Eğitim Sitesi

Anadolum Güzel Yurdum Türkiyem Şiiri

Anadolum Güzel Yurdum Türkiyem

Her sabah sevgiye, çadır kurulur

Sevdalıyım asırlardır, türküye

Her sepette, çürük elma bulunur

Anadolum, güzel yurdum Türkiye



Etrafına bak da, bil değerini

İnancından güç al, at kederini

Yorulmak yok, herkes silsin terini

Anadolum, ezel yurdum Türkiye



En zor günümüzde, yıkılmamışız

Hain engellere, takılmamışız

Mücadele için, hiç yılmamışız

Anadolum, özel yurdum Türkiye



Talihsiz günlere, sünger çekelim

Önce gönlümüze, sevgi ekelim

Kuru bostanlara, güller dikelim

Anadolum, güzel yurdum Türkiye



Kurt ile kuzuya, denge olmuşuz

Düşman bile olsa, hatır sormuşuz

Susamış kalplere, otağ kurmuşuz

Anadolum, ezel yurdum Türkiye



Dün olan gücüne, nedir ki engel?

Sevgiyle koşana, atmayın çengel

Vakit erken iken, özüne dön gel

Anadolum, özel yurdum Türkiye



Malkoç Ali hayran, aziz yurduna

Gönlü razı olmaz, hiçbir vurguna

Mesajımız, yorguna ve dargına

Anadolum, güzel yurdum Türkiye



Ali Rıza Malkoç 08/06/2006 Bursa

Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri

  

BAKİ GEZGİN Sayın Ali Rıza Malkoç Bey. bu güzel şiirinizi okuyunca hem güzel Anadolumuzu hem de Malkoçoğlunu hatırlattınız bana. İnsan okuyunca çok duygulanıyor. Dünya medeniyetlerin beşiği olan güzel Anadolumuzu bu kadar akıcı bir şiirle anlatmak çok güzel bir duygudur. Sizleri yürekten kutlarım. Saygılar sevgiler 2021-07-08

mustafa ömerr özaslan iyi bir şekilde okuyun 2015-04-01

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri:

Yalnızlar

Kökünden koparılmış

Aşklar, sevdalar yalnız

Mânâ, ruhuna küsmüş

Sözler, sâdâlar yalnız



Biraraya zor gelen

Yüze yapmacık gülen

Kavuşmak meğer yalan

Sessiz vedalar yalnız



Beklemek düşmez sana

kaydediver yasana

Bilinmeze bu sene;

Göçen vefalar yalnız



Yakın-Uzak demeden

Her zorluğu dem eden

Vicdan düşse kümeden

Garip davalar yalnız



Üretir tarttıramaz

Önyargı attıramaz

Benliği sattırmaz

Salim kafalar yalnız



Aldanmışla, adanmış

Biri taş, biri canmış

Görüntüler yalanmış

Cevr-ü cefalar yalnız



Sahte bülbül deşifre

Yalan vardırır küfre

Huya düşünce tafra

Zevk-ü sefalar yalnız



Boşaltırsan içini

Öz değerler taçını

Yol istersen saçını

Kalbî küfeler yalnız



Ali Rıza MALKOÇ 24/11/2010 Bursa



Sâdâ : Gür ses Dem:Soluk,nefes,zaman Cevr-ü cefa : Zorluk,eziyet,sıkıntı

Küfe: Örgülü sepet, saklama kabı Salim: Sağlam,sakin

Tafra: Çalım, böbürlenme, yüksekten atma, abartma,olduğundan büyük görünmeye çalışma


Ali Rıza MALKOÇ

Katlısayı

Yığın yığın gerçekler, yığınlara dert ekler

Sürmez dayatma ile, bir gün gelir de tekler

Duvarlar örülüyor, tutuşuyor etekler



çağlayanlar önüne, set çekilsin dilemem

İnsanlık katsayısı, seninki kaç bilemem?



Renk renktir desen desen, kimi gözü elâdır

Farklı fikir inançlar, pas-küf değil cilâdır

Herkesi bir görmeyen, hukuk başa belâdır



İşledi bak gönlüme, izlerini silemem

İnsanlık katsayısı, seninki kaç bilemem?



Ufkunuz daraldıysa, gezin yedi kıtayı

Medeniyet aşkına, yükseltelim çıtayı

Meczuba yetki versek, yapmazdı bu hatayı



Milyonlar ağlıyorken, inan ki ben gülemem

İnsanlık katsayısı, seninki kaç bilemem?



Ortaçağ zihniyeti, hortladı hak hukukta

Yasama yasta olsun, yürütmeye ver dikta(!)

Halkın iradesini, asalım bir şafakta (!)



Bu yol çıkmaz sokaktır, kin döşeli gelemem

İnsanlık katsayısı, seninki kaç bilemem?



Yazık edilir yazık, mazime tarihime

Kime kefen biçtik hem, söyleyin beyler kime?

Hasta olan görünür, ya baytara hekime



Salgın var çağımızda, fikriyatsız ölemem

İnsanlık katsayısı, seninki kaç bilemem?



Ali Rıza Malkoç Bursa 13 Şubat 2010

Ali Rıza MALKOÇ

Onuncu Köy

Pusu kurmuş güneşe, gölgesinden korkanlar

Maskenin arkasında, yüzsüz yüzsüz adamlar

İnsaf yüklü olandan, azıcık olsun damlar



Kesip de yemek için, göstermelik severler

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Var olan yara alır, sökük vicdanlı bunlar

Utan yahu! demenin, muhatabı insanlar

Vahşet sergilenince, tasdikleniyor zanlar!



Sıkışınca riyakâr, sözü dilde yuvarlar

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Zekâ ile kurnazlık, bir değildir bilirim

Şeytana yâr olunmaz, insan varsa gelirim

Bu nasıl hukuktur ki, adalet dilim dilim!



Hak arayan yüzüstü, sultan oldu sığırlar

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Asrın kara lekesi, üstün ırk hezeyanı

Kınamalar yıldırmaz, sanki teşvik beyanı

Barış nârâlarının, kalmadı tutar yanı



Hele fırsat geçmesin, sığ derede boğarlar

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Dehşete kapıldım ben, bu bir cani stili

Yakılmak isteniyor, kıyametin fitili

Medeni vahşet gibi, suskun dünyanın dili



Barbarlık başlara taç, küme düştü değerler

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Ne zaman Osmanlı'nın, kılıcı girdi kına

İstikrar serap oldu, düşman geldi yakına

Ateşle oynayanlar, kına yaksınlar kına!



Nasıl duysunlar beni, kalbte çifte duvarlar

Doğruyu haykıranı, dokuz köyden kovarlar



Dünyamız onuncu köy, sen başka mekân ara

Haddini aşanları, atacağız kenara

Vicdana kan bulaştı, insanlık aldı yara



Çobanlar sahte çıktı, başsız kaldı davarlar

Doğruyu haykıranlar, dokuz köyü kovarlar



Ali Rıza Malkoç 01/06/2010 Bursa

Ali Rıza MALKOÇ

Anadolum Güzel Yurdum Türkiyem Şiiri