Eğitim Sitesi

Aslı Gibidir Şiiri

Aslı Gibidir

Bu şehre bakan gözlerim,

Bu şehir aslı gibidir.

Küfür med çağını yaşar

Bu nehir aslı gibidir.

***

Kurnalardan günah akar,

Vitrinler tüm şehvet kokar.

Beşi soyar,onu bakar...

Bu devir aslı gibidir.

***

Ham sözler var torba torba

İffetle barışmaz urba.

Makam kapmış nice zorba,

Bu seyir aslı gibidir.

***

Dalkavuklar peşrev okur,

Münafıklar fitne dokur.

İhanetler fokur fokur...

Bu zehir aslı gibidir.

***

Vaat cılk,vade maskara;

Çıra yak ta doğru ara.

Dokunsa da zülfiyare

Bu şiir aslı gibidir.

Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri

  

Bozoklu Harika... 2023-10-11

BAKİ GEZGİN Saygı değer Abdurrahim Beyefendi bu güzel şiirinizi okuyunca çok duygulandım. Sizleri yürekten kutlarım. Selamlar sevgiler 2021-07-08

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:

Sıcak Afrikanın Siyah Ağıdı

Önce ellerinde İncil

Sonra omuzlarında tüfekle geldiler.

Evleri,ekinleri bizim olan topraklara

Uzak ülkelerin uğursuz insanları

Ne hakla geldiler anam

Ne hakla geldiler?

***

Allah bir dediler inanıverdik

Anlatmadılar kullar arasındaki farkı.

Zulüm üstüne zulüm yığdılar

Korku üstüne korku

Siyah derili insan öğüttü dur-durak bilmeden

Kurdukları medeniyet çarkı.

***

Misafir olmak, dost olmak dururken

Şart mıydı ellerinde silah olması?

Bizde de vardı iki el,iki ayak,iki göz

Bizimde yüreğimiz vardı,sevmesini bilirdik

Suç muydu derilerimizin siyah olması?

***

Dövdüler, vurdular, sürdüler

Öz çocuklarımızı öpüp koklayamadık.

Erkeklerimiz kadınsız, kadınlarımız kocasız kaldılar

Bize ait olan her şeyimizi

Yeni efendilerimiz aldılar

Namusumuzu bile saklayamadık.

***

Günü yok, ayı yok, yılı yok her zaman

Gökyüzünü kızıla boyadı akıttıkları kan

Köle yaptılar bizleri beyaz medeniyete

Götürdüler madenlerimizi, meyvelerimizi, çocuklarımızı

Ve işte onlardan geriye kalan:

Boş bir kilise

Taş bir kula

Bronz bir çan...

***

Gel bunları da götür gideceğin yerlere

Adaletsiz medeniyetin babası

Ölçüsü menfaat olan

Beyaz insan...

Abdurrahim KARAKOÇ

Açık Mektup-2

Doktorsuz,ilaçsız bir dağ köyünde

Siz sancı ne bilebilir misiniz?

Yirmi beş yaşında bayram gününde

Siz açlıktan ölebilir misiniz?

***

Boz ekmeğe katık edip soğanı,

Ve içerek üzerinden ayranı,

Temmuz ortasında öğle zamanı

Siz mercimek yolabilir misiniz?

***

Okunurken şu mübarek ezanlar,

Kelle çekip İslamlığa kızanlar,

Ey haksızlık kitabını yazanlar

Siz hak nerde bulabilir misiniz?

***

Size göre,mezar yokluk kapısı;

Bize göre ebedilik tapusu

Öte dursun sebeplerin hepisi;

Siz ölürken gülebilir misiniz?

***

Üstümüzde bulut bir öfke,bir kin;

Görmedik şavkını tekniğin,ilmin,

Ezildik altında baskının,zulmün;

Siz... çağırsak gelebilir misiniz?

Abdurrahim KARAKOÇ

Beni De Götür (?)

Çileyi koklayıp gül niyetine

Zindana girersen beni de çağır

Sabri, kanaati bal niyetine

Ekmeğe düşersen beni de çağır.



Bazen iki dünya sigar içime

Bazen iki güneş doğar içime

Bazen gam yağmuru yağar içime

Sen beni ararsan benide çağır.



Dostların var ise divanelerden

Gözyaşın aktıysa minarelerden

Binlerce senelik viranelerden

Bir şeyler sorarsan benide çağır.



Ezelin ezelden öncesi vardı

Yine sonsuzluktur sonsuzun ardı

Zaman yumağına bizi kim sardı

Aklini yorarsan benide çağır.



Dışarda göz yanar, içerde yürek

Taahhüt ehline tahammül gerek

Mazlum yarasına merhem diyerek

Gözyaşı sürersen benide çağır.

Abdurrahim KARAKOÇ

Aslı Gibidir Şiiri