bahar kelimesinin mecaz anlamı:
1. Gençlik dönemi.
2. Yeşillik, yenilebilen otlar.
3. Bir şeyin, bir işin başlangıcı.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
atlas kelimesinin mecaz anlamı Atlas gibi parlak ve pürüzsüz.
çer çöp kelimesinin mecaz anlamı Bazı çocuk oyunlarında "dikkat" anlamında kullanılan bir uyarma sözü
yakınlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Aralarında sıkı ilişki doğmak.
şekerleme kelimesinin mecaz anlamı Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma.
kazanç kelimesinin mecaz anlamı Yarar, çıkar, kâr.
kazınmak kelimesinin mecaz anlamı Varını yoğunu çıkarıp vermek.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
oyunbaz: kelimesinin mecaz anlamı Düzenci, hileci.
uğraşmak kelimesinin mecaz anlamı Birine kötü davranmak.
arena kelimesinin mecaz anlamı Siyasal çekişmelerin, ayak oyunlarının döndüğü yer.
despot kelimesinin mecaz anlamı Her istediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kimse, tiran.
kronik kelimesinin mecaz anlamı Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş.
perçinlemek kelimesinin mecaz anlamı Sağlamlaştırmak, güçlendirmek.
lord kelimesinin mecaz anlamı Çok zengin kimse.
firavun kelimesinin mecaz anlamı Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kimse.
esnaf kelimesinin mecaz anlamı Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse.
av kelimesinin mecaz anlamı Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimse.
kuyruk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların sıra beklemek için art arda durarak oluşturduğu dizi.
kapkaççı kelimesinin mecaz anlamı Üstünkörü, gereken önem verilmeyen, baştan savma, alelade.
korumak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek. 2. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek. 3. Karşılamak, denk gelmek.
çıkışmak kelimesinin mecaz anlamı Boy ölçüşmek, eşitlik savında bulunmak.
tepmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek. 2. Yeniden ortaya çıkmak, tazelenmek, depreşmek.
dağlı kelimesinin mecaz anlamı Kaba saba, görgüsüz.
sürüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek. 2. Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak. 3. Kötü bir duruma, sona doğru götürmek. 4. İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek.
eşik kelimesinin mecaz anlamı Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını.