Eğitim Sitesi

Asıl Yurdumuz Şiiri

Asıl Yurdumuz Şiiri | Dilara YILMAZ

Asıl Yurdumuz

ZEHRA SORDU:
Gülleri hiç solmayan,
Kokusu kaybolmayan,
İnsanları ölmeyen
Bir ülke yok mu, anne?

ANNESİ ŞÖYLE CEVAP VERDİ:
Bizim asıl yurdumuz
Cennetimiz var,kızım.
Gülleri solmaz, çünkü
Her günü bahar, kızım.

Beyaz gülü kargibi,
Kırmızısı nar gibi,
Kokla beni der gibi
İnsana bakar, kızım.

Orda her şey olacak.
Mutluluk kucak kucak.
İnsanlar yaşayacak
Sonsuza kadar, kızım.

M. Yaşar Kandemir

add

tag Asıl Yurdumuz Şiiri M. Yaşar Kandemir eğitici şiirler okul şiirleri dini şiirler islami şiirler

Asıl Yurdumuz Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Asıl Yurdumuz Şiiri Hakkındaki Yorumlar

sudenaz çelik efsane bn ilahi gününde bunu okuyacağımm 2017-08-17

Damla Gül çok güzel beğendim 2016-03-24

inci saraçoğlu hayır görülemez 2014-04-13

MELİSSA BENCE ÇOK GÜZEL OLMUŞ BAYILDIM 2014-01-10

Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.

Benzer Dini Şiirler

Biz Allah'a İman Eyledik

Söylüyoruz: Rabbimiz ALLAH!
Hayy, kayyum, evvel, ahir Allah",
Nebilere, erenlere inancım hak,
Söylüyoruz, biz Allah'a iman eyledik.

İbrahim'in Hanif dinine,
İshak, İsmail, Yakup'un nesline,
Sevgi besledik Muhammet'e,
Söylüyoruz biz Allah'a iman eyledik.

Musa, İsa, hem de Yahya,
Davut'un evladı Süleyman'a,
Kalbimizde Allah sevgisi,
Söylüyoruz biz Allah'a iman eyledik.

Okuyoruz, yazıyoruz Kuran,
Yeri göğü yoktan var eden,
İmam Ali'ye turab ol diyen,
Söylüyoruz biz Allah'a iman eyledik.

Allah-u Ekber dilimizde,
Güzel ahlakı bizlerde,
"Sevgimiz Ehlibeyt" himmet eyle,
Söylüyoruz biz Allah'a iman eyledik.

ALLAH hayydır, kayyumdur.
Gafletten, uykudan uzaktır.
0, izzetli, yücedir büyüktür,
Söylüyoruz biz Allah'a iman eyledik.

Kimse O'nun ismini taşımaz,
Kötülerle dostluk kurulamaz,
Hasan Hüseyin "Allah-u Ekber" bırakmaz,
Söylüyoruz biz Allah'a iman eyledik.

Hasan Hüseyin BAYAR

Hasan Hüseyin BAYAR

Türbedeki Kaplumbağa

Terk edilmiş bir mezar şehrin ilerisinde,
Caddenin kenarında en gizli bir yerinde…

Belki sahipsiz mezar belki eski bir yatır,
Belki de boş bir türbe bahçesi kapalıdır…

Kalın eski demirler sanırım açılmamış,
İçeri girilmemiş ayak da basılmamış…

Dağıtılmamış gibi tarihi değerleri,
Alınıp kırılmamış duvar döşemeleri…

Demirler çakılmamış levhalar konulmamış,
Çıkar sağlamak için halka da açılmamış…

Adi yeşil boyalar sürülmemiş şekilde,
Az bir şey de kalmışsa orijinal biçimde…

Dedim, bu şahıs için hem dua okuyalım,
Hem araştıralım hem de fikir kazanalım…

Tanınmamış bir kişi gizletmem gerekecek,
Kul girmesin diye mahvedilmemesi gerek…

Ansam bir ekip gelir fark edilir çok şeyler,
Bir tarih yok edilir bırakılmaz değerler…

Çünkü Yasin okurken kaplumbağası vardı,
Buruk bir sevinç ile kaplumbağa canlıydı…

Zamanında girmiş etrafı orman iken,
Demir perdeden sığıp geçebilecek iken…

Rahat ettiğinden mi çıkmayı düşünmemiş,
Yaşam sevinciyle doymuş ve de beslenmiş…

Derken, yollar yapılmış tüm ağaçlar kesilmiş,
Binalarım yükselmiş canlarım tüketilmiş…

Merak edilmeyince mezar, kenarda kalmış,
İnsan eli değmemiş çıkarlar sağlanmamış…

Kaplumbağamız ise pek de fark edilmemiş,
Kabir çerçevesinde bir sıkıntı çekmemiş…

Tümsekler çok olunca derin derin çukurlu,
Salon kadar bir bölge aynı anda yokuşlu…

Düz bir zemin değil ağaç bile yetişmiş,
Üstelik de bakımsız dedik ya girilmemiş…

İçi temizlenmemiş yabani bitkilerden,
Sahipsiz olduğundan izin vermediğinden…

Bunlar tahminlerim samimi görüşlerimiz,
Ne olur kınamayın içten fikirlerimiz…

Herhalde kaplumbağam o zamanlar yavruymuş,
Şimdi yüz yaşından fazla tam bir erişkin olmuş…

Ancak iştahsız, solgun biraz da vitaminsiz,
Üç beş tür ot yemekten kalmış mı çelimsiz?

Hemen manav aradım hem de ilerilerde,
Bir benzinlik yanında dinlenme tesisinde…

Üç beş sebze ve meyveyle olgun kavun aldım,
Hayvan seçsin ve yesin dedim ve uyguladım…

Çöplük olur diyerek yaptıklarım gizlidir,
Üç beş kul sebze atar diğerleri de zehir…

Şahsımın düşüncesi hayvancağız doyacak,
Sebzeler yetişecek hayvan sıkılmayacak…

Duvarın iç kenarı en görünmez köşesi,
Toprağıyla ekmişiz salatalık fidesi…

Dışarıdan uzanıp duvarların dibine,
Üç beş çeşit ekmiştik bahçenin zeminine…

Soğan kavun benzeri tohum serpiştirildi,
En gizli şekillerde fide yetiştirildi…

Üç beş kere uğradım hem dua hem vicdan,
Meczup zannetmiştir üç beş uzağımdan bakan…

Demiştir garip biri menfaat ummakta,
Belki soyma gereği içini yoklamakta…

Hayvan beslensin diye uğraşılar verdik,
Sonraki günler için tabiat geliştirdik…

Oysa öyle değildir düşüncemiz iyilik,
Lafım ihbar değildir biraz olsun dertleştik…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Rab Kabul Edilmeli

Her kim ne derse desin Rab veya yaratıcı,
O, mutlaka olmalı gözetip kollayıcı…

Zalime dur, diyecek mazlumu koruyacak,
Kimine ders verecek kimini uyaracak…

Hiçbir şey boş değildir boş zannedilmemeli,
Dengelerin sahibi Rab kabul edilmeli…

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Abdest, Namaz, Oruç Lazım

Rab'bin emirlerini neden unutmaktayız,
Ahlak din önemsenmez çünkü yanılgıdayız...

İşte sana üç kavram diyorsun ne anlamsız,
Duyulan, bilinen şey der, olmuşuz duyarsız...

Oysa bunlar kalıcı karşılaşılacak hâl,
Yarın öldüğün zaman gelecek sorgu sual...

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK

Dini Şiirler, Asıl Yurdumuz Şiiri