kenetlemek kelimesinin mecaz anlamı:
1. Birbirine geçirerek bağlamak.
2. Sıkıca birbirinin üzerine kapamak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
Kâbe kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin taptığı, kutsal saydığı yer.
mayhoş kelimesinin mecaz anlamı 1. Pek yolunda olmayan veya hafifçe bozulan (dostluk ilgisi). 2. Limoni.
tiril tiril kelimesinin mecaz anlamı Tertemiz.
arena kelimesinin mecaz anlamı Siyasal çekişmelerin, ayak oyunlarının döndüğü yer.
sıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Basınç altında üzmek. 2. Sıkıntı vermek.
koşmak kelimesinin mecaz anlamı Kovalamak, üstüne düşmek izlemek.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
adamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. 2. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. 3. Ayırmak, tahsis etmek. 4. İthaf etmek.
atılış kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda, bulunduğu yerden daha ileri bir noktaya gitme çabası ya da gidiş.
din kelimesinin mecaz anlamı İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü.
çiğleşmek kelimesinin mecaz anlamı Kaba davranışlarda bulunmak.
firavun kelimesinin mecaz anlamı Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kimse.
yobaz kelimesinin mecaz anlamı Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse).
kenetlemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Birbirine geçirerek bağlamak. 2. Sıkıca birbirinin üzerine kapamak.
buğulu kelimesinin mecaz anlamı Süzgün, dalgın bakışlı olan göz.
kaynak kelimesinin mecaz anlamı Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi.
kritik kelimesinin mecaz anlamı Nazik.
yoz kelimesinin mecaz anlamı Soysuz, yozlaşmış.
güdük kelimesinin mecaz anlamı Yetersiz, sonuç vermemiş durumda olmak.
çatlatmak kelimesinin mecaz anlamı Aklını kaçırmak.
kusmak kelimesinin mecaz anlamı Birikmiş öfkesini söylemek.
teşvik etmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak.
efendi kelimesinin mecaz anlamı Görgülü, nazik, kibar.
dallı budaklı kelimesinin mecaz anlamı Karışık bir duruma girmiş olan, çapraşık.
göçmek kelimesinin mecaz anlamı İrtihal etmek, ölmek.