görüş kelimesinin mecaz anlamı:
1. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir.
2. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
bulanık kelimesinin mecaz anlamı Niteliği tam anlaşılmayan.
kıyılmak kelimesinin mecaz anlamı Ezilir, kıyılır gibi olmak.
kürsü kelimesinin mecaz anlamı Bir fakültede araştırma ve öğretim birimi.
kompliman kelimesinin mecaz anlamı Koltuklama.
yükseltmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Değerini olduğundan çok göstermek. 2. Artırmak, yeğinleştirmek, şiddetlendirmek.
açlık kelimesinin mecaz anlamı 1. Kıtlık. 2. Aşırı istek içinde bulunma.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
sondaj kelimesinin mecaz anlamı Bir durumu, bir düşünceyi öğrenmek için yapılan yoklama, araştırma.
şürekâ kelimesinin mecaz anlamı Yandaşlar, taraftarlar, destekçiler.
darbe kelimesinin mecaz anlamı Birini kötü duruma düşüren, sarsan olay.
yoğun kelimesinin mecaz anlamı 1. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. 2. Dolu, sıkı, sıkışık, çok. 3. Şişman, iri, tombul.
taşkın kelimesinin mecaz anlamı Aşırı.
yan kelimesinin mecaz anlamı İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri.
ukde kelimesinin mecaz anlamı İçe dert olan şey.
arapsaçı kelimesinin mecaz anlamı Çözümlenemeyecek kadar karışık durum.
akraba kelimesinin mecaz anlamı 1. Oluşmaları bakımından kaynakları özdeş olan şeyler. 2. Biri ötekinin sonucu olan şeyler.
kösteklemek kelimesinin mecaz anlamı Bir işi yürümez duruma getirmek, engellemek.
asalak kelimesinin mecaz anlamı Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli.
incitmek kelimesinin mecaz anlamı Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek.
parmaklamak kelimesinin mecaz anlamı Dürtmek, kışkırtmak.
kundak kelimesinin mecaz anlamı Ara bozma, fitne, fesat.
isnat kelimesinin mecaz anlamı Karacılık, iftira.
cereyan kelimesinin mecaz anlamı Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket.
yaldızlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işin üstünkörü yapıldığını gizlemek için onu değersiz süslerle süslemek.
hâlleşmek kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyle yakından ilgilenmek.