Eğitim Sitesi

Bahar Çiçekleri Şiiri

Bahar Çiçekleri

Söktüğü cihazdan vida artıran,

Çömez usta gibi şaşkınım dostlar

İnsanlık yaralı, yoğun bakımda

Duyulmaz sesimiz, küskünüm dostlar



Türkü dersen, türkü yaktık yöreden

Evren’e ışığız, mavi küreden

Ne hikmetse, hüzün çıktı kuradan

Kendi günahımla, düşkünüm dostlar



Öz hamurumuzda iyilik varken

Gündüzler bize dost, geceler yârken

Ha bugün, ha yarın, bu bahar derken

Kaç mevsim yaralı, suskunum dostlar



Hava, su bozuldu, toprak bozuldu

Geniyle oynandı, yaprak bozuldu

Lekelenince yol, sapak bozuldu

Heceler dururum, taşkınım dostlar



Bahar gelir elbet, bu böyle sürmez

Filizler, başaklar, kör olan görmez

Vefakâr bahçıvan, defteri dürmez

Kuruyan bir dalda, eşkinim dostlar



Ali Rıza Malkoç 31/03/2011 Bursa



Çömez:acemi, çırak, sakar

Eşkin: filiz, tomurcuk

Sapak: Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası.



Ali Rıza Malkoç



Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri

  

Taner aşkım durunun dediği gibi çok güzel bu şiir 2014-01-27

duru bence çok güzel zaten ben çiçekleri çok sewerimmmmmmmmmmmmmmmmm :DDDDDDDDDDDDDD 2014-01-27

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri:

Vasiyetname

Vasiyetnâme (2)

-oğula, oğullara, oğulverenlere –



Vâsi atanırsa, hür iradene

Aklını, fikrini çaldırma oğul

Sorumluluğun var, can varedene

Vazifen yaşatmak, soldurma oğul



Hem dünyalık gözün, hem kalbî gözün

Açık olsun, herkes anlasın sözün

Dimdik dursun başın, hep gülsün yüzün

Su ver fidanlara, öldürme oğul



“İnsan insan” diye yola çıkarlar

İki laf eylesen, sözü tıkarlar

Doğmasa da güneş, eriyor karlar

Hukuksuza pabuç deldirme oğul



Taş üstüne taş koyanlar, taş atmaz

Gönül mimarının, çivisi batmaz

Hakk’ı bilen, halka rağmen dayatmaz

Görgüsüze set ol, güldürme oğul



Acı acı, büyüttük bu ağacı

Meyve değil, zehir sundu ne acı

Dünya nimetleri, başının tacı

Sakın ha olmasın, aldırma oğul



Bahçende yetişsin, çiçekler, renk renk

Gönül harmanımız, gülistana denk

Çeşitlikte huzur, bütünlük ahenk

Gayrısını kalbe doldurma oğul



Nereden Baktığın, nerde durduğun

Önem taşır, hayalinde kurduğun

Kimi matemdedir, kimine düğün

Selâmı-sabahı kaldırma oğul



Çıkmaz sokak, kör düğümde yol aldık

Zulüme denk, horlanmayla hâl aldık

Çiçekten bal, yanan daldan kül aldık

Zirveleşen ruhu, böldürme oğul



Malkoç Ali, Rıza göstermez buna

İnsan haykırmalı, ve çözüm suna

Dünyanın ekseni, kayıyor kana

Despotun çarkını, oldurma oğul



Ali Rıza Malkoç Bursa, 27/11/2010



Vâsi: Akılca noksan veya ölen kişinin tüm hak, yetki ve sorumluluklarını yöneten kimse

Mâtem: Yas, elem, keder, üzüntü

Despot: Baskı ile yönetimi yöntem edinmiş zorba

Ali Rıza MALKOÇ

Kirlenmesin

Gönül kirlenirse, kalbe de yansır

Hayâ kirlenirse, hal de kirlenir

Ulaşır beyine, misafir olur

Meyve kirlenirse, dal da kirlenir



Rengârenk bir yaşam, cennetlere denk

Derinden bakınca, tütüyor ahenk

Kol kola tutuşan, eyleyince cenk

Beyaz kirlenirse, al da kirlenir



Temel sarsılınca, çatı çatırdar

Ne hatıra kalır, ne de hatırdar

Kıtaya sığmadı, hem de satır dar

Hece kirlenirse, dil de kirlenir





Avucumda tutsam, elimi yakar

Bırakırsam yere, kilimi yakar

Söylesem gerçeği, dilimi yakar

Kovan kirlenirse, bal da kirlenir



Çok lafa gerek yok, anlarız sözden

Baharın gelişi, bellidir güzden

Bir Güneş ki, utanıyor gündüzden

Aktör kirlenirse, rol de kirlenir



Büsbütün eyledik, tatlı acıyı

Sardık yaramıza, dinmez sancıyı

Bahçemizde, her canlı bize kıyı

Diken kirlenirse, gül de kirlenir





Ali Rıza MALKOÇ 07/03/2011 Bursa



Hayâ: ar, utanma duygusu

Cenk: Kavga, mücadele, çarpışma

Ali Rıza MALKOÇ

Ortak Akıl

Bir metreye, beş kılavuz düşüyor

Ortak akıl ile koşamıyoruz

Sandal sağlam ama çoktur kürekçi

İncecik dereyi aşamıyoruz



Riya astar olmuş, yüzsüzlük mastar

Nedense beklenir, dünyalık poster

Düz yolda şaşırdık, Mevlam yol göster

Sanki bu Küre'de yaşamıyoruz



Sırıtıyor, göze girme sevdası

Fikren yalınayak, yok ayran tası

Bestelenmiş sanki, nefsin havası

Gürleyip gürleyip, esemiyoruz



Çok seslilik, çok başlılık olunca

Beyinlere, "baş" davası dolunca

Öküz öldü, ortak bulamayınca

Toprağı, tarlayı eşemiyoruz



Çoğunluğun iradesi nerede?

Kurbanlık koyunlar bekler sırada

Beslenmiş gibiyiz, kuytu serada

Güneş gölgelendi, pişemiyoruz



Havuza karışan su ayrılamaz

Bağımsız renk, gökkuşağı olamaz

Ortak akıllılar, yolda kalamaz

Neden ayrılığı boşamıyoruz?



Ortak akıl, aynı ırmağa akan

Çoğunluk güzeldir, bir yöne bakan

Haykıralım artık, bitsin hafakan

Susuzluktan öldük, susamıyoruz

Dereden denize, taşamıyoruz...



Ali Rıza Malkoç 01/05/2010 Bursa



Hafakan: Sıkıntı, çarpıntı, üzüntü

Kuytu : Issız, sessiz ve göze çarpmayan,tenha yer

Ali Rıza MALKOÇ

Bahar Çiçekleri Şiiri