ahmettoper hocam kalemine kuvvet ağzına sağlık ömrüne bereket 2005-03-17
Ben Beni Anlayamam
Bir ırmak tükenir,bir deniz gelir
Aklıma bir yerde biten iz gelir
***
Dalgalar kıyıyı dövse yanarım...
***
Bir gördüm gözümden gitmez bin sene
Bir an ki yorumu bitmez bin sene
***
Yağmurlar üstüme yağsa yanarım...
***
Beş ayrı zindanda kilitli gönlüm
Açılmaz zamanda kilitli gönlüm
***
Gecede yıldızım doğsa yanarım...
***
Ne duydum gölgenin serinliğini
Ne ölçtüm mezarın derinliğini
***
Ellerim toprağa değse yanarım...
***
Gördüm ki dağların başı çukurda
Hayret iş bilenin işi çukurda
***
Çiçeğim boynunu eğse yanarım...
***
Aradım ben beni buldum her yokta
Kainat içimde bir küçük nokta
***
Gönlüm kainata sığsa yanarım...
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Ben: Karlı dağların deli rüzgarı
Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım
Ben: Suyu kurumuş sevgi pınarı...
Ben: Toprak bekçisi, mezar taşıyım
Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban
Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban
Ben: Hayal peşinde çarıksız taban
Ben:Gurbet ağzında bulgur aşıyım
Ben: Çürük bir gemi aşk denizinde
Ben: Yağmur damlası dostun izinde
Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde
Ben: Karasevdanın dert yoldaşıyım
Sen: Koyu düşmanım yersiz gülüşe
Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe
Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe...
Ben: Bensiz duyunun ilk savaşıyım
Ben: Gönlü aklına uymayan deli
Ben: Az düşünceden doymayan deli
Ben: Beni ben diye saymayan deli
Bırakın ben benden uzaklaşayım
Abdurrahim KARAKOÇ
Ter kokuyordu Çukurova tarlaları,
Irgat Türküleri duyuluyordu uzaktan;
Ekin biçiyordu yalınayaklı köy kızları
Elleri kabarıyordu oraktan
Gökbelen dağlarına yağmur yağıyordu;
Yetimler mahallesinde bir çocuk ağlıyordu
Kan kokuyordu doğunun çimenli yaylaları;
Silah sesleri geliyordu Şırnak'tan
Oğulsuz koymuşlardı ak saçlı anaları;
Tütünler tedirgin olmuştu ocaktan
Cilo dağlarında kamalaklar üşüyordu;
Garipler köyünde bir gelin düşünüyordu
Yosun kokuyordu Karadeniz'in mavnaları;
Oynak havalar dökülüyordu parmaktan
Buz gibi bir soğuk biçiyordu baharı;
Dal boylu gençler gidiyordu bıçaktan
Ilgaz dağlarında kurtlar uluyordu
Bekarlar kahvesinde bir adam uyuyordu
Şehvet kokuyordu Ege'nin bereketli ovaları;
Körpe bedenler soyuluyordu ahlaktan
Tedirgin etmişlerdi bizim havaları;
Yadırgı sesler geliyordu plaktan
Çatalkaya dağında kartallar dönüyordu;
Bir nesil yaşıyor, bir tarih ölüyordu.
Abdurrahim KARAKOÇ
Her ne kusur varsa geçen zamanda;
Suçsuzdur aynalar, ela gözlü yar
Mecnunlar Mevla'yı bulursa canda,
El olur Leylalar ela gözlü yar
***
Güzel açar güzelliğin sergisin
Gün ağartır kara saçın örgüsün...
Muhabbet faslında ölüm türküsün
Kim söyler, kim çalar ela gözlü yar
***
Estikçe iş çıkar işin içinde;
Gençliğin hasret yer sevda göçünde
Bilmez misin, dört mevsimin üçünde
Kar olur yaylalar, ela gözlü yar
***
Alı al, yeşili yeşilde ara;
Ahrete gider kalbdeki yara...
Ne yapsan bir daha çıkmaz dallara,
Dökülen ayvalar ela gözlü yar
***
Vakit dolar, nakit biter kasanda...
Sevda bir kitaptır gönül masanda;
Okusan da olur, okumasan da...
Kapanır sayfalar ela gözlü yar
Abdurrahim KARAKOÇ