Bozoklu Harika... 2023-10-11
Aslı Gibidir
Bu şehre bakan gözlerim,
Bu şehir aslı gibidir.
Küfür med çağını yaşar
Bu nehir aslı gibidir.
***
Kurnalardan günah akar,
Vitrinler tüm şehvet kokar.
Beşi soyar,onu bakar...
Bu devir aslı gibidir.
***
Ham sözler var torba torba
İffetle barışmaz urba.
Makam kapmış nice zorba,
Bu seyir aslı gibidir.
***
Dalkavuklar peşrev okur,
Münafıklar fitne dokur.
İhanetler fokur fokur...
Bu zehir aslı gibidir.
***
Vaat cılk,vade maskara;
Çıra yak ta doğru ara.
Dokunsa da zülfiyare
Bu şiir aslı gibidir.
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Önce ellerinde İncil
Sonra omuzlarında tüfekle geldiler.
Evleri,ekinleri bizim olan topraklara
Uzak ülkelerin uğursuz insanları
Ne hakla geldiler anam
Ne hakla geldiler?
***
Allah bir dediler inanıverdik
Anlatmadılar kullar arasındaki farkı.
Zulüm üstüne zulüm yığdılar
Korku üstüne korku
Siyah derili insan öğüttü dur-durak bilmeden
Kurdukları medeniyet çarkı.
***
Misafir olmak, dost olmak dururken
Şart mıydı ellerinde silah olması?
Bizde de vardı iki el,iki ayak,iki göz
Bizimde yüreğimiz vardı,sevmesini bilirdik
Suç muydu derilerimizin siyah olması?
***
Dövdüler, vurdular, sürdüler
Öz çocuklarımızı öpüp koklayamadık.
Erkeklerimiz kadınsız, kadınlarımız kocasız kaldılar
Bize ait olan her şeyimizi
Yeni efendilerimiz aldılar
Namusumuzu bile saklayamadık.
***
Günü yok, ayı yok, yılı yok her zaman
Gökyüzünü kızıla boyadı akıttıkları kan
Köle yaptılar bizleri beyaz medeniyete
Götürdüler madenlerimizi, meyvelerimizi, çocuklarımızı
Ve işte onlardan geriye kalan:
Boş bir kilise
Taş bir kula
Bronz bir çan...
***
Gel bunları da götür gideceğin yerlere
Adaletsiz medeniyetin babası
Ölçüsü menfaat olan
Beyaz insan...
Abdurrahim KARAKOÇ
Doktorsuz,ilaçsız bir dağ köyünde
Siz sancı ne bilebilir misiniz?
Yirmi beş yaşında bayram gününde
Siz açlıktan ölebilir misiniz?
***
Boz ekmeğe katık edip soğanı,
Ve içerek üzerinden ayranı,
Temmuz ortasında öğle zamanı
Siz mercimek yolabilir misiniz?
***
Okunurken şu mübarek ezanlar,
Kelle çekip İslamlığa kızanlar,
Ey haksızlık kitabını yazanlar
Siz hak nerde bulabilir misiniz?
***
Size göre,mezar yokluk kapısı;
Bize göre ebedilik tapusu
Öte dursun sebeplerin hepisi;
Siz ölürken gülebilir misiniz?
***
Üstümüzde bulut bir öfke,bir kin;
Görmedik şavkını tekniğin,ilmin,
Ezildik altında baskının,zulmün;
Siz... çağırsak gelebilir misiniz?
Abdurrahim KARAKOÇ
Çileyi koklayıp gül niyetine
Zindana girersen beni de çağır
Sabri, kanaati bal niyetine
Ekmeğe düşersen beni de çağır.
Bazen iki dünya sigar içime
Bazen iki güneş doğar içime
Bazen gam yağmuru yağar içime
Sen beni ararsan benide çağır.
Dostların var ise divanelerden
Gözyaşın aktıysa minarelerden
Binlerce senelik viranelerden
Bir şeyler sorarsan benide çağır.
Ezelin ezelden öncesi vardı
Yine sonsuzluktur sonsuzun ardı
Zaman yumağına bizi kim sardı
Aklini yorarsan benide çağır.
Dışarda göz yanar, içerde yürek
Taahhüt ehline tahammül gerek
Mazlum yarasına merhem diyerek
Gözyaşı sürersen benide çağır.
Abdurrahim KARAKOÇ