Eğitim Sitesi

Akarsuya Kapılmayın Şiiri

Akarsuya Kapılmayın

Akarsuyu oynar bazen hayat

Alüvyonlarız biz de, akarız son sürat



Herbirimiz farklı bir toprak parçası

Tek varlığımız...

Erozyona uğramış zengin umutlarımız



Hangi deniz kucak açarsa akarsuya

Ne fark eder?

Koşarız yeni umutlar için oraya

------------------------

Düşünmez kimimiz...

Nedir akarsuyu yürüten giz?

-------------------------

Akarsuyun büyüsüne kapılıp giderken biz

Tek mirasımız...

Alnımıza yapışan o kara iz



Farklı gözlerle bakmışız oysa hayata

Koca bir okyanusmuşuz kendi başımıza

Akarsuyun oyununa kanıp

Denize varmak için yarışmışız boşuna

-----------------------

Akarsuyu oynar bazen hayat

Okyanusuz biz de

Bizsiz akarsuyun işi vasat



Her birimiz ayrı bir dünyayız

Tek varlığımız...

Yeşermek için bekleyen umutlarımız



Hangi akarsu koşarsa bize

Ne fark eder?

Kucak açarız biz herkese

Ümit Zafer BAĞCI

Ümit Zafer BAĞCI Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ümit Zafer BAĞCI Şiirleri:

Kabir Hayatı

Belki coşar çiçeklerle mezarının üstü

Mezarına her çeşit kuşlar konar

Belki mehtap geceleyin selam yollar

Ama yok ki ölümün lüksü



Çeşit çeşit otlar biter toprak olmuş bedenden

Kafasını çıkarmış, serseri yılan kefenden

Çığlık atsan neye yarar, haykırsan neye

Çoktan çıktı senin canın, bu çürümüş bedenden



Kaçmak ister belki canın, o sonsuz zindandan

Kazmaya çalışırsın toprağı, eser kalmaz tırnaktan

Ümidin olmaz senin, ne dünden ne yarından

Tek derdin kurtulmaktır o koca hicrandan



Adın yazar büyük harfle o musalla taşında

Yavruların öksüz kalmış, ağlar resmin başında

Senden kalan tek ceketi annen basar bağrına

Elin açmış eşin dostun cenaze namazında



Soru sorar münker nekir, kimden alacaksın kopya

Cevap anahtarın imandır, çaldı onu senden dünya

Bir zevk uğruna değdi mi bu işkence ruhuna?

Şimdi tövbe etme, sor nedenini şeytana

Ümit Zafer Bağcı

Ümit Zafer BAĞCI

Büyüdüm De Ne Oldu

Küçükken top almak için giderdim markete,

Şimdi eve ekmek almak için.

Küçükken bisiklet sürmek için çıkardım mahalleye,

Şimdi nefes almak için.

Küçükken arkadaşlarımı görmek için giderdim okula,

Şimdi YGS sorularını görmek için.

Küçükken boş vakitlerimi misket oynayarak geçirirdim,

Şimdi şiir yazarak.

Küçükken komşunun camını kırardım,

Şimdi insanların kalbini.

Küçükken haksızlık yapanı oyundan atardım,

Şimdi kalbimden.

Küçükken parklarda gezmeyi severdim,

Şimdi karanlık sokaklarda.

Küçüken yalnız kalınca ağlardım,

Şimdi yanımda biri olunca.

Küçükken sloganım şöyleydi:

Ümit üzüm sever,

Zafer bayrak al,

Bağcı üzüm topla.

Şimdi ise:

Ümitlendim,

Zafere ulaştım,

Bağlandım hayata.

Geçmişi ve bugünü karşılaştırınca,

Düşünüyorum da büyüdüm de ne oldu?

Ümit Zafer Bağcı

Ümit Zafer BAĞCI

Eğitim Neferine Mektup

İlk defa güçlük çekiyorum kalemimi oynatırken. İlk defa zorlanıyor kalemim, kağıda dansa kaldırmadan önce. Şu sımsıkı tuttuğum kalem varya öğretmenim, anımsatıyor bana bir eğitim neferinin amansız harplerini. Cehalete kalkan açmış nefere kelimelerle hitap etmek beni çok zorluyor öğretmenim. Beni çok zorluyor solmak üzere olan bir kardelenin hayat ışığına mektup yazmak. Defterinin her köşesine canım öğretmenim yazan o yavrucağın sevgisi dururken beni çok zorluyor içimdekileri anlatmak.

Koca bir gülistanda güneş misali parlıyor yüreğiniz. Siz çiçek ayrımı yapmazsınız öğretmenim. Kimi zaman güneşin bile unuttuğu, geçit vermez sarp dağlarla çevrili küçük bir köyde atar kalbiniz. Kışın ayazı diretirken insanı yaşamla ölüm arasında siz cahilliğin yüz tuttuğu bu dağ köyünde sobanın başında kardelenlerinizle açıyorsunuz küçük bir umutla. Cahilliğin hüküm sürdüğü başka bir yerde uçurumdan kurtarıyorsunuz kara duvak giydirilmek istenen körpe gelinleri. Siz alıyorsunuz çocuğun elindeki çoban sopasını. Ve yine siz bağlıyorsunuz o yavrucağı bir kurşun kalemle hayata. Lastik ayakkabılarıyla okula koşan çocuklara siz unutturuyorsunuz yokluğun verdiği acıyı sımsıkı sevginizle. Kimi zaman, hayatın dikenlerine takılmış çiçekler bitiyor yanınızda. Sizden öğreniyor ahlakı bu yontulmamış elmaslar. Sevginin paradan daha değerli olduğunu anlıyor çocuklar sevmeğe başladıklarında. Düşünüyorum da eğer siz olmasaydınız ne olurdu körpe fidanların hali, şu çınarlar yine meydan okuyabilir miydi zamana, çiçek açar mıydı ilkbaharda ağaçlar? Düşünüyorum da siz olmasaydınız yine meyve verir miydi genç nesiller? Eğer siz kendinizi feda edip de yanmasaydınız bir kandil misali, aydınlığa kavuşabilir miydi genç neferler cehaletin sardığı karanlık atlaslarda?

Söylemiştim ya öğretmenim, zorlanıyor gönül düşündüklerini ifade etmekte. Şimdi meyve verme yolunda ilerliyor bu karanlıktan kurtardığınız körpe fidan, yansıtıyor sizden aldığı ışığı körpe çiçeklere. Can suyu oluyor belki de geleceğin çınarlarına. Işığınızla büyüyen bu fidan varya öğretmenim, kapattı şimdi cehaleti kör zindanlara; umutla ilerliyor aydınlık bir hayat yolunda. Gül kokan ellerinizi öpüyorum sevgiyle, aydınlık yarınlarda görüşmek dileklerimle.

Ümit Zafer Bağcı

Ümit Zafer BAĞCI

Akarsuya Kapılmayın Şiiri