sarıklı kelimesinin mecaz anlamı:
Müslüman din adamı.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
gırtlak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yiyip içme. 2. Ses rengi, yapısı.
köhne kelimesinin mecaz anlamı İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, aykırılaşmış eskimiş, çağ dışı.
ezilmek kelimesinin mecaz anlamı Açlık sıkıntısı duymak.
tükürmek kelimesinin mecaz anlamı Küfür, öfke ve tiksinti bildiren deyimlerde geçer.
sanem kelimesinin mecaz anlamı Çok güzel kadın.
saplanmak kelimesinin mecaz anlamı Takılıp kalmak.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
mal kelimesinin mecaz anlamı Bayağı, aşağılık kimse.
karabiber kelimesinin mecaz anlamı Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.
zincir kelimesinin mecaz anlamı Art arda sıralanmış şeyler.
kördüğüm kelimesinin mecaz anlamı Çözülmesi hemen hemen imkânsız olan sorun.
kuyruk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların sıra beklemek için art arda durarak oluşturduğu dizi.
vadesi gelmek kelimesinin mecaz anlamı Ömrü sona ermek, eceli gelmek.
külah kelimesinin mecaz anlamı Oyun, hile.
çile kelimesinin mecaz anlamı Zahmet, sıkıntı.
batakhane kelimesinin mecaz anlamı İşlerin zamanında ve gereğince yapılmadığı yer.
derya kelimesinin mecaz anlamı 1. Bilgili kimse. 2. Bir şeyin bol olduğu yer.
cavlamak kelimesinin mecaz anlamı Konu ve amaçtan ayrılıp boş sözler söylemek.
şopar kelimesinin mecaz anlamı Şımarık, küstah, yaramaz.
vadesi dolmak kelimesinin mecaz anlamı Ömrü sona ermek, eceli gelmek.
tuş olmak kelimesinin mecaz anlamı Yenilmek.
bölüm kelimesinin mecaz anlamı Çağ, devir.
kırıcı kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyici, engelleyici.
kızağa almak kelimesinin mecaz anlamı Bir görevliyi etkin bir görevden alıp çalışmayı gerektirmeyen pasif bir işe vermek.
kızdırmak kelimesinin mecaz anlamı Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek.