Eğitim Sitesi

Ben Ve Atatürk Şiiri

Ben Ve Atatürk

Karanlıktaydım kendi başıma

Atatürk geldi yanıma

Kızım dedi bana

Korkma, korkma!



Karanlıktan çıkardı beni

Arkamızda birçok sürü

Çıktık karanlıktan

Atatürk sayesinde

Öğrenci Şiirleri Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Öğrenci Şiirleri Şiirleri:

Mühür Gözlüm Elveda

GECE GÜNDÜZ YOLLARINA BAKTIM

SENİ SEVDİM SANA TAPTIM

GELMEDİNYA GÖZYAŞI AKITTIM

GİDİYORUM MÜHÜR GÖZLÜM ELVEDA



SENSİZLİĞİNLE BENİ BURADA BIRAKTIN

AYDINLIĞIMI SİMSİYAH GECELERLE KARARTTIN

BENİ SENSİZLİĞİNLE HER GECE AĞLATTIN

GİDİYORUM MÜHÜR GÖZLÜM ELVEDA



SENİ SONSUZA KADAR SEVSEMDE

KÖMÜR GÖZLERİNE HASRET KALMIŞ OLSAMDA

SENİN BANA GERİ DÖNECEĞİNİ BİLSEMDE

GİDİYORUM MÜHÜR GÖZLÜM ELVEDA



SENİ KIYAMETE DENK SEVECEĞİM

GİDECEĞİM YERDE SENİ BEKLEYECEĞİM

ALTIN KALPLİ,MELEK YÜZLÜ SEVDİCEĞİM

GİDİYORUM MÜHÜR GÖZLÜM ELVEDA

Öğrenci Şiirleri

Çanakkale Şehitlerine

Şu Boğaz Harbi Nedir?

Var mı ki dünyada eşi?



En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,



Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya



Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,





Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!



Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı”



Dedirtir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi



Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!





Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer



Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.



Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,



Osrtralya’yla beraber bakıyorsun ; Kanada!





Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.



Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.



Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...



Hani tauna da zuldür bu rezil istila...





Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,



Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,



Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;



Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,





Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...



Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.



Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbab,



Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.





Öteden saikalar parçalıyor afakı;



Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı;



Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;



Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.





Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,



Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.



Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer



O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...





Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,



Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.



Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,



Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.





Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,



Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.



Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...



Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!





Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;



Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?



Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?



Çünkü te’sis-i ilahi o metin istihkam.





Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,



Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;



Bir göğüslerse Huda’nın edebi serhaddi;



“O benim sun’-i bediim, onu çiğnetme” dedi.





Asım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:



İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.



Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...



O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,





Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,



Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!



Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!



Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.





Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...



Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.



Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın?



“Gömelim gel seni tarihe”desem, sığmazsın.





Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...



Seni ancak ebediyetler eder istiab.



“Bu, taşındır” diyerek Ka’be’yi diksem başına;



Ruhumun vayhini duysam da geçirsem taşına;





Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle;



Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;



Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;



Yedi kandilli Süreyya’yı uzatsan oradan;





Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına;



Uzanırken, gece mehtabı getirsem yanına,



Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;



Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;





Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...



Yine bir şey yapabildim diyemem hatırına.



Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,



Şarkın en sevgili sultanını Salahaddin’i,





Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...



Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,



O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;



Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;





Sen ki, a’sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,



Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...



Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,



Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.



MEHMET AKİF ERSOY


Öğrenci Şiirleri

Yeşilay

içki ve sigara hep olur sağlığa zarar bir sürü kötü alışkanlık vardır bunu yapanlar ise insanlardır yeşilay bu insanların düşmanı bu insanlar ise sağlığın düşmanıdır siz bunları denemeyin kaçının örnek almayın sakının

Öğrenci Şiirleri

Ben Ve Atatürk Şiiri