ŞİRİN DUYGU DOLU YANIK BİR ŞİİR OKUDUM YÜREĞİMİN YANDIĞINI HİSSETTİM 2007-01-21
Beşinci Mevsim
Düştü can evime dördüncü cemre
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm
Dört yüz seksen beş gün çekti bir sene
On altıncı aya takvimsiz girdim.
***
Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Mermiler nişanlar Türk'ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.
***
Gül sundum yediler koklamadılar
Armağan can verdim saklamadılar
Gittim... gelir diye beklemediler
Kaybolan gölgemi yollara sordum.
***
Getirdim yanıma ayı bir karış
Ölçtüm ki dağların boyu bir karış
Şehiri bir adım köyü bir karış
Damlada denizdir en küçük derdim.
***
Savurdum eledim seçtim zamanı
Yaprak,yaprak tel,tel açtım zamanı
Haftada üç asır geçtim zamanı
Nereye gittimse zamansız vardım.
***
Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
Yazık kulaklara sığmadı sesim
Yaşadığım şimdi BEŞİNCİ MEVSİM
Çağın çilesini sırtıma sardım...
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Düştü can evime dördüncü cemre
Dünyayı üçüncü gözümle gördüm
Dört yüz seksen beş gün çekti bir sene
On altıncı aya takvimsiz girdim.
***
Aynalara baktım korku gösterdi
Saatler her sabah kırkı gösterdi
Mermiler nişanlar Türk'ü gösterdi
Hayatım boyunca hedefte durdum.
***
Gül sundum yediler koklamadılar
Armağan can verdim saklamadılar
Gittim... gelir diye beklemediler
Kaybolan gölgemi yollara sordum.
***
Getirdim yanıma ayı bir karış
Ölçtüm ki dağların boyu bir karış
Şehiri bir adım köyü bir karış
Damlada denizdir en küçük derdim.
***
Savurdum eledim seçtim zamanı
Yaprak,yaprak tel,tel açtım zamanı
Haftada üç asır geçtim zamanı
Nereye gittimse zamansız vardım.
***
Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim
Yazık kulaklara sığmadı sesim
Yaşadığım şimdi BEŞİNCİ MEVSİM
Çağın çilesini sırtıma sardım...
Abdurrahim KARAKOÇ
Ter kokuyordu Çukurova tarlaları,
Irgat Türküleri duyuluyordu uzaktan;
Ekin biçiyordu yalınayaklı köy kızları
Elleri kabarıyordu oraktan
Gökbelen dağlarına yağmur yağıyordu;
Yetimler mahallesinde bir çocuk ağlıyordu
Kan kokuyordu doğunun çimenli yaylaları;
Silah sesleri geliyordu Şırnak'tan
Oğulsuz koymuşlardı ak saçlı anaları;
Tütünler tedirgin olmuştu ocaktan
Cilo dağlarında kamalaklar üşüyordu;
Garipler köyünde bir gelin düşünüyordu
Yosun kokuyordu Karadeniz'in mavnaları;
Oynak havalar dökülüyordu parmaktan
Buz gibi bir soğuk biçiyordu baharı;
Dal boylu gençler gidiyordu bıçaktan
Ilgaz dağlarında kurtlar uluyordu
Bekarlar kahvesinde bir adam uyuyordu
Şehvet kokuyordu Ege'nin bereketli ovaları;
Körpe bedenler soyuluyordu ahlaktan
Tedirgin etmişlerdi bizim havaları;
Yadırgı sesler geliyordu plaktan
Çatalkaya dağında kartallar dönüyordu;
Bir nesil yaşıyor, bir tarih ölüyordu.
Abdurrahim KARAKOÇ
Uykuları harman ettim savurdum
Bir mübarek düş aradım kırk sene...
Ne usandım,ne yoruldum,ne durdum
İçi doğru dış aradım kırk sene...
***
Çıktım dağ boş, indim baktım ova boş
Toprak garip, su tedirgin, hava boş
Nere gitsem dallar kırık, yuva boş
Yumurtada kuş aradım kırk sene...
***
Aşk yükünü indirince arkamdan
Doğmadık bebekler tuttu yakamdan
Hesap-kitap ettim, kaçtım rakamdan
On yitirdim, beş aradım kırk sene...
***
Binalar yükselir: gözyaşı, kin, kan
Koymuşlar adını uygarlık, ümran
Yükseklerde midelerdir hükümran
Alçaklarda baş aradım kırk sene...
***
Gönül penceremi dünyaya açtım
Baktım manzaraya ben benden geçtim
Ucuzdan tiksindim, kolaydan kaçtım
Belası çok iş aradım kırk sene...
***
Birbirinden çürük çıktı seneler
Öz yiğidi az doğurdu analar
Hayal oldu gönlümdeki binalar
Temel için taş aradım kırk sene...
***
Adı devrim oldu avrat soyarak
Denge kurdu toklar açı yiyerek
Aptallara ibret olsun diyerek
Solucanda aradım kırk sene...
Abdurrahim KARAKOÇ