alan kelimesinin mecaz anlamı:
1. Bir konu veya çalışma çevresi.
2. Bilim, sanat gibi uğraşlarda konu ya da çalışma çevresi.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
şahlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek. 2. Parlamak, ışıldamak.
amigo kelimesinin mecaz anlamı Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.
muhakeme kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama.
karın ağrısı kelimesinin mecaz anlamı 1. Çekilmeyen, sevilmeyen kimse. 2. Adı, niteliği bilinmeyen şey. 3. Huzursuzluk, rahatsızlık veren iş, olay veya düşünce.
helak kelimesinin mecaz anlamı Bitkin bir duruma gelme veya getirme.
yaratmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak. 2. Bir şeyin olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
gırtlak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yiyip içme. 2. Ses rengi, yapısı.
omurgasız kelimesinin mecaz anlamı Düşüncelerini çıkarları doğrultusunda değiştirebilen, ilkesiz.
kaybetmek kelimesinin mecaz anlamı Ölüm dolayısıyla ayrılmak.
boşalmak kelimesinin mecaz anlamı Derdini, sıkıntısını birine aktararak ferahlamak, deşarj olmak.
ayarlamak kelimesinin mecaz anlamı İşleri birbiriyle çatışmayacak ya da zamanında bitecek biçimde düzenlemek.
limoni kelimesinin mecaz anlamı 1. Alıngan, beklenmeyen bir zamanda öfkelenen. 2. İnsani ilişkileri biraz bozuk, iyi olmayan.
bulamaç kelimesinin mecaz anlamı Karışık, oradan buradan toplanmış.
dengesi bozulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Tanınan ve bilinen ölçülerin dışına çıkmak. 2. Tutum ve davranışlarında tutarlılık olmamak. 3. Aralarında ilişki bulunan şeyler arasındaki uyum bozulmak.
kılavuz kelimesinin mecaz anlamı Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse.
sermek kelimesinin mecaz anlamı Boşlamak, savsamak.
boya kelimesinin mecaz anlamı Aldatıcı görünüş.
taban kelimesinin mecaz anlamı En alt aşama.
yemlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Alımsa, rüşvet. 2. Kumarda her zaman yitiren kişi. 3. Karşılıksız geçim sağlanan yer ya da kimse.
temel kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler.
mahkûm kelimesinin mecaz anlamı Zorunda olan, mecbur.
kekremsilik kelimesinin mecaz anlamı Asık suratlı olma, yüzü gülmeme.
yükseltmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Değerini olduğundan çok göstermek. 2. Artırmak, yeğinleştirmek, şiddetlendirmek.
göstermek kelimesinin mecaz anlamı Sert bir biçimde karşılık vermek.