Anne'ye
Anne çözemediğin bir bulmaca
Şehir efsanesinde gerçeklik payı
Anne murattır umudun bitişinde
Zemheride bir fincan kahve
Ateşin yakmayan yanı
Göklerde bir kuşaktır yedi bin renk
Suyun kandıran yanıdır
Ve sütün beyazı
Aklın tohumudur anne
Etinden besleyendir bir canı
Kokusunda toprağın kanı
Bilinmez bir elementtir nefesi
Yıldızın yarasına sargı bezidir anne
İlk yardım çantasıdır iç cebinizde
Cehennem sıcağında lodostur
Nerden estiği belirsiz
Yetinen bir yetimdir aslında anne
Arta kalanları dökülüp kırılanları
Kumbarada toplayandır
Yani demem o dur ki
Anneniz annemdir
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Yana Yana
Koyu mavi bir gece
Lacivertler bırakırken tenime
Bütün istasyonlar özlemler
Besteliyordu senin yerine
Paslı demirlerden süzülüyor
Şehrin ışıkları
Beklemek
Bir avuç susuzluktu
Deryanın ortasında
Karanlığın ihtişamına sarılı
Kızıl bir ateş patladı döşümde
Tuvalimde saçların tutuştu
Aklımdan mısralar geçti
Kirpiklerim yana yana
Haydar ŞAHİNBAY
Haydar ŞAHİNBAY
Deliler Gördüm
Bir noktada duruyorlardı ayaküstü
Güneşten otobüslere biniyorlardı
Başlarında bereleri
Birbirlerine ne diyorlardı
Deliler gördüm
Aşkın harflerini unutmuş
Başlarında huni
Gözlerinde ayrılık
Deliler gördüm
Ölmeye delili yok
Başları dönmüş
Avuçlarında dikenli gül
Deliler gördüm
Ağızları dilsiz
Kulaklarında küpe yok
Kimi mühendis
Kimi doktor
Kimi aşık
Deliler gördüm
Bir çölde bir deniz her biri
Deryada kanatsız martı
Açılmamış sayfalar var yüreklerinde
Susunca dinleyen yok
Deliler gördüm
Dilinde kemik
Sözünde yalan yok
Kuşlara yem veriyorlardı
Kedilere süt
Deliler gördüm
Göklere maviler eken
Yağmurdan yıldızlar söken
Nice deliler gördüm
Akları tam başlarında
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY
Kör Kehanet
Alaca şafağın ışığı vurmuş dağlara
Mazbut bir gün sığınır açık yaralara
Kuşlar konar ölülere şahit ulu çınarlara
Düşmüş bir adam kızılcık pişirir umutlara
Aşkın dağarcığı alevlenir ay altında
Şarabı külle besler şebin sabahında
Karanlığa su serper güneşin ahtına
Kaderi küfür dokur küser zinhar bahtına
Bıraktığın her şey saklı içimin içinde
Göğsüme ektim tütünü gecenin üçünde
Evrenden salvolar var gölgeler biçiminde
Kıydım usturaya biledim sesimi yalnızlık içinde
Ölüm için önce kafeste can gerek
Yıldızlar suya düşer mi acıyı bilerek
Nefesi var eden de bir lokma ekmek
Dağılır göğün kuşağı maviyi sererek
Yeri sömüren rüzgarın keş alameti
Düşü gözlerine yoran uykunun kerameti
Evi barkı yıkar kör kehanetin ibreti
İnsan olan ne yapsın bozuk zürriyeti
Can üşürse sanma umut haddini aşar
Sema batarsa yağmur bulutsuz da yaşar
Cihanın olsa da bir ah ile ömür ziyan olur
Ziyan olur ise ömür ah ile cihan bir olur
İzbe kaldırımlarda sinsi bir uğultu
Demem aşkın firkatı tek seni buldu
Nice kızlar tenhada saçlarını yoldu
Kahkaha kendi soluğunda boğuldu
Dile geldi kağıt künyemi yazdım şiire
Kaç kez yalvardım laf dinlemez gönlüme
Bir çift göz için düşme ellerin diline
Harcadın ömrünü çare bilmez birine
//H.Şahinbay//
Haydar ŞAHİNBAY