanın karşısında
Yalnızlığımı
Ben ağladım mı yalnız ağlarım
Kimse bilmez gözyaşlarımı
Yanlız düşer, yanlız kalkarım
Küsemem elimden tutmayanlara
Yalvardım mı yürekten yalvarırım
Kıldan incedir boynum benim
Halimi anlayanlara…
Turan AKBULUT
Girdap
Hadi çık gel artık karanlıklar içinden
Gönlümdeki aydınlığa.
Ben ufkunda güneşler açtırayım,
Sen dolunay gibi doğ gecelerde.
Ben huzura ereyim mehtabının ışığında;
Sen kapkara denizlerde
Gölgene sığın.
Ne kelimeler kafidir
çıkarmaya gözlerinden gizemi,
ne kitaplar dolusu nesirler…
gel de açılsın artık hazanım,
goncalar güle dönsün.
gel ki,
ruhumdaki bu yangın
büyümeden sönsün.
Varlığın bir rüyadır
Beni alıp götüren.
İçimde kopan tufan
Alır gider ümitleri.
Bunca koştuğum kalır yanıma kâr;
Yazdığım her kelime
Beni buhrana sokar…
Dilensem alır mıyım bilmem
Gözlerinden sevdanı.
Yalvarsam ulaşır mı
Saltanatına yakarışlarım?
Bilmem,
Bu ateşlerde
Sen mi yanarsın,
Yoksa ben mi yanarım?
Ben hiç gömülmemiştim
Böyle çaresizlik batağına.
ruhum vaz geçmiyor mihrabından,
pencerenden kaldır artık
şu garip örtüleri….
bırak da dolayım gönül kabına,
yalnızlık elbiseni soyun da gel,
gel ki doyayım mehtabına…
nasıl anlatsın bu dil?
bu garip yürek nasıl dayansın?
ya dinsin ruhumdaki fırtına;
ya da bedenim bu ateşte yansın.
düştüğüm girdaplardan çıkar,
bir damla su uzat
kurumuş dudaklarıma,
firakımdan ellerin yansın.
tükensin efkârım soluklarında
umutlar birbaşka bahara kalsın...,
Turan AKBULUT
O?nsuz Olmaz!
Ben tecelli aynasıyım
Benden ışık sadır olmaz
O’ndan alır yansıtırım
Işık yoksa ayna olmaz.
Göz bendeyse gören O’dur
O’nsuz gözde şekil olmaz
Bu bedende asıl O’dur
Asıl yoksa vekil olmaz.
Bedendeki kuvvet O’dur
Çekilirse kudret olmaz
Hiç bitmeyen servet O’dur
Servet yoksa halvet olmaz.
Su gibi, can veren O’dur
O’nsuz asla hayat olmaz
Kainatı düren O’dur
O’na zinhar memat olmaz.
O ölmeyen bir diridir
O’nsuz bir şey zahir olmaz
Kainat peygamberidir
O’na evvel, ahir olmaz.
Zat-ı Mutlak’ın nurudur
O’nsuz Elif ayna olmaz
Rahman, Rahim, hepsi O’dur
O’nsuz olmaz! O’nsuz olmaz!
Turan AKBULUT
Turan AKBULUT